Seni görmediğim için suçlu ben miyim?
Yoksa sen misin?
Bazılarımız kendimize körleşiriz.
Bazılarımız dışarıya.
Bazılarımız insanlara.
Bazılarımız görmek, bilmek, yaşamak, anlamak, inanmak ve hatta düşünmek bile istemediğimiz her şeye..
Kien de böyle.
Kişiliğini cam bir fanusta saklarcasına koruma arzusu ,kendisini insanlardan uzaklaştırıp
İlkokuldayken okuldan ve okumaktan nefret ediyordum. Hatırlıyorum İstiklâl Marşını defterimize yazacaktık ayy ağlayarak yazmıştım. Eziyet gibi bir şeydi benim için. Daha çilem 1.sınıfta başladı. Kimse kolay kolay 1.sınıftaki anısını hatırlamaz ben hatırlıyorum. İsmimin içinde "r" harfi var, o zamanlar hatırlarsınız uzun renkli çubuklar vardı herkesin öğretmeni aldırmıştır. Masaya ismimizi o çubuklarla yazacaktık ben nasıl "r" harfi yapacağım diye ağlamıştım hahahahah.
Annem çok zeki ve akıllı bir kadındır, bana okumayı sevdirmek için ya 3 ya da 4. sınıfta okulun yanında bir kırtasiye vardı - okulun adını da söyleyim belki sınıf arkadaşım falan çıkar sjsjsj Otakçıkar İlköğretim Okulu - oradan kitap almıştı. Kitabın adı da: Ödevini Yapmayan Kız jajaajajaj hayal meyal hatırlıyorum ama çok sevmiştim. Neyse sınıf hocamız "Hatem Çevlu" bizden sınıf kütüphanesi için kitap istemişti ben de annemin bana ilk aldığı ve tam benim haylazlığıma göre alınan kitabı buraya götürmüştüm. Yemin ederim içim cehennem gibi yanıyor, kafama ütü basasım geliyor. Nasıl annemin bana aldığı ilk kitabı verebilirim? Nasıl böyle bir aptallık yapabilirim? Sağda solda araştırıyorum böyle bir kitap var mı diye geçen gün Nadir'de gördüm. Onu satın alacağım. İçime oturdu kaldı bu dert. Her gün aklıma geliyor, size niye anlattım bilmiyorum benim yine buhranlı saatlerim geldi. Buraya kadar üşenmeden okuduğunuz için teşekkürler insanlar. 😁 Siz, siz olun sakın anne babanızdan armağanlarınızı kimseye vermeyin.
Kütüphanemdeki Kitaplarım:
1.Halil Cibran - Ermiş
2. Halil Cibran - Ermişin bahçesi
3. Halil Cibran - Kum ve köpük
4. Halil Cibran - Gezgin
5. Halil Cibran - Kırık kanatlar
6. Franz Kafka - Dönüşüm
7. İngiliz ve Amerikan edebiyatında kısa öykünün büyük ustaları
8. Jules Verne - Zacharius usta
9. F.Scott Fitzgerald - Benjamin Button’un tuhaf
Okuduğum en sıra dışı kitaplardan biriydi. Aldığı ödülü hak ediyor. Kitabı fazlasıyla sevdim ama neden sevdiğimi tam olarak açıklayamıyorum. Sanırım kitapları çok sevmemin etkisinden ve yazarın hayal gücünden kaynaklanıyor. Her hikaye ilk başta ilginç gelse de okudukça o ilginçliğe alışıyor insan. Yazarın ne anlatmaya çalıştığından emin değilim. Fakat herkes kafasında kendine göre bir şeyler kuracaktır. Sanal Kütüphane ve Gece kütüphanesi hikayeleri çok ürperticiydi.
Ev kütüphanesi ise fazla buruk bir tat bırakmasına rağmen bazı yerlerde güldürdü. Cehennem Kütüphanesi en beğenmediğim ama düşünsel anlamda bir şeyler çıkartmanın en kolay olduğu hikayeydi. En sevdiğim ve bana ilham veren ise En küçük kütüphaneydi. Son hikayeyle kitap gerçekten tamamlanmış. Sonu çok hoştu. Eğer vaktiniz varsa bu değişik kitabı tatmanızı öneririm.
