Ey çarşaflı bacım;
Sen yürüyen ayetsin.
Ey sarıklı cübbeli kardeşim,
sen sünnet-i seniyyesin.
Ruhun ezilmesin kötü bakışlardan.
Kalbin incinmesin acı sözlerden.
Sen Allah'ın rızasını celb etmiş,
Hakk'ı savunup benim dinim İslam diyebilmişsin.
Vallahi o saadet gününe, Dâru's-Selâm'a az kaldı.
Vallahi çoğu gitti azı kaldı kardeşim, sabret az kaldı...
"Ahir zamanda Çarşaf-ı şerif giyen hanımlar, sarık cübbe giyen erkekler Allah'ın Veli'sidir" Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhû).
Hanımlar en güzel mücevherdir,
Bir mücevheri en güzel şekilde saklamak çarşaf-ı şerif iledir...
// 
Taنeر
Tesettürün, amacı dikkat çekmemektir.
Sufle, doğru bir tesettür değildir.
Bunu doğru tesettür diye lanse ediyorlar.
Vücut hatlarını, belli eden rengarenk feracelerde (rengarenk olduktan sonra bol olması da kurtarmaz) doğru tesettür değildir.
Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu)
İki parça çarşaf-ı şerifi de onaylamıyor.
Aynı şekilde, çarşafı şerif giyip makyaj yapmakta doğru değildir.
Takı takmakta.
-Eskilerin hassasiyeti-
“Yabancı, bir karı-koca belli zaman
İstanbul’da ikamet etmişler. Kadın, kocasına burada hiç genç kadınlar yok sanırım. Hep dışarı da yaşlıları görüyorum demiş. Adam, karısına genç kadınlar dışarı çıktıklarında kendilerini belli etmemek için sırtlarına yastık tarzı bir şey koyup öyle çıkıyorlarmış diye cevap veriyor. “
Özellikle, sufle dedikleri şeye dikkat edin kardeşlerim. Nereden, geldiğini kimlerin kullandığını da dilerseniz bir araştırın. O zaman demek istediğimi anlayacaksınız. Rabbim, hakkıyla emirlerine, uyup yasaklarından sakınanlardan eylesin bizleri.
Ey siyah!
Ne kadar asilsin ki Çarşaf-ı Şerife renk olmuşsun.
Ve sen hanımefendi ne kadar degerlisin ki Carşaf-ı Şerif ile müşerref olmuşsun...
Neden "Çarşaf-ı Şerif" Çünkü:
Elhasıl: Nasılki kadınlar kahramanlıkta, ihlasta şefkat itibariyle erkeklere benzemedikleri gibi, erkekler de o kahramanlıkta onlara yetişemiyorlar; öyle de o masum hanımlar dahi, sefahette hiçbir vecihle erkeklere yetişemezler. Onun için fıtratlarıyla ve zaîf hilkatleriyle nâmahremlerden şiddetli korkarlar ve çarşaf altında saklanmağa kendilerini mecbur bilirler.
Lem'alar/ 
Bediüzzaman Said Nursî
Çarşafa çarşaf demeyeceksiniz, çarşaf-ı şerif diyeceksiniz. Onu yıkarken ayrı yıkayacaksınız. Diğer çamaşırlara karıştırmayacaksınız. Çıkarıldığında yere bırakılmayacak, başka yere asılacak. Çünkü Allah çarşaf için Cebrail (Aleyhisseliim)'ı elli bin senelik yoldan gönderdi. (Üstadımız Hazretleri bu sözüyle çarşafla alakalı olan Ahzab Sfıresi'nin elli dokuzuncu ayet-i kerimesini işaret etmiştir.)
Avrupa dese ki:
“Çarşaf-ı Şerif bu yılın modası.”
Hemen kapanır bizim moda budalası!
Çarşaf-ı Şerifiniz bugün sizi sıcaktan, diğer gün soğuktan, ertesi günde cehennem ateşinden koruyacak!
Çarşaf-ı Şerif kaledir, surdur.
Çarşaf-ı Şerif ahzap'dır, nurdur.
Mahmud Ustaosmanoğlu
Çarşaf-ı Şerif kölelik zinciri değil o zinciri kıran hürriyet kılıcıdır.
