Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
244 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Öncelikle ifade etmeliyim ki kitabın adına baktığımda ülkemizde de dayatılan 4+4+4 zorunlu eğitim modeline hayır diyerek yazılan bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Ancak kitabı okumaya başladığımda gördüm ki yazar, 80”ler Fransa’sındaki merkeziyetçi ve tek tip (şimdiki bizim eğitim yaklaşımı) eğitim politikalarına, eğitimin illaki okul adı
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
Reklam
IQ= Başarılı öğrenci demek değil
İşte sana birkaç karne örneği; Tolstoy: "Tembel ve yeteneksiz"; Beethoven: "Umutsuz"; Darwin: "Zekası ortalamanın altında"; Einstein: "Yavaş düşünüyor." Şimdi öğrenci olsalardı, bu bayları tembel öğrenciler sınıfına postalamak gerekecekti.
Sayfa 168Kitabı okudu
medya imparatorluğu neden kurulur ?
Aptallık bulaşıcı bir hastalık değil. "Aptallığın yayılmasında en büyük suçlu kitle iletişim araçlarıdır."
bu gerçeklik sorun olmanın ötesinde artık
İnsanlar eğitimden söz ederken lafa hep çocuklarla başlıyorlar. İşte sorun da burada düğümleniyor.
öğretmen arkadaşlar dikkat!
John Halt şöyle diyor: "Çocuğun, kötü kalpli olarak değerlendirdiği bir öğretmenin, şu ya da bu biçimde ona yararlı olabileceğine kim inanır? "
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Okul, çocuklara gardiyanlık yapan bir kurumdur; ana-babaları çalışırken onları gözetim altında tutar. Toplumsal-iktisadi makinenin işlemesi için gerekli olan bilgileri çocuklara öğretir, itaati aşılar, elekten geçirir ve roller dağıtır. Okulda, sezgi ve düş gücünün geliştirilmesi, aşkın ve düşüncenin yaratıcı bir nitelik kazanması için çok gerekli "aylaklık" yerine, üretimi artıran ve itaati sağlayan bir eğitim uygulanır. Catherine Baker
1k
Kendin ol! Sana vereceğim ilk ve son buyruk bu olacak.
Çok haklı
Bir tavşanla bir atın önüne aynı yiyecekleri koymak zalimce bir haksızlık değil de nedir? Öğrencilerin okulda eşit olamayacağı gerçeğini yadsımak ne işe yarar? Herkesin duyduğu gereksinim aynı olamaz. Eşitsizliği gidermek için kurtarma sınıfları açılsa bile, başarısız çocuklar ister istemez yine başarısız kalacak ve asla başarılı olanlara ulaşamayacaklardır
Reklam
böyle bir dünya yok !!!
ben ancak herkesin dilediği gibi konuşabileceği, dinleyebileceği, anlayabileceği, tartışabileceği, davranabileceği bir dünyada mutlu olabilirim.
PARAN VARSA eğitim ayağına gelir
İşçi aileler de bıkmadan usanmadan çocuklarının okuldan "iyi yetişmiş olarak" çıkacağını düşünüyorlar... Evet, gerçekten de nitelikli ya da uzmanlaşmış bir işçinin çocuğu ancak yüzde ikilik bir şansla fakülteye girebilir oysa üst düzeyden birinin çocuğunun şansı yüzde ellidir...
öğrenilmiş çâresizlik ve otoriteye koşulsuz itaat.
Öğretmenlerin tümü mutsuz ancak yine de olan bitene razı oluyorlar... Milgram'ın otoriteye itaat deneyinin önemli sonuçlarından birini anımsatacağım: Deneklerin çoğu açıkça, hatta kimi kez şiddetle bu deneyi eleştiriyordu; deney sırasında hastalananlar bile oldu. Ancak kendilerine verilen bu görevi yarım bırakmıyorlardı: Duydukları öfke sinirlerini bozuyor, verdikleri sözde durmalarını ve itaat etmelerini sağlıyordu.
1.258 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.