Burada bir şeye, kavramların ardında silinip giden bir şeye dikkat etmek gerekiyor. Bu tartışmada cehalet ve tutuculuk gibi sömürü de artık yalnızca bir imajdan, bir ideolojiden ibaret kalmıştır. Tahliller ve politika, devletçi sol söylemin eleştirisi üzerinde temellendirilmiş; ama diğer yanda, bu kurgu içinde “sömürü”, geçmişin solcu politik aydınını nitelemenin, onun iktidarla ilişkisini, devletçilikten ve halkçılıktan beslenişini ifade etmenin ötesinde hiçbir anlam taşımaz. Tıpkı artık emek kavramı duyulduğunda, orda artık bir ilkellik, bir devletçilik ya da bir iktidar aranması gibi…
Sayfa 54 - Metis Yayıncılık