Bir solukta okunan, oldukça akıcı ve sayfa sayısı az olmasına rağmen konunun muazzam işlendiği bu kitap, okurken, suç ve suçlu kavramını yeniden düşündürüyor insana... Suç, suça iten sebepler, suçlu, suçlunun iç dünyasındaki çelişkiler, iç hesaplaşmaları Karl Marx 'ın şu sözünü anımsattı bana.
"Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir..."
Sorgulatıcı özelliğinden ötürü oldukça güzel bir kitaptı. Hele o sonu! Üzülmeden edemedim doğrusu. Bu yüzdendir ki, bana göre kitaptan çıkarılacak önyargılı olmanın yol açtığı pişmanlığın çok geç olduğu ana fikrinin yanısıra, bir kadının ne sevgisinin ne de düşmanlığının hafife alınmamasıdır. Zira gururu incinen kadın, inanın çok tehlikelidir.
Gerçeklikten uzak, karizmatik suç hikayelerinin aksine, suçun çaresizliğini, yıkıcılığını bulabileceğiniz bu sürükleyici ve şaşırtıcı kitap, polisiye tarzı severlere tavsiyemdir.