"Zorunlulukların boyunduruğundan kurtulup ileri doğru attığı her adım onu güçlendiriyor,bir birey olarak geliştiriyordu.
Ruhu onu çağırırken, "başkalarının fikirleriyle yaşamakla" yetinmeyecekti artık. "
Bir kadının,benliğini keşfettiğini çok güzel bir kitap okudum Amerikada Kreolların(melez avrupalı bir ırk) kültürüyle yetişmiş genç bir kadın Edna. Evli ve iki çocuk sahibi. Sosyal statü yönünden oldukça elverişli bir çevrede "huzurla" yaşarken aniden hayatını,varlığını,kadınlığını ve kadın olmanın getirilerini sorgulamaya başlar. Kadınları kuşatan zincirleri gözlemleyen Edna,bunlardan kurtulmaya karar verir.
Kitabı okurken,bir kadının bağımsızlığını eline almaya çalışırken yaşadıklarını,çabasını en derinlerde hissettim.
Özellikle ataerkil toplumlarda kadına sorumluluk yüklerken bunları kutsallarla bezeyip,övgüyle süslerken günün birinde kadının temelde neyi, niçin yüklendigini öğrenmesinden de ölesiye korkulur. Çünkü öğrenirse çürük çarkın dişlişi/'dişisi' olmaktan çıkacağı endişesi vardır.
Edna tüm sorularını,aklına yatmayanları artık kendi çarkına sahip olma arzusunu anlatıyor bize.
Kitapta annelikle ilgili vurgulanan yerleri çok beğendim. Anneliğin fedakarlık olmadığı,kadının anne veya eş sıfatından yıkanmış halde de var olabileceğine çok güzel değinilmiş.
Her kadının okuması gerektiğine inanıyorum.
Ve Uyanalım,bir daha uyumamak üzere!