Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünyevi işlerde birleşme anları ne yazık ki her zaman en büyük çaresizlikler ortaya çıktığında yaşanır.
Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz.
Reklam
Hepimizin bazen maruz kaldığı gerçek çaresizlikler ile öğrenilmiş çaresizlik bire bir aynı değildir. Gerçekte tam olarak çaresiz durumda olmadığımız halde, geçmişteki hayal kırıklıklarımızdan çıkardığımız sınırlayıcı önyargıların ve abartılı genellemelerin etkisiyle çaresiz olduğumuzu sanıp, çözebileceğimiz bir sorunu çözmek için hiçbir şey yapmadığımızda sahte çaresizlik yaşıyoruz demektir.
Sayfa 37
Orman kanunu Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayımlandığı tarihten itibaren de yürürlüğe girer. Aynı heyecanlar, aynı korkular, aynı bekleyişler, aynı çaresizlikler: bilinmeyen, gene aynı bilinmeyen. Koridorlarda gene aynı dolaşmalar, bakışmadan konuşmalar, konuşmadan bakışmalar; hademelere, parayı atınca çalışmaya başlayan o otomatik makinelere gene aynı yalvarmalar, aynı baş sallamalar. İniltiler, odaları, koridorları doldurur; yalnız müdürün kapısından içeri giremez. İnsani zaaflara kapalı tek kapıdır o.
Çaresizlikler içerisinde kayboluyorum..
Acılar vardı, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm
Reklam
Varsın bu yokluklar, bu çaresizlikler biraz daha bastırsın. Nasıl olsa güneş hiç batmamacasına doğacak bir gün. Er geç aramızdaki kalın duvarlar yıkılacak. Nice fırtınalardan, çalkantılardan sonra demirleyeceğimiz limanın çok yakınlarındayız.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu bir inceleme değil.
Hissederek okumak, bitmesini istemeden okumak, her karakteri yaşayarak okumak... Öyle bir kitaptı işte... Birbirinden farklı hayatlar, düşünceler, yaşanmışlıklar, çaresizlikler ve dahası... İkinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Herkesi dinledik şimdi söz sırası Şebnem de.
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
+1
Acılar vardı, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm Durup durup kirlendim yaşadıkça Aşktı beni yıkayan; arıtan su Dünyamı saran bir uçtan bir uca Hep o bir gün sevememek korkusu Ben kalbimi o taşlarda biledim Bütün pisliklerini yeryüzünün Kazıdım hançerimle yeniledim Son dakikasında bile ömrümün Ben Tanrı'dan başka bir şey istemem Her sevgiye açık olsun pencerem.
'Öğrenilmiş' çaresizliğe karşı, 'öğretilmiş' çaresizlik Kanaatimce Doğu kültürlerindeki çaresizlik anlayışını en iyi 'öğretilmiş çaresizlik' kavramı anlatır. Öğrenilmiş çaresizlik teorisinde bireyler deneme yanılma sonunda çaresizliği öğrenir. Öğretilmiş çaresizlikte ise, kişi herhangi bir ‘deneme yanılma' yaşamasa da, toplum tarafından bireye çaresizlik kültürü 'yüklenir'. Mesela arabesk müzik güçlü bir öğrenilmiş çaresizlik aşılama aracıdır. Öğretilmiş çaresizlik kültüründe, bireylere neleri yapmamaları gerektiği o kadar güçlü bir şekilde öğretilir ki, o kişi o alanda yeni bir denemede bulunmayı aklından bile geçirmez. Kişi deneyip yanılmadan 'doğuştan' kaybetmeyi kabul eder! Batılılar deneyip yanılıp çaresizliği öğrenir, bizim toplumumuz çaresizliği doğar doğmaz bize öğretir ki, deneyip yanılmayalım! Bu kadar 'iyi kalpli' olduğumuz halde, bu kadar çaresizlikler içerisinde yaşamamızın temel nedeni budur! İş aramaktan, üniversite sınavını kazanmaktan vize başvurusuna hayatımızın pek çok unvan maçına kaybetmeye hazırlanmış şekilde çıkarız. Çünkü daha önce deneyip kaybetmiş birileri sınırlayıcı önyargılarını beynimize doldurmuştur. Öğretilmiş çaresizliğe 'bulaştırılmış başarısızlık bilgisi' de diyebiliriz.
