Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayat hep bir koşuşturmaca; zaman zaman heyecan veren, zaman zaman bezdiren usandıran... Bazen açık bir çay çok işe yarıyor. İstemsiz bir rahatlayış sağlarken belki de geride kalan her şeyin üzerine içiliyor. Uzun uzun cümleler kurmak gerekmiyor her zaman.
Eğer sen de bekliyorsan, hadi kalk artık. Kimse sana çiçek almıyor, hediye almıyor, güzel bir şey söylemiyor diye bekleme. Git kendine çiçek al, yerde gördüğün bir çiçeği tak saçına, bir çikolata ikram et kendine, özenle, itinayla, hafif bir şarkı mırıldanarak bir kahve yap kendine. Sadece kendin için bir demlik çay demle. Geç aynanın karşısına "gözlerim de güzelmiş haa!" de. Uzun zamandır almak istediğin hediyeyi kendine al. Paketlet. Eve gelince şaşır, hatta sevin, “tam da hayalimdeki hediye" de Ne çıkar? Önce sen mutlu et kendini. Göreceksin, bunu başardığında beklediklerin de gelecek...
Sayfa 29
Reklam
Yüksek doz kafein alımı taşikardi, titreme, uyku bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü ve endişe duygusuna sebep olur. Genellikle susuzluğu gidermek için içilse de aslında vücuttan suyu attırıcı etkileri vardır. O nedenle susadığınızda en iyisi su içmektir. Ya da en az içtiğiniz çay-kahve miktarı kadar su içmenizi de öneririz.
Ne zaman çağırsa gelirdi hep. Üzerinde odalık giysisi olurdu, arkasında, kır düşmekle birlikte kızların saçını andıran, garip donuk renkli bir örük sallanırdı. Gelir Clifford'a bir kahve ya da papatya çayı yapar, onunla satranç ya da kâğıt oynardı. O uykulu durumunda bile, karşısındakini terletecek ölçüde iyi satranç oynayabilecek, garip, kadınca bir yeteneği vardı. Gecenin sessiz içtenliği içinde otururlar, ya da Mrs. Bolton oturur Clifford yatağına uzanır, gece lâmbasından üzerlerine dökülen yalnızlık ışığı altında, Mrs. Bolton uykudan nerdeyse gözleri kapanarak, Clifford ise korkudan altüst olmuş bir durumda, boyuna oynarlar, oynarlardı sonra birlikte çay içerler, gecenin ıssızlığı içinde ağızlarından tek söz çıkmaz, ama birbirlerine güven verir, destek olurlardı.
Sayfa 112
Kitap Devleti'nin Anayasası...
1- Ülke, kitap okuyan ve okumayan olarak keskin bir şekilde ayrılır. (Evet, yegane ayrımcılık bu olacak; kitap okumayı tercih etmeyen vatandaşlar sınır dışı edilmeyecek tabii ama oy verme hakkı elinden alınacak.) 2- Okulda sadece kitap okuma alışkanlığı kazandırılacak. Hçbir şey öğretilmeyecek kitap okumaktan başka. Eğitim on yıl olacak ve bu on
Sayfa 42 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Eski İstanbul kahvehanelerinde gelen giden çay, kahve içer, nargile veya çubuklarını tüttürüp sohbet ederlerdi. Bir de çulsuz takımı garibanlar vardı ki onlar da kuytu bir köşeye çekilir ve oraya serilmiş bir şilte üzerinde gün boyu bir şey içmeden oturur, hatta kahvecinin keyfi yerindeyse geceyi bile orada geçirirlerdi. İşte bu gariban köşesine eski İstanbul argosunda “Allahkerim Yeri” denirdi.
Reklam
sabah kalkıp ekmekle birlikte süt mü, kahve mi, yoksa çay mı içeceğimiz o anki ruh halimize bağlı değil midir?
