Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu şiiri İran'dan birine yazmıştım Ey dılberê re'nâ delal Ey evina bejna kemal Were ba şâirê melal Lewra bûme zew betal Dıbıt munevver der çehrê te Nabıt muzevver ber şehrê te Temaşa kım bejn-u bâlâ te Takqîq bıkım ez xeyalâ te Tuyi prensesê cihan Tuyi gulistanê İran Tuyi mutfi-u figan Tuyi evina heyran...
Sevdalıdan...
Gün ola gün, ay karanlık Ahu gözler, dil karanlık Kağıtta kamış karanlık Sevdalıdan bir tir gerek Yola giden yol karanlık Gamzede kader karanlık Başıboş ruhsar karanlık Sevdalıdan bir hâl gerek Suya varan çehr' karanlık Sılada gülşen karanlık Pervaneye ışk karanlık Sevdalıdan bir rûy gerek Gözdeki müje karanlık Sünbül içre buy karanlık Zülfe düşen yel karanlık Sevdalıdan bir ber gerek... (16.07.2022)
Reklam
“Her zilletin elbette bir izzet var içinde Seyr et Çehr-i Ken’ân’ı ne devlet var içinde.” (Her rezillik, zorluk, sıkıntı sonunda bir yükselme, bir saygınlık, güzel bir netice vardır. Bak Hazreti Yusuf’a. Önce Kenan Kuyusu’na atıldı ama oradan kurtulunca Mısır’a sultan oldu.)
Bihter...
Başlamamışdan fikirləşdim ki, görəsən niyə əsərin orjinal adını yox obrazın adını veriblər filmə? Baxıb bitirəndən sonra gördüm ki, düzgün seçimdir. Madam ki, belə bir dəyişiklik olacaqdı əl atmışkən başqa şeyləri də dəyişə bilərdilər. Elə bil biraz teatr tərzində quruluş veriblər. Aktyor heyətində bircə Hande Ataizini artıq gördüm. Əgər əvvəldən Nebahat Çehrə Firdevs obrazına möhür vurmasaydı bəlkə də başqa cür fikirləşərdim. Çünki Hande sevmədiyim aktrisa deyil. Filmi sevmədim deyə bilmərəm amma başqa filmə də baxa bilərdim. Zövq almadım.
"Sadaka ise iki türlüdür: Gizli(sır) ve aleni(cehr). O, davet sadakasını Resuller ve Nebiler vasıtasıyla aleni olarak gönderir, hidayet sadakasını bir sır olarak sırra yollar."
Sayfa 61 - Nefes YayıncılıkKitabı okudu
Siz zâhirsiniz, Allah dostları ise bâtındır. Sizler binasınız, Allah’ın dostları ise mânâdır. Siz nesli sözsünüz (cehr), Allah’ın dostları ise sessiz söz (sır).
Sayfa 117 - Gelenek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hocama yazmış olduğum Kürtçe şiir
Seydayê Piroz Ey seydayê piroz,ey Âlımê Âlem,her sultanî tû Kaniya ilmê cari dibe liser te ,zêr gerdanî tû Waqtê xeber dide seydayê bozorg,dıbîn xendan Der Xelatê pur kevnar ey necib,gul-û reyhanî tû Şekl-û sima te mıtanê qemera gelek münevver Mu'diyê ilmê fevaidi , hakeza ehlê cûd-û irfanî tu Mun'akis dibe nûra ilm-û İlham ber çehrê we Mesken buye avrê ilmê, dibêje "şahê cihanî tû" Ger nîwisim liser gevira qedim, pesn-û şayeste Dibêje nişgewa bıhalê pur heycan,"şirê yezdanî tû' Veke ey şêxoyê belengaz, pîrtuka serf-û nahvê Feqiyê mu'teber bêjîn seyda ra "şirin zebanî tû" Ewe âlîmê pur zana ,ewe varisê peyxamber Ezîm reisê cahıla. Lı belê ,merdê kurdanî tû Helbesteki gelek mu'tedil bu ey ârifê zeman Dınav cihanê tari da her daim pak -û nuranî tû
Bil ki farz olan namazların tamamı ya güneşten ya da eserlerinden dolayı nehâridir (gündüz namazıdır). Bunun tek istisnası yatsı namazıdır, onun nurlan gece ile gündüz arasında müşterektir ki bu da çok garib bir sırdan ve acaip bir mânadan dolayı böyledir. Çünkü namaz mükellefiyettir, onda zorluk ve sertlik vardır. Bu ikisi hem akıl hem de his itibariyle, gecenin değil, gündüzün özellikleridir. Allah gündüzü geçim kazanma zamanı, geceyi ise örtü kılmıştır, elbise yapmıştır. Bak da bu târifin teklif hikmeti açısından ne kadar dengeli olduğunu gör! Sonra bil ki berzaha ait olan namaz akşam namazıdır. Allah Teâlâ onu çıftteki seslilik (cehr) ile tekteki sır arasında kılmıştır. Bu da akılda böyledir, çünkü namazda berzah, kul ile Rab arasında, belli bir ölçü üzere akledilir bir durumdur, zira kul gece ile kuşatılmıştır, Rab ise Allah'ın güneşi ile irtibatlıdır. Histe ise bu namaz deşf ve sefr arasındadır. Gündüz namazları da çift ve tek arasındadır. Çift mahlükat içindir. Sır ise Vitr (Allah) içindir. Mahlukât zuhur ettiğinde, Hak perdelenir, örtünür; bu nedenle zuhr ve 'asr (öğlen ve ikindi) namazları çifter rekâtlıdır ama kıraatleri gizlidir. Sabah namazında ise güneşin doğuşunun yaklaşması nedeniyle sesli okunur.