Reklam
Ulusal 'öğrenilmiş çaresizlikler antolojisinden üç örnek
İlkokulda matematiğe çalışır çalışır, geçemeyiz. Sonra 'hoş geldin öğrenilmiş çaresizlik'. Müfredattaki matematik her yıl değişir ama bizim kafamızdaki matematik değişmez. Matematik 'milli' öğrenilmiş çaresizliğimizdir! Kadınların hayatının aşkını arama serüveni de genellikle öğrenilmiş çaresizlikle biter. Aşkın mutluluk getireceği inancıyla, aşka açık yaşarlar. Birinci, üçüncü, dokuzuncu sevgilide de 'mutluluğu bulamayıp' ayrıldıktan sonra, "Bunların hepsi aynı," deyip, 'aşka tövbe' ederler. "Prensimi bulmak için daha kaç kurbağa öpmem lazım!" diye söylenirler. Hayatlarını aşka kapatırlar. Bir gün 'Bay Doğru' kapıyı çalar ama kapı şiddetle yüzüne çarpılır. Bu da bir öğrenilmiş çaresizliktir. Bazılarımız üniversiteye hazırlanıyoruzdur. Kazanıp kazanamayacağımızı hemen görmek isteriz. Hazırlığın daha ikinci ayında hemen deneme sınavlarına girer, kazanabileceğimizi görmek isteriz. İstediğimiz sonucu göremeyince, "Zaten kaybedeceğim, bari çok çalışmayayım da emeğim boşa gitmesin!" akıllılığına kaçarız!
Hiçbir şey dilediğimiz gibi olmadı Sandığımız her şey yalandı Hiçbir şey dilediğimiz gibi olmadı Umduğumuz her şey masaldı.. Kime sorsak aşkı Kim yol gösterse Çaresizlikler içimizde.. Nerde derdimize deva Zaman neden gecikti Derman olmaya.. Savrulduk sen bir yana ben bir yana Kaybolduk gerçekler içinde Savrulduk sen bir yana ben bir yana Kaybolduk kelimeler içinde.. (Deniz Sipahi - Savrulduk) youtu.be/NBwpK2-hblY?si=...
Çok, çok ağır imtihanlar yaşandı Gazze'de. Maalesef sadece Gazze'nin değil İslam coğrafyasının geniş bir kısmının da kaderi oldu bu çaresizlikler.
Sayfa 144Kitabı okudu
Doğru kararların zorluğundan bahsedilmez. Doğru kararların yükünden, ağırlığından, sırtta ve yürekte bıraktığı sızlayan yaralardan… Bir karar doğru diye size iyi hissettirmek zorunda değildir. Doğru kararları cesaretli insanların verdiği gerçeği de buradan gelir aslında. Beyninizi uyuşturan bir ilacı sırf iyi hissettiriyor diye sürekli kullanmak geçici bir çözüm olabilir fakat geçici çözümlerin kalıcı hasarlarını görmemek cahillik olur. Birbirini doğuran çaresizlikler çıkar ortaya.
440 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
‘’Dünya tehlikeli bir yerdi; Lotto bunu öğrenmişti. İnsanlar hayattan hızla, hiç hesapsızca çıkarılıp koparılabiliyordu. Her an ölmek mümkünse, her an yaşanmalıydı!’’ Üzücü bir hikaye.. İki bölümden oluşan kitap Yazgı ve Gazap. Yazgı; Erkek karakter Lotto’nun hayatını, aşkını, düşüncelerini anlatıyor. (Daha sakin güzel bir bölüm.) Gazap; kadın karakter Mathilde’nin hayatını, aşkını, acısını anlatıyor.(sır üzerine sır, şok üzerine şok yaşanacak bölüm.) Dışardan bakınca her şey ne kadar güzel görülüyor değil mi? Mutlu bir çift görüyoruz, şakalaşıyorlar eğleniyorlar, sarılıyorlar. İmreniyoruz. Belki de olay sandığımız gibi değildir. Yalanlar üzerine kurulu bir hayat, zorundalıklar, mecburiyetler, çaresizlikler, bencillikler. Kitabı gerçekten çok sevdim, çok beğendim. İnanılmaz bir kurguya sahip. Beni tek rahatsız eden şey, kitapta cinselliğin biraz fazla olması. Bazı karakterleri okurken bundan başka bişey düşünemiyor mu acaba oluyorsunuz. Onun dışında hayran kaldım, ters köşe bir sonla bitti, şoklardan şoklara..
Yazgı ve Gazap
Yazgı ve GazapLauren Groff · İthaki Yayınları · 201931 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.