80 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
#şiddetingölgesinde @siddetingolgesinde Selam Sizlere beni derinden etkileyen, okurken sorgulatan bir kitap ile geldim Kolay kolay kişi psikolojileri üzerine konulu kitaplar okumam ama bu kitap elime aldığım an su gibi akıp gitti. Kitabı okurken kendimi Hakan Bey ile sohbet ediyor gibi hissettim. Bazen kitapları okurken kendimi öyle bir
Şiddetin Gölgesinde
Şiddetin GölgesindeLevent Sütçigil · Parma Kitap · 20245 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
"Pek kitap okumam, edebiyatla pek bir işim yoktur. Sizin gibi değilim, sizin gibi yetiştirilmedim. Ama hep aklımda olan bir söz var. Monte Cristo Kontu'nda derler ki, 'Her facianın iki çaresi vardır: Zaman ve sessizlik.' Oysa bizim zamanımız da sessiz kalma seçeneğimiz de yok. Eğer zamanı ve sessizliği seçersek işte asıl faciayı o zaman yaşayacağız. Şimdi senden istediğim tek şey bunları okuyup düşünmen. Düşün ve eğer bu plana benim istediğim şekilde devam etmeyi kabul ediyorsan sen de Nisan'a bir not yaz. Nisan Eren'e, Eren Bulut'a ve eğer herkes bunu kabul ediyorsa bugün yürüyeceğimiz kadar yürüyüp diğer eve ulaştığımızda önce onlara belli etmeden evdeki tüm kameraları, tüm mikrofonları bulup etkisiz hale getireceğiz. Sonra hep birlikte oturup ne yapacağımızı planlayacağız. Biliyorum, sen her zaman her şeyi kolaylaştırmaktan yanasın. Belki şu an benim her şeyi zorlaştırdığımı düşünüyorsun ama bir yolunu bulabilirsek inan bana, seni en kolay yoldan dışarı çıkaracağım. Bazen en kolay yol bizi ölüme götürmeyen tek yoldur. Hoşça kal Kumru." Sayfanı sonuna ulaştığımda Uraz'ın bir de bana not yazdığını gördüm. "Uraz Kayalar Buradaydı."
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Mustafa Kemal'in Misakı Milli'nin kabul edilmesinden sonra 29 Şubat 1920'de Berlin'de yaşayan Talat Paşa'ya yazdığı mektup önemlidir. Misakı Milli'nin ana noktalarına işaret eden Mustafa Kemal'in mektupta değindiği diğer bazı önemli noktalar şöyledir: Muhtelif İslam kitlelerini bağımsızlık için bugün Türkiye'ye musallat olan düşmanlar aleyhine tahrik ederek, Türkiye'nin üzerindeki baskıyı hafifletmek. Bolşeviklerle prensipte ve görüşte birleşme hususu bugün için kolay görülmemekle beraber, İngiliz boyunduruğu altında görmek uğursuz ihtimali karşısında, Bolşevik prensiplerini fiilen tatbik etmekte kurtuluş çaresi tahmin olunursa, tatbiki yönündeki müşkülata rağmen, bugün hâkim olduğumuz kuvvete dayanarak, o hususa da başvurmak lazım gelebilir. Görüşlerimde ve tasavvurlarımda mutaassıp değilim. Durum ve hadiselerin gereklerini kolayca takdir ederim. Türkiye'nin menfaatlarına uyan her türlü mesainin sonuçlarını saygıyla karşılarım.
Sayfa 272 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
141 syf.