Sayfa 455Kitabı okudu
"Yüzündür cihanı münevver eden "diye biz söz okumuştum. Bu sözden çok müteessir oldum. Ben de bu sözü şiir olarak yazmak istedim.... Çehr-i paksın , prenses-i cihan Senin nurun ile zail olur figan Yüzündür cihanı münevver eden Gönlündür figanı müyesser eden Kısık bir sesle ederim sana avaz Hâl-i kevnim ise der ervah-î ayaz Ey bu gülistanın şirin -u gend-u lebi ! Olmak istemez misin bu şairin tabibi?
"33 roj di zindanê de ye"
Bîstê nîsanê, şevek tar û reş pir nexweş, nexweş Cendirme hatin ketin mala me wek diz û keleş, Em dane ber xwe birin zîndanê, zîndaneke teng, Dar bi destê wan, çehr û rû kirêt çavsor û pereng, Daberizîn me bê tirs û bê pirs hemî wekî şêr, Ser û lingên me dixistin kewçûk, lê didan bidêr, Li ser hev dijûn li ser hev lêdan, li ser hev qamçi, Cihê me pir teng, em pazde heval bêcî û birçî, Serên me bêmrês tev zîpirandin simbêl û birû, Birin kehrebê tev pîr û zarok tif dihate rû, Disa deh mirov bi dar û qamçî bi boks û lêdan, Em gevizandin dane ber lingan bi qîr û halan, Li ser serên me tev çûn û hatin bizmar û potîn, Heta hate xwar ji ser çavên me tev xwêdan û xwîn, Em ji hiş diçûn tenê bê hişî li me xweş dihat, Tenekên avê berî ser me dan, salon bû Ferat, Disa şiyari, disa ew lêdan ew qamçî û dar, Em xirxirandin, di ser qadêra em kişandin xar, Ketin ser serên me ew hov û dîn, gurên dev bixwîn, Serên me bixwîn, destên me birîn, kincên me çirin, Gelek em tî bûn, gelek birçî bûn, ne nan û ne av, Didan rûyên me gotinên kirêt, hemî pûç û xav.
Reklam
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil Çehr ile söyleşemem âyinesi sâf değil.
Sayfa 70 - EverestKitabı okudu
calîs-cülus eden cabir-cebredici câh-itibar cahd-bilerek inkar câhid-cehd eden çalışan cahim-cehennem cail-yapan,kılan,yaratan cail-cevalan edici
اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ بِسْـــــــــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَاٰلِهِ وَصَحْبِهٖ أَجْمَعٖينَ Manâsı: "Bütün hamd-ü senâlar, medh ve şükürler, ezelden ebede kadar noksan sıfatlardan münezzeh ve kemal sıfatları ile
Ve namazın vâcipleri yirmi bir kadar beyan olmuştur: 1. İmamın arkasında "Sübhaneke”den gayrı bir şey okumamak 2. İmam ve yalnız kılan, farzların iki rekâtında ve sâir namazların her rekâtında birer kere Fatiha-yı şerife okumak, 3. Dört ve üç rekâtlı farzların iki evvelki rekâtlarında ve sâr namazların her rekâtında zamm-ı sûre etmek, 4. Üç ve dört rekâtlı farzlarda Fatiha-yı şerifeyi iki evvelki rekâtlarda tahsis etmek, 5. Bir farzdan bir farza intikal etmek, 6. Fatiha'yı (zamm-ı) sûreden evvel okumak, 7. Ka'de-i ülâ (ilk oturuş)da oturmak, 8. Ka'de-i ûlâda Tahiyyat okumak, 9. Ka'de-i ahîre (son oturuş)de Tahiyyat okumak, 10. Selâm lafzı ile namazdan çıkmak, 11. Salat-ı vitir (vitir namazı)de Kunut duasını okumak, 12. Bayram namazını kılarken zâit (ilave) olan tekbiri almak, 13. Ihfa ile (gizli) okunacak yerde ihfa ile okumak, 14. Cehr ile (açıktan, sesli) okunacak yerde cehr ile okumak, 15. Tadil-i erkân' üzere kılmak, 16. Kendi namazda okursa yahut imamından işitirse tilavet secdesin(i) etmek, 17. İktiza etmiş ise secde-i sehv" etmek, 18. Dört rekât olan farzlarda ka de-i ûlâda Tahiyyat okudukdan sonra eğlenmeyip kalkmak, 19. Her halde imama tâbi olmak, 20. Özrü yok iken farzları cemaatle kılmak -bir kavle göre-, 21. Kurban bayramının arefesinin sabah namazından dördüncü günün ikindi namazına kadar farzların akabinde tekbir almak.
Otoyoldaki Kavşakta Kavrulmuş Ruh Satıcısı Altmış sene yaşadım bir tek anım bile yok Anılması korkulu yerlerdedir meşhedim Faka bastım kaydı don çakar almaz çark amok Oldum cennet aşısı binbir günah işledim Anım yok. Bırakacak mirasım Hak getire Rızkımla takometre sırf bu yüzden akraba Müstantik olam dedim çalkap giyem setire Uydurarak başımı
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.