871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135,5bin okunma
Risale-i Nur
Risale-i Nur
da okuduğum ve dikkat ettiğim en güzel kelimelerden biri Cehl-i mürekkep yani ilim dolu ama Cehil ile kaplı.... çok örneğini görüyoruz her yerde...
Reklam
"Dedim; Ey nefis! Cehl-i mürekkep içinde, tembellik döşeğinde gaflet uykusunda söylediğin şu söze mukabil, 5 ikazı benden işit."
Echel-i cuhelâ ahmaku'l-humakâ cehl-i mürekkep
Halil İbni Ahmed:
İnsanlar dört kısımdır: Birincisi: Bilir. Bildiğini de bilir. Bu, âlimdir. Ona uyunuz. İkincisi: Bilir. Fakat bildiğini bilmez, bildiğinden haberi yoktur. Bu, uykudadır. Onu uyandırınız. Üçüncüsü: Bilmez. Fakat bilmediğini bilir. Bilmediğinin farkındadır. Bu, irşâda muhtaçtır. Onu irşat ediniz. Dördüncüsü: Bilmez. Bilmediğini de bilmez (cehl-i mürekkep) kendisini allâme sanır. Bu, câhildir. Onu terkediniz.
İnsanlar, teknik tabiriyle, bir "cehl-i mürekkep" halinden çekmekteler. Cehl, yani cehâlet, bilmemenin adı. Cehl-i mürekkep ise bilmediğini bilmemek, bilememek hali.
Sayfa 38 - İnsanKitabı okudu
Reklam
Hem şaşkın bir yabancıydım bu dünyaya hem de sanki her şeyi elimle koymuş gibi aşina. Hem âlimdim hem de cehl-i mürekkep. Hem bahtsızdım hem de mutlu. Kendimce nedenler buluyordum sonra onları kendim çürütüyordum. Hem her şey değişmişti Hem de her şey olduğu gibiydi. İşte araftaydım. Hem her şeydim Hem de hiç... "
Kendi cehaletimin bilincinde olmasaydım o zaman cehaletimi ortadan kaldırma çabası İçine girmeyecektim Dolayısıyla cehl-i mürekkep içinde kalacaktım cehli mürekkep insanın bilmediğini de bilmemesidir.
Bir cehl-i mürekkep kolay yetişmiyor arkadaşlar, hakikate gözlerini kapatıp yıllarca boşa okuması gerekli. Yürek dayanmaz...
'ülfet ise, cehl-i mürekkep üstüne serilmiş bir perdedir. (ülfet:alışkanlık cehl-i mürekkep: bilmediğinden habersiz kimsenin cehaleti)
Reklam
Ålim ile sohbet etmek lal-ü mercan incidir Cahil ile sohbet etmek her gün bin can incitir. Cahil dedimse, iki kısımdır. Cehl-i basît: Cahil olduğunu kabullenir ve kendini geliştirebilir. Cehl-i mürekkep: Her şeyi bildiğini sanır, bilmediğini de bilmez. Cahilliği kalıcıdır. Çünkü Ali Emîrî: "Cahil ile sohbet, pek müşkil bir şeymiş. Bunu anladıktan sonra, gözü kör olanlara değil, kalbi ve gönlü kör olanlara gücendim." der.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا * 1 BİR ZAMAN sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: "Namaz iyidir. Fakat hergün, hergün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor." O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki,
Sayfa 362Kitabı okudu
İnsanlar dört kısımdır: Birincisi: Bilir. Bildiğini de bilir. Bu âlimdir. Ona uyunuz. İkincisi: Bilir. Fakat bildiğini bilmez, bildiğinden haberi yoktur. Bu, uykudadır. Onu uyandırınız. Üçüncüsü: Bilmez. Fakat bilmediğini bilir. Bilmediğinin farkındadır. Bu, irşâda muhtaçtır. Onu irşat ediniz. Dördüncüsü: Bilmez. Bilmediğini de bilmez. (Cehl-i mürekkep). Kendisini allâme sanır. Bu, câhildir. Onu terkediniz.
Sayfa 589Kitabı okudu
Denildi ki: — Ey Ebâ Muhammed! Cehaletten daha şiddetli bir şey tanır mısın? Dedi ki: — Evet! Cehaleti bilmemek (cehl-i mürekkep|. Durum hazretin dediği gibidir. Zirâ cehaleti bilmemek, öğrenmek kapısını tamamen kapatır. Acaba bir kimse nefsinde âlim olduğunu zannederse, o artık nasıl öğrenebilir?
Sayfa 32
Resim