"....... Artık özgürsün bankaya talimatımı verdim sana yüklüce bir ödeme yapılacak. Evlen, zugunların olsun. Mutlu ve huzurlu ol dilerim bundan sonra."
....... Sonra gayriihtiyari "Bu aptallık!" dedi. Şimdi dili de beyni de açılmıştı. Mektubu eline alıp tekrar okumaya başladı. Sanki önce okuduğu yanlıştı ya da bu mektup yeni gelmişti. Umut'la tekrar okudu. ......
Mektupta dünkü sunumu ile ilgili tek satır yoktu. Rusu'daki görevinden alınmış ve Hermesut'a 400 birdun uzaklıktaki ağbutukta (yukarı kutup) geregen sınırı olan Baragan'daki şehir hastanesine başcerot olarak atanmıştı........
...... Başınızı ellerimin arasına alıp gözlerinize bakmak istiyorum, Milena, tâ ki kendinizi karşınızdakinin gözlerinde görüp tanıyıncaya kadar;........
........ Ya da müebbet veya idam cezası alanların katıldığı vahşice uygulanmakta olan Baginbor (kaç-kurtul) oyunlarında aç yelbükelerin önünde bulurdu kendini. Oradan da kurtulması imkânsızdı. Yelbükeler daha ilk fontunuda parçalarlardı onu.
Genetik uzmanı cerot(profesör) Pungonra Ranalparın en büyük genetik ve teknolojileri merkezi Rusu'nun önüne geldiğinde aracından inmeden yan tarafında duran çantasına baktı.
"Vay canına!" dedi ve devam etti. "Küçük bir şehir bu kadar elektrikle ne yapıyor ki. Kabloların kalınlığına bakılınca bu kuyular Türkiye'yi besleyebilir." Şaşkınlıkla bakan Foron'a dönüp "Türkiye bizim güzel ülkemiz," dedi.