Bir kadın sadece giyimiyle değil, hâl ve hareket, yürüyüş ve davranışları ile de hâyalı olduğunu göstermelidir. Şunu bilelim ki, sadece örtünmeyle her şey tamam olmuş olmaz!..
Çünkü örtünen kadın, örtünmeyle bir taraftan "hiç kimse bana yaklaşamaz!" mesajını verirken, diğer taraftan da yürüyüşünü konuşturur, bakışlarını konuşturur, hâl ve hareketlerini konuşturur, kafasına yaptığı topuzu konuşturur, topuklu ayakkabılarını konuşturursa, işte o zaman iki farklı mesaj vermiş olmaz mı..?
"Kadının giyinişi ile hâl - hareket ve tavırları paralel olmalıdır...
Çarşaf-ı Şerif'i giy,
"Nene olayım öyle giyeyim.
" Neneye kim bakar ! Para verseler bile bakmazlar. Gence bakarlar;
Çarşaf-ı Şerif'i genç iken giyeceksin...
Demek ki, bir kadının saygınlığını ve itibarını ortaya koyabilmesi için, genç-yaşlı ya da güzel-çirkin ve kim olduğunu belli etmeyen bir çarşaf-ı şerifi giyinmesinin lüzumu, karanlık gecede bile kendini gün gibi göstermektedir.
Her yeni gün şöyle seslenir:
"Ey insanoğlu!
Ben yeni bir günüm, yaptıklarına iseşahidim. Benden istifade et; çünkü ben kıyamet gününe kadar dövecek değilim."