Ama hiç olmazsa halk öğrenmişti: Celâl Bayar padişah değildir ve "bir kedi bir krala bakabilir" hatta tırmalayabilir yüzünü.
Sayfa 20 - ÖnsözdenKitabı okudu
İcap ederse İsmet Paşa'yı da sehpaya götürmekte tereddüt etmem! -Celal Bayar
Reklam
Günümüz dünyasının 150 ülkesinde, markalarıyla her gün 150 milyonu aşkın kişiye ulaşan Unilever, Hollandalı margarin üreticisi Margarine Unie ile İngiliz sabun üreticisi Lever Brothers'ın 1930'da birleşmesiyle oluştu. Dünyada hızlı tüketim ürünleri pazarının önde gelen firmalarından biri olarak Unilever'in Türkiye'de ilk
Sayfa 62 - Business DergisiKitabı okudu
Eczacıbaşı'nın hikayesi
Almanya'da kimya eğitimi alan Nejat Eczacıbaşı, kişisel tasarılarını gerçekleştirmek amacıyla 1940'ta İstanbul'a geldi, işe özellikle II. Dünya Savaşı sırasında ithali yapılamayan bazı kimyasal maddeleri üretmekle başladı. O dönem balık yağı içmek sağlıklı yaşamın bir simgesi sayılıyordu. Yaşlı kişiler, kış aylarında balık yağı
Sayfa 61 - Business DergisiKitabı okudu
İlk kâğıt İzmit'te üretildi
1920'lerin sonunda, henüz kendi kağıdını üretemeyen Türkiye'de, kağıt sanayinin kurulup kurulmaması tartışması yapılıyordu. Kağıt ve karton, Türkiye'ye genellikle Orta Avrupa ülkelerinden döviz karşılığı getiriliyor, fabrikaların Türkiye temsilcileri de bu işten komisyon alıyordu. Bu sırada, İstanbul Darülfünun muallimlerinden
Sayfa 34 - Business DergisiKitabı okudu
Karadeniz gemisi, Avrupa'nın pek çok limanını dolaşarak Türkiye'yi tanıtma görevini üstlendi. Cumhuriyet'in ilanından üç yıl sonra Atatürk'ün önerisiyle hayata geçirilen Karadeniz gemisi Projesi, Atatürk'ün Türkiye'yi dünyaya tanıtacak bir proje yapılmasını istemesiyle 1926'da yola çıktı. Türkiye'yi tanıtan
Sayfa 17 - Business DergisiKitabı okudu
Reklam
" Atatürk'ü sevmek, her Türk vatanperveri için milli bir ibadettir. " Celal Bayar
Sayfa 410 - Kronik KitapKitabı okudu
Celal Bayar, nam-i diğer Galip Hoca
İsteseydi, meşgul olduğu İpek ticaretinden zengin olurdu. İsteseydi, bir yabancı bankanın tepe yöneticisi olurdu. Her iki durumda da gayet konforlu, tehlikeden uzak bir hayat sürerdi ama o beline silah takıp dağa çıkmayı, İzmir ve Aydın köylerini karış karış dolaşarak, direnişe katılmaları için telkinde bulunmayı tercih etti.
İlk Sesler, DP
"Ne var ki 1 Haziran 1945'te parti içindeki eleştirmenler, açıkça kendilerini gösterip ilk kez iktidar sorununu gündeme getirdiler. Gelecekteki Demokrat Parti'nin 4 kurucusu (Celâl Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Adnan Menderes), anayasada belirtilen milli egemenlik ilkesinin tam olarak uygulanmasını ve Parti işleyişinin demokrasinin temel ilkelerine göre yürütülmesini isteyen bir öneriyi parti meclis grubuna sundular. Parti örgütü ılımlı tepki gösterdi; dördünü CHP'den ihraç etme önerisi bile gelmedi, Aksine, parti içinde, eleştirmenlerin CHP'den ayrılıp kendi partilerini kurmaları gerektiğini düşünen bir grup bile vardi ve İnönü'nün bu görüşü teşvik ettiği söylenir. 2 Ne var ki yeni bir siyasi parti kurma girişimi, CHPli bir muhaliften değil, Nuri Demirag adlı bir istanbullu sanayiciden geldii, 7 Temmuz 1945'te Demirağ, Milli Kalkınma Partisi'ni kurmak için hükümete başvurdu ve ağustosta izin verildi."
Çok İlginç
Afganistan devlet başkaninın hediye ettiği tazıyi hediye etmek istemesine ve orman çiftliğinin para ile satin alalim parasıni bağışlayın demesi üzerine para ile satıp aldığı 20.000 lira ile kurtuluş savaşında çok faydalı olan Musalar köyüne su getirilmiş. Buna rağmen yassiada mahkemesi Celal Bayar'a, cumhurbaşkanlıği nüfuzunu kullanarak menfaat temin ettiği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi...
Reklam
14 ekim 1960'ta yassıada yargılamalarinın başladığı ilk gün Celal Bayar'ın fötr şapkasının üzerine oturması görenleri güldürmüştü. Aslında o, bu tavrıyla mahkemeyi protesto ediyordu...
"Bu düşünceyi teyit eden bir açıklama Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan gelmiştir. Bayar'a göre bu dönemde Türkiye'nin önceliği Batı ülkelerinin dâhil olduğu bir örgