Dostoyevski, kendisiyle ve çevresiyle uyuşmayan, toplumsal eşitsizliklere karşı büyük bir nefret duyan, dürüst, düşünen, zeki bir gencin çok yönlü portresi çiziyor romanında. Genç bir Hukuk öğrencisi olan Raskolnikov’un yaşadıklarına, bu karakterin sivri diline ve parlak zekasına, yazarın muhteşem betimlemeleriyle sizde orada o anları yaşarcasına tanık oluyorsunuz. Romanın çatı örgüsü: Suçun psikolojik öyküsü onun sonuçları
Ne kadar karanlık bir tablo gibi görünse de sonu aydınlık düşüncelere varan bir yol. Her şeye rağmen dürüst olabilmek... “İnsan” kalabilmek... En yüce yargı yeri olan vicdana başvuru... Sonlara doğru da özgür insanların, sakin ve huzurlu yaşamlarına özlem...
Yazarın, hayatının çok zorlu süreçlerden geçerken yazmış olduğu, başyapıtını okurken nice duyguyu, olayları yaşarcasına hissetmek ve sonunda aydınlık hislerle dolmak gerçekten tarifsiz...
Şimdi ve gelecek için hep değerli kalacak bu klasiği kesinlikle herkes okumalı.