Şimdi buzdolabına gidin, elinize yiyecek bir şey alın ve gözlerinizi kapatıp onu yeyin. Farkı görüp ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız… Elinize bir parça yemek alın ve dikkatlice bakıp inceleyin. Önce, değerli vücudunuza ne koyacağınıza bakın ve buna değip değmeyeceğine karar verin. Çoğu insan çantasını bile yere koymak istemez ve koymamak için de bin bir türlü sıkıntı yaşar. “Kucağımda mı tutsam acaba? Yoksa yandan ekstra bir iskemle çekip onun üstüne mi koysam, ne yapsam” diye düşünür. Çantasının kirlenmesini, eskimesini istemez. Vücudunuz bir çantadan daha mı değersiz? Neden vücudunuzun içine koyacağınız yemeğe, en azından çantanıza verdiğiniz kadar değer vermiyorsunuz? Gerçi çok daha fazlasını hak ediyor ya neyse! Şimdi, elinize aldığınız yemeğin vücudunuza girmeyi hak ettiğini düşünüyorsanız, gözlerinizi kapatın ve elinizle onu hissedin, sonra da dilinizde iyice tadına vararak yemeye başlayın. Haydi, ne duruyorsunuz? Doğru mutfağa!
Ey yürüyenler Eğreti sözcükler arasında! Sizden kılıç - Bizden kan Sizden çelik ve ateş - Bizden can Sizden yeni bir tank - Bizden taş Sizden gaz bombası - Bizden yağmur Bizim üstümüzde de aynı gök, aynı hava Kanımızdan alın hissenizi, çekip gidin Danslı yemekli bir akşam partisine gidin Bize düşen korumaktır şehitler gülünü Bize düşen yaşamaktır dileğimizce
Sayfa 52 - Yürüyenler Eğreti Sözler Arasında 2Kitabı okudu
Reklam
'' Ey yürüyenler Eğreti sözcükler arasında! Sizden kılıç - Bizden kan Sizden çelik ve ateş - Bizden can Sizden yeni bir tank - Bizden taş Sizden gaz bombası - Bizden yağmur Bizim üstümüzde de aynı gök, aynı hava Kanımızdan alın hissenizi, çekip gidin Danslı yemekli bir akşam partisine gidin Bize düşen korumaktır şehitler gülünü Bize düşen yaşamaktır dileğimizce ''
Sayfa 52 - ARMONİ YAYINLARIKitabı okudu
Neden inanmıyorsun? İsimleri ve tarihleri değiştir, anlatılan senin hikayendir!
Artık bu hikayeyi bitirmenin zamanı geldi. Yukarıda manastırlarımızın potestas ordinis’in dominatio’su altına nasıl adım adım girdiklerinin hikayesini anlatmaya çalıştım. Bugün baktığımda pişmanlık içinde şunu söylemek isterim: Belki biz rahipler, birinci safhada “hayır” deseydik, ikinci safhaya geçilemezdi. Belki ikinci safhada “yeter artık, burası bizim, manastırda dünyevî işlerin yeri yok, buradan çekip gidin” deseydik üçüncü safhaya geçilemezdi. Belki üçüncü safhada, “siz gitmiyorsanız, biz gidiyoruz” diyebilseydik, dördüncü safhaya geçilemezdi. * * * Carissimi lectores! İşte 1330’larda ve 1340’larda Kurbağa Manastırının hikâyesi! Ecce fabula! Fabula acta est! Belki de bazılarınız anlattığım hikâyeye inanmadınız. “Quid non credis? Mutato nomine ac tempore et de te fabula narratur!” Neden inanmıyorsun? İsimleri ve tarihleri değiştir, anlatılan senin hikayendir!
Sayfa 103Kitabı okudu
Acı aynı zamanda bir zevktir, beddua aynı zamanda bir kutsamadır ve gece aynı zamanda güneştir - ya çekip gidin ya da şunu bilin: Bilge kişi aynı zamanda delidir.
Sayfa 340Kitabı okudu
"Ulan diyorum Çekip gidin artık Çekip gidiyorlar "
Sayfa 242 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Defolun Gidin!
Ey yürüyenler Eğreti sözcükler arasında! Geldi artık çekip gitme zamanınız Nerde isterseniz orda oturun ama oturmayın aramızda Geldi artık çekip gitme zamanınız Nerde isterseniz orda ölün ama ölmeyin aramızda Hakkımızdır toprağımızda çalışmak Burada bizimdir mazi Bizimdir yaşamın ilk sesi Burada bizimdir dünya ve ahiret Toprağımızdan çıkın Denizimizden, karamızdan, Buğdayımızdan, tuzumuzdan, yaramızdan Defolun her yerimizden Belleğimizdeki anılardan Defolun Ey yürüyenler Eğreti sözcükler arasında!
Ey yürüyenler Eğreti sözcükler arasında! Sizden kılıç - Bizden kan Sizden çelik ve ateş - Bizden can Sizden yeni bir tank - Bizden taş Sizden gaz bombası - Bizden yağmur Bizim üstümüzde de aynı gök, aynı hava Kanımızdan alın hissenizi, çekip gidin Danslı yemekli bir akşam partisine gidin Bize düşen korumaktır şehitler gülünü Bize düşen yaşamaktır dileğimizce
196 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.