Cihan Ç.

Cihan Ç.
@cefe35
Kitap bir başkasının zihnine misafir olmak, onunla sohbet edip onu dinlemektir.
Aşk oyunları
... Leyla'ya dair haber almaktan bir an geri kalmıyordu. Leyla'dan boyuna mektup geliyormuş, kendisi de sık sık uğruyormuş, bana hiç değilse yeni adresini verin diyormuş. Bütün bunları ihtiyar dadısı günü gününe ona bildiriyordu. Lakin birden haberlerin ardı arkası kesildi. O vakit Necdet kendi kendisinden hiç beklemediği bir kaygı ile geri döndü. Tekrar Leyla'nın mektuplarını okumaya başladı. İçin için istiyordu ki Leyla tekrar üstüne düşsün. Nicin? Bu hissi kendisi de iyi tahlil edemiyordu. On, on beş günden beri adeta ic itkilerinden gelen hamlelerle oynadığı bu aşk ve alâka saklambacının böyle bir anda sona erişi onu bir çeşit can sıkıntısı, bir çeşit ne yapacağını bilememezlik içine atmıştı. Bu kaçış bu kovalanış sonuna kadar devam etsin istiyordu. Zira şimdiye kadar öğrendiği sevgi oyunları arasında hiç bilmediği bir oyun ona hepsinden tatlı gelmişti. Leyla ile bu heyecan veren oyuna devam etmekte adeta çocukça bir heves duyuyordu. Şu halde, tekrar Leyla'nın kendisine rastgelebileceği yerlerde dolaşmaya başladı. Öte yandan dadısı -sözde Necdet'in haberi yok gibi kendiliğinden bir iyilik yapıyormuş gibi evine döndüğünü Leyla'ya haber etmeye memur etti...
Sayfa 66 - iletişim yayınları, NecdetKitabı okudu
Reklam
504 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Yazar Ahmet Ümit'in tüm kitaplarını olduğu gibi bu kitabını da daha baskıdan çıkar çıkmaz satın aldım. Bir önceki kitabı Kırlangıç Çığlığı'nı önceden duymamıştım ancak elime alıp okuma sürem 3-4 günü anca almıştı. Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabı ise Ahmet Ümit'in senelerdir üzerinde çalıştığı araştırdığı bir eserdi o kim bilir ne kadar büyük heyecan yaşatacaktır diye düşünerek okumaya başladım. İyi bir kitap ama ben de iyi bir Ahmet Ümit okuyucusu isem ufak bir eleştiri hakkını kendimde görmekteyim. İyi bir A.Ümit okuyucusu onun kaleminde, okuyucusuyla anlaşmalı bir tuzak hikaye olduğunu bilir. Bir cinayet olur ve katil onun anlattığı ilk kişi olmasa da yazarın onu kandırmasına adeta istekle izin verir ve bilerek tuzağa düşerek gerçek katil ve sebepte aldanır. Usta kalem bunu çok başarıyla gerçekleştirir. Oysa bu sefer o tuzağın başarılı olmadığını hissettim. Yaklaşık 400 sayfa cinayet sebebi olarak ortaya sürdüğü sav bir türlü beni ikna etmedi. Katilin o sebep ya da kişi olmayacağını düşünmem akıcı okumamı güçleştirdi. Kurgunun çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Ancak Ahmet Ümit'e her sartta teşekkür ediyorum kaleminin hiç durmamasını dilerim.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320.6k okunma
504 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit
8.6/10 · 20.6k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Tanrı Olmak
Nevzat'ın aklı katile takılmıştı. "İlginç bir adammış. Babasız çocuklar tanrıya sığınırlar ama o tanrı olmayı seçmiş" Usulca başını salladı Yıldız. "O kadar yaralanmıştı ki, kutsal da olsa yeni bir baba istemiyordu. Aksine, babaya ihityaç duymayacak kadar güçlü olmayı istiyordu. O yüzden Zeus olmayı seçti, çünkü tanrıların babaya ihtiyacı yoktur."
Sayfa 473 - Yapı Kredi yayınları, Başkomiser NevzatKitabı okudu
Reklam
Viran Dağlar - Zülfikar Bey
Zülfikar bey durmuş ona bakıyordu. Kimdi bu genç kadın? Evli olduklarını yeni hatırlıyor gibiydi. Üç gün önce karısı olarak evde bırakmış, göz göze geldikleri şu ana kadar onu beklediği hiç aklına gelmemişti. Karşısında durmuş kendisine gülümsüyordu. Hem de nasıl? Dağ eteklerinde çamlıklar arasında önüne çıkan duru bir pınar gibi ışıltılarla. Ta yüreğinin derinlerinde ne varsa görünerek. Ne kadar belli ediyordu mutluluğunu, ne kadar toydu henüz. Selanik'de, Manastır'da tanıdığı şarkıcı kadınlardan, evlerine adam alan yosmalardan ne kadar ayrı, değişik yapıdaydı. Sadece toyluğu, çocuksu yalınlığını koruması mıydı, onu çoğu kadından ayıran, bir haftalık karısı olsa bile el degilmedik gibi gösteren? Besbelli kucaklamasını, kollarına almasını, bir iki tatlı söz söylemesini bekliyordu. Kucağa alınmak, okşamak isteyen küçük kız çocuğu gibi...
Sayfa 120 - Cumhuriyet Kitapları, Zülfikar BeyKitabı okudu
Doğrular...
Herkesin yanlış yaptığı şeyi sen doğru yaparsan herkesin yaptığı doğru, senin yaptığın yanlış olur.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Kapitalizm
İşte İngiliz madenci oğlunun klasik öyküsü: “Anne, üşüyorum. Sobayı yakamaz mısın?” “Kömürümüz yok.” “Neden?” “Çünkü baban işsiz kaldı.” “Neden?” “Fazla kömür olduğu için.”
Medeniyet
Ziya Gökalp'in formüle ettiği hars(kültür) ve medeniyet ayrımı aslında Osmanlı reformistlerinin temel yanılgısıdır. Örneğin Ahmet Cevdet Paşa kültür ve medeniyet ayrımına başvurarak, bilim ve teknik alanında batılılaşmaktan yana olduğunu ancak fakat kültürde batılılaşmaya karşı olduğunu dile getirmiştir. Osmanlı reformistleri Batı kültürüne yönelmeden, o kültürün kaynaklarına inmeden, bilimsel ve laik düzene geçmeden Batı'nın yalnızca tekniğini almaya kalkmışlar, ancak o tekniğin arkasındaki akılla ve düşünce biçimiyle ilgilenmedikleri için yaptıkları yenilikler kötü Batı taklitleri olmaktan öteye geçmemiştir. Bunun adı Tanzimat kafasıdır. Osmanlı modernleşmesi genel anlamda Tanzimat kafasının bir ürünü olduğu için de bir türlü başarılı olamamıştır...
Sayfa 134 - inkılâp yayınevi, Sinan MeydanKitabı okudu
90 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.