《《Yine ve yeniden tarzım olmayan bir kitapla karşınızdayım sevgili seyirciler¡》》
• Zümra Gurme lt. ya da anonim şirketi gururla sunar •
Ne kadar çok hikaye okumak tarzım değil dedimse o kadar çok art arda hikaye okuyor olmam tezatlığı... bazıları kendine "Bu ne ulan? Bir dediği bir dediğini tutmuyor¿!" dedirtmeyi sever. Kendinle
Zoran Zivkoviç 1948 yılında Belgrad’da doğdu. 1973 yılında Belgrad Üniversitesinde edebiyat eğitimini tamamlayan yazar yine aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora eğitimini de bitirdi. Kurmaca yazarlığıyla birlikte denemeler yazan Zirkoviç, üniversite hocalığı da yapmıştır. Eserleri yirmiden fazla dile çevrilen ve başka zaman kütüphaneleri kitabıyla dünya fantezi ödülü alan yazar edebiyat dünyasında adından söz ettirmektedir.
Başka zaman kütüphaneleri 6 bölümden oluşan fantezi dalında bir romandır. Bölümlerin romanın genel bütünlüğüyle bir ilgisi olup birbirinden bağımsız bölümlerlerdir. Temel konu ekstrem kütüphanelerdir ve bölümlerin baş kahramanı yazarın aslında kendisidir.
Posta kutusunda durmadan kitaplar bulan bir adam, cehenneme atılıp cezası kitap okumak olan bir adam, geç gittiği kütüphanede kapalı durumda kalıp fantastik gece kütüphanesinde dünyaya gelmiş tüm insanların biyografi kitaplarına denk gelen bir adam, internet sitesinde henüz yazmadığı kitapların listelendiğini gören bir adam gibi temalar barındıran bu bölümler kitaba ve kütüphaneye dair fantastik bir evren oluşturuyor..
bölümler arasında hoşuma giden bölüm cehennem kütüphanesi oldu işlediğimiz günahların bedelini sonsuza kadar kitap okuyarak ödemek cezbedici doğrusu..
Eser gayet ince olmasına karşın bir o kadar yoğun bir anlatımı ve ağırlığı var. 2003 Dünya Fantezi Ödülüne layık görülmüş. Basımı oldukça kaliteli ve kapağı da anlatılanlarla gayet uyumlu duruyor.
Altı bölümden müteşekkil. Her bölüm kendi içerisinde ilginç ve fantastik hikayeler barındırıyor.
Son bölümde aslında eser kendisini çok güzel bir şekilde özetlemiş. İnce anlamlar barındıran eser, birçok maddi ve mânevî yönlere değinmiş. Bazı bölümler tamamen bir muamma ile bitse de yazarın okura tavsiyeleriyle bu bilinmezlikten kendinizi alıkoyabiliyorsunuz.
“ ‘Sanal Kütüphane’ güzel bir Rus salatası tadındaydı. Benim damak tadıma tam olarak uyması için mayonezinin biraz daha fazla olması gerekirdi. ‘Ev Kütüphanesi’ etli şehriye çorbası tadındaydı. Çok sıcak gibiydi. Üfleye üfleye yedim. ‘Gece Kütüphanesi’ biber dolmasını andırıyordu. Biber dolmasının püf noktası olan kıyma-pirinç miktarı gayet güzel tutturulmuştu. ‘Cehennem Kütüphanesi’ çok lezzetli bir vişneli pastaydı. Tatlılarla aram iyi değildir, ama bu bambaşka bir şeydi. ‘En Küçük Kütüphane’ sütlü kahveydi. Ben daha hafif bir şey tercih ederdim. Ama bazen fazla eleştirel olmamak lazım.”
Bu şekilde yemekler üzerinden bir değerlendirmede bulunmuş yazar eseri hakkında. Son bölümün değerlendirmesini okuyacak olanlara bırakıyorum. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli ve istifadeli okumalar diliyorum.