"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Herkes neden kitap yazmamalı?
youtu.be/q-_bzyWLIGI
Geçen gün herkesin kitap yazma özgürlüğü olmalı diyen birine şiddetle karşı çıktım. Hayır abi, herkes kitap yazmamalı. Survivor yarışmacıları, çay fetişistleri, ruh tacirleri kitap yazmamalı. Kitaplar herkes yazmasın diye varlar
♡♡♡♡
O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda...
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi
İşyerindeydim, nöbette, yalnızdım, öyle umdum en azından. Çayımı koydum, dikkatimi toplamaya çalıştım, yazarla baş başa kalayım diye. Oğuz Atay’ın öykü kitabını bu akşam bitiririm diye düşünmüştüm. Ya da bir ara aklıma öyle gelmiş sonra vazgeçmiş olabilirim. Emin değilim okuyorum sadece...
Şimdi anladım, aslında bu kitapla başlamak lazımdı Atay’ı
ESKİDİM...
Çay kaç kuruştur? İnsanların hayata katlanabilmeleri için verdikleri küçük molalar vardır. Bunun adı bizim topraklarda çaydır. Adamlar çayı, ve dahası içine atacakları şekeri bir mesele gibi görmek zorunda kalmışlar seneler seneler önce. Fukara için adım attığı meseledir.
Bir kitap nasıl bu kadar acıklı olabilir? Bir insan hüznü
Sizin hiç; "Bu hayatta bir şeyleri engelleme imkânım olsa şunları engellerdim." dediğiniz bir şeyler oldu mu? Sizleri bilmem ama benim oldu. İki şeyi engellemeyi çok isterdim. Sesi güzel olmayanların toplum içersinde şarkı söylemesini ve şâir kimliğine sahip olmayanların şiir yazmasını kat'i surette engellemek isterdim. Hatta olur da bir
Şâire sormuşlar;
Yüz mü güzel olmali huy mu..??
Şâir cevap vermiş:
Çayı güzel olmalı çay önemli.
Biri de demiş ki ahlâkı güzel olsun, çayı ben demlerim...
Eksilir misin yazsan:)
‘’ Sırf ileride senin canın sıkılmasın diye , bir şeyler mi yazmak zorunda mıyım’’
Okudum, okuyanlar olmuştur, muhakkak ki okuyacaklar da olacaktır bu cümleyi. Herkesin farklı cevabı vardır kendince. Ben söylemeyeceğim isteyen kitabı okuduktan sonra söyleyebilir efendim herkesin özgürlüğü kendi ruhuna göre.
Zaten
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Bir gün şiirlerimi bir kitap haline getirdiğimde üniversite zamanında Anneme yazdığım mektup bu kitapta ilk şiir olmalı demiştim bundan tam 20 yıl önce. Şimdi ilk şiir kitabım olan “Sonbahar ve Sen” “Anama Mektup” ile başlıyor. Bu mektup kitaba giriş mahiyetindedir.
Sonra kitabın ilk bölümü olan “Sen” kısmı karşılıyor sizleri. Aşka dair, umuda
O zamanlarin elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda.
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu..
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi gönlü
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,