8/10 puan verdi
Okulsuz Toplum adlı kitapta, başlıktan da anlaşılacağı üzere okul kurumunun olmadığı bir sistem anlatılmaktadır. Fakat bu anlatım yapılırken okul kurumunun toplum üzerindeki etkileri de eleştirel bir dille okuyucuya aktarılmıştır. Bahsi geçen kurumlar, insanlar üzerinde sosyal tabakalaşma yaratmış mıdır? Eğitim anlayışı modern olarak toplumları
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,910 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Padişahın Kızına Aşık Olan Çoban
Eski bir hikayedir biliyorum ama her okuduğumda etkileniyorum. Henüz yirmisinde olan genç bir çoban… Bir kıza gönlünü kaptırmış, o derece aşık olmuş ki, sevdiğinden başka bir şey düşünemez, derdini kimseye anlatamaz olmuştu. –Ne haldesin, sana ne oldu? diyenlere mahzun bir tebessümle bakar, hiçbir şey söylemezdi. Onun bu hali çevresinde bulunan
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,2bin okunma
Dua
İmam-ı Şazeli Hizbü'ş-Şekva Duası Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla Allahım! Yakarışımızın başında, sevip hoşnut olacağın şekilde Sana, en bereketli, en mübarek, en kutlu, en çok hamd ü senalarla hamd ediyor, Seyyidü'l-âlemîn ve Fahru'l-müslimîn Efendimiz Haz-reti Muhammed Mustafa'yı Senin rahmet, bereket ve selâmınla bir kere
452 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ev Arkadaşı
Kızımız Tiffy, editörlük yapıyor. Sevgilisiyle ayrılmış. Acilen de yeni eve taşınması gerekiyor ve bulduğu en ucuz yol da denk geldiği ev arkadaşı ilanı… Ancak evde sadece bir yatak odası var ve şartlar belli : “ Daire geceleri çalışan ve hafta sonları evde olmayan yirmi yedi yaşında bir palyatif bakım hemşiresiyle paylaşılacak. Kendisi yalnızca
Ev Arkadaşı
Ev ArkadaşıBeth O'Leary · Dex Yayınevi · 2020398 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
. . KÖR BAYKUŞ , Sadık Hidayet . .
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
İpi koparmak kolay, bir İstanbullu Hoca'yı tepeleyivermek ondan da kolaydı. Ama bu kazanç değil, kayıp olacak, meseleyi halletmeyecekti. Çünkü karşıdaki tek bir varlık değil, bir inanış, bir düşünüş düzeni idi ve doğumu, beslenişi, gelişimi, tutunuşu, yayılışı, bu topraklarla bu millet böyle olduğu için böyle olmuştu. Kendini kendine yarı yarıya düşman etmek gibi korkunç bir ihtimal varken "yavaş yavaş” dememenin çaresi ne idi? Yavaş yavaş ve anlayışla, iyi niyetle, sevgi ile. Bunu anlamak lazımdı. Bunu anlamak şarttı. Yoksa doğru yol, yoksa hakikat işe yaramaz, hattâ çirkinleşirdi. Zafer bunu anlayanların hakkıydı, şerefli hakkıydı
Sayfa 159Kitabı okudu
Seni ne kadar sevse de, seni terk ederek gitmekten başka çaresi yoktu. Senin yapmak zorunda olduğun şey de, onun o ruh halini anlamak ve kabul etmek. Onun o sırada yaşadığı ezici korku ve öfkeyi anlamalı, bir parçan olarak kabullenmelisin. Olduğu gibi alıp karşı saldırıya geçmek yerine. Başka bir deyişle, onu affetmek zorundasın. Elbette kolay değil. Fakat bunu yapmak zorundasın. Kurtuluşun için tek çare bu. Başka bir kurtuluş yolun da yok.
“Seni ne kadar sevse de, seni terk ederek gitmekten başka çaresi yoktu. Senin yapmak zorunda olduğun şey de, onun o ruh halini anlamak ve kabul etmek. Onun o sırada yaşadığı ezici korku ve öfkeyi anlamalı, bir parçan olarak kabullenmelisin. Olduğu gibi alıp karşı saldırıya geçmek yerine. Başka bir deyişle, onu affetmek zorundasın. Elbette kolay değil. Fakat bunu yapmak zorundasın. Kurtuluşun için tek çare bu. Başka bir kurtuluş yolun da yok.”
Sayfa 560
"Aşağılığından utanmamanın en kolay çaresi, yüksekliği küçümsemektir."
Sayfa 90 - Arkhe Yayınları
✧ ORUCUN KAZANDIRDIĞI FAYDALAR ✧
⁠●⁠ İnsan, ruhla cesetten mürekkep bir yapıya sahiptir. Bu yapıdaki her iki unsur, insanı kendi yörüngesi etrafında döndürmeye çalışmaktadır. Bu ikisinden biri olan madde, şehevî ve behîmi arzulardır. Yani insanın ceset itibarıyla sahip olduğu, Kur'ân'ın da bize şu cümlelerle tanıttığı yönüdür: "Andolsun ki biz insanı kuru bir
Resim