"Hatalı olduğunu anlamak ve özür dilemek sadece beynini kullanabilen insanlara özgüdür."
Uykum gelmiyor. Yatakta dönüp duruyorum, Uyku bana gelmiyor. Sonunda bu kurtarılmamış ruhu barındırmam mı gerekiyor?
Sayfa 189
Reklam
Uzun zamandır fazla bilgi ile hiçliğe sıkışıp kalmış bilginlerin o alçakgönüllü, korkak bakışı var gözlerinde.
Sayfa 187
Taslak şöyle devam ediyor: "Dikkatini kullanan herkes kendi cehennemini bilir ama herkes şeytanını bilemez. Yalnızca neşeli şeytanlar yoktur, bazıları da üzgündür" (s. 178). 17. Taslak şöyle devam ediyor: "Daha sonraki bir macerada ciddiliğin şeytana nasıl da uyduğunu keşfettim. Ciddilik onu daha da tehlikeli yapar ama inan bana bu ona pek de uymaz" (s. 178-79).
Sayfa 186
Şeytanla anlaşmaya vardığımda o benim ciddiliğimin bir parçasını kabul etti, ben de onun neşesinin bir parçasını kabul ettim. Bu da bana cesaret verdi. Oysa şeytan daha istekli olduğunda insanın kendini ku- caklaması gerekir." Neşeyi kabul etmek her zaman için tehlikeyi göze almaktır ancak bu da bizi yaşama ve yaşamın hayal kırıklığına götürür, buradan da yaşamımızın bütünlüğü oluşur.
Sayfa 186
Şeytan kötülüğe ait bir elementtir. Peki, ya neşe? Peşinden koşarsan neşenin de kötülüğü barındırdığını görürsün çünkü o zaman zevke ve zevkten de doğrudan Cehennem'e, kendi Cehennemine ulaşırsın ve herkesin Cehennemi ayrıdır.
Sayfa 186
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.