.... düzenin yasası yitik kitlenin kurtarılamayacağı yönündedir ve bu kitle, sürüyle çoğalarak ve bıkıp usanmadan sayısız kurban vererek soluksuz kalana dek üremeyi kendi yitiminin tesellisi kabul ediyor.
Ölüm için yaşıyor, ölüm için seviyor, ölüm için doğurup çalışıyoruz, işlerimiz ve günlerimiz artık ölümün gölgesinde birbirini izliyor, uyduğumuz disiplin, koruduğumuz değerler ve yaptığımız projeler, hepsi tek bir sona karşılık veriyor: ölüm.
Entelektüellerimizin tek bildiği oyun oynamak, tinselcilerimizin tek bildiği de yalan söylemek, hiçbiri dünyayı yeniden düşünmek üzerine kafa yormuyor, hiçbiri bize gerçekliği ölçüp biçme imkânı vermiyor, hepsi de kariyer peşinde; görgü kurallarını asla incitmeden birbirlerinin gözlerini oyma sanatındaki ustalıkları hayranlık verici!
Şuna ikna olalım ki merhamet bir saçmalıktır, merhamet gösterilen kişileri bozar, hayırsever ruhlara trapez olup merhametin kurbanı olmaktansa kendini yok etmek yeğdir.