Avrupa ile ekonomik alanda yaşanan rekabet Osmanlı Devleti'ni derinden etkiledi. Osmanlı Devleti, Hollanda ve İngiliz sanayisinin sağladığı yüksek kalitede ve uygun fiyattaki malları karşısında rekabet gücünü tamamen kaybetti ve Kanarya adaları ile Brezilya'daki plantasyonlardan gelen ucuz şeker karşısında Kıbrıs ve Mısır'daki şekerhanelerini kapatmak zorunda kaldı. Kapitülasyon rejiminin baskısı altında kalan Osmanlı Devleti, "açık-kapı politikası nedeniyle yerli sanayisini geliştiremedi ve XIX. yüzyıl itibariyle tarım ürünleri bakımından büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke haline geldi. Öyle ki, yalnızca buğday, un, şeker, kahve ve çay Osmanlı Devleti'nin tüm ithalatının üçte birini oluşturuyordu.
Sayfa 7 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
“Biliyoruz ki, bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca. Sokakta mevsimi fark edersin, aynada kendini. Önceleri belli belirsiz, sonra gamzene kadar gülersin. Şarkılar mırıldanır, çekmecelerde renkli kalemlerini ararsın. Kuşlar gelir konar dallarına. Kırıldığın yerden çiçek açarsın. Bütün acılar bir gün geçer. YA DA ALIŞIRSIN“
Hep aynı değişmez ebediyeti yaşamaktan ! Hülasa insan olacağım artık Çay, kahve, cigara, rakı, viski
Reklam
Az yemekten daha kolay sindirilir tıka basa bir yemek. İyi bir sindirimin birinci koşulu tümden çalışmasıdır midenin. İnsan midesinin çapını iyi t a n ı m a l ı d ı r [kennen]. Öğün arasında bir şey yememeli, kahve içmemeli: kahve sıkıntı verir. Çay ancak sabahları yararlıdır, az ve koyu, çay gereğinden biraz açık olsa dokunur, bütün gün kırıklık yapar, güçten keser. Bunda herkesin kendine göre bir ölçeği vardır, kendi beğenisine göre bir sınır çizer. Çok sıkıcı bir ortamda çayla başlamak öğütlenir gibi değildir: bir saat önceden bir fincan koyu, yağı çıkarılmış kakao ile başlamak yeğlenmeli. – Elden geldiğince a z o t u r m a l ı: açık havada gezinirken doğmayan, kasların katılmadığı bir eğlenceyle bağlantı kurmayan herhangi bir düşünceye inanmamalı. Bütün önyargılar bağırsaklardan doğar. – İ h t i m a m . - Söylemiştim bir kez daha – kutsal tine karşı işlenen gerçek günah kaba ettir.
Konuşmak dediğimiz şey, piyano çalmak, resim yapmak, şarkı söylemek gibidir. Konuşabilmeyi bir yetenek olarak kabul edin, üzerinde çalışmazsanız, sesinizi açmazsanız, egzersiz yapmazsanız bu yeteneğiniz körelir. İyi bir konuşmayı çay tamamlar, kahve tamamlar, bir kadeh rakı, belki de hoş bir manzara... Fakat o konuşmada dürüstlük yoksa bir anlamı yoktur sarf ettiğiniz sözlerin.
Sayfa 240Kitabı okudu
“Günlük 2 litre su içilmelidir. Çay, kahve gibi sıvılar, suyun işlevlerini yerine getiremez.”
Bezelye çorbası ile patates ve Meksika usulü pişirilmiş fasulye, beslenme düzeninin daimi malzemeleriydi. Amerikalı ev kadınlarının asla pişiremeyeceği ve hiçbir zaman da öğrenemeyeceği şekilde pişirilmiş pilav, günden en az bir kere konuyordu o masanın üzerine. Kuru meyveler tazelerinden daha ucuz olduğu için Martin’in masasında genellikle pişirilmiş kuru meyve bulunur ve tereyağı yerine ekmeğinin üstünde yerini alırdı. Nadiren de olsa sofrasını biftek veya kuzu haşlamayla zenginleştirirdi. Kremasız ve sütsüz olmak şartıyla günde iki kez kahve içer, akşamları bunun yerine çay demler ve her ikisini de mükemmelen yapardı.
Sayfa 225 - çok hoşuma gidiyorKitabı okudu
Kafein
Tüketimi, ekseriya kahve, çay, kola, çikolata, kakao ve son zamanlarda ortaya çıkartılan enerji içecekleri ile olmaktadır. Kafeinin diğer yaygın kaynakları, reçete gerektirmeyen ağrı kesiciler, soğuk preperatlar ve uyarıcı ilaçlardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.