Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Süfyan vekili : Süfyanı kahraman - Süfyanîzmi kurtuluş yolu - Dindarları anarşist , yeşil komünist , zalim ve ahlaksız - Milleti cehl-i mürekkep ve ehl-i fakr-u zaruret - Halkı ehl-i adavet - Hayat-ı içtimaiyeyi zehir - İsm-i İslamiyeti lekedar - Aile hayatını zaruret ve teşvik-i kesb-i nisa ile zir ü zeber - Komşu memleketleri Bop ile perişan etti ve kifayet-i vazife ile gidiyor... Bizim vazifemiz yine tamir olacak... Hasbunallahi ve ni'mel vekil.. Alıntı…
Echel-i cuhelâ ahmaku'l-humakâ cehl-i mürekkep
Reklam
Kendi cehaletimin bilincinde olmasaydım o zaman cehaletimi ortadan kaldırma çabası İçine girmeyecektim Dolayısıyla cehl-i mürekkep içinde kalacaktım cehli mürekkep insanın bilmediğini de bilmemesidir.
DİNİMİZDE, BİLMEMENİN MAZERET SAYILMADIĞI YERLER
Cehalet; bilinmesi gereken, öğrenilmesi mümkün olan bir şeyi bilmemek demektir. Cehalet esasen, öğrenmeye fırsatı olan kimsenin öğrenmemesidir. Binâenaleyh kişinin kendi tercihiyle ilim tahsilini terk etmesi (yani zarûrî dînî bilgilerini öğrenmemesi), kendi arzusuyla cehaleti tercih etmesi demektir. Böyle bir hâl, dînî mesuliyeti gerektirir. Bir
"Cehl-i mürekkep içinde, tembellik döşeğinde, gaflet uykusunda öylece uyumakta insan "
Cevab : *hasmın sözünü kesmek* fiilinden türeme ; Cemaat : *başkası tarafından işitilmek* fiilinden türeme ; Cehl-i basit : ilme sebeb olan ; Cehl-i mürekkep : ilme sebeb olmayan ; Cehennem : derin kuyu = cihanem den türeme ; Hicâz : ayıran , haciz , Hikâye :kelimeyi bir yerden başka bir yere nakletmek, Hikâyetül hal : Şimdinin geçmişte takdir edilmesi, Hik’ayetül Halil maziye : Geçmişin şimdide takdir edilmesi, Halvanî : Helva yapan/ satan, Halvâ : helva Tarih : vakti bildirme, tevârih : günü bildirme, Âdem : el edeme = deri . Âmin : amine , emine, *KİTABU-L FURUQ kitabından, *
Reklam
Risale-i Nur
Risale-i Nur
da okuduğum ve dikkat ettiğim en güzel kelimelerden biri Cehl-i mürekkep yani ilim dolu ama Cehil ile kaplı.... çok örneğini görüyoruz her yerde...
ŞEHİR İNSANI...
- "Belirlenmiş, kısıtlanmış, yönlendirilmiş bir hayat yaşadıklarını kabul etmezler. Etmezler zira, bunun farkında olacak kadar ilim sahibi değildirler. Tam bir cehl-i mürekkep. Kimseye güvenmezler, "bu devirde babana bile güvenmeyeceksin" diye bir inanç vardır kalplerinde. En büyük dertleri; daha rahat bir hayattır. Rahat tabirini kasıtlı kullanıyorum, çünkü rahatlık mutluluktur şehir insanı için. Huzur ve rahatlığı aynı şey sayarlar, oysaki bunların aynı şey olmadığını için ölüm döşeğinde düşünecek vakitlerini olması gerekir. Rahatlık daha çok para demektir. Haliyle; yaşamak için yemezler, yemek için yaşarlar. PEPSİ'nin reklamında dediği gibi, "Daha fazlasını iste". Temel dayanak noktası budur; Her zaman daha fazlası mümkündür..." (Ekrem Özdemir, Zavallı Şehir İnsanı! Şehir ve Medeniyet Dergisi, Ekim 2009)
Eskiden okur-yazar mısın diye sual tevcih ederken, artık okumaz-yazar mısın sorar olduk. Neden herkes cehl-i mürekkep olduğu halde entelektüel bir insanmış gibi gözükmeye çalışır ki ? Okumuş olan cahil, kara cahilden daha tehlikelidir.
Cehl-i mürekkep hayreti izole eder. | Dücane Cündioğlu Bilgiç & Bilgin & Bilge
Reklam
Eskiler cahili ikiye ayırırdı: cehl-i basit, cehl-i mürekkep | Dücane Cündioğlu Bilgiç & Bilgin & Bilge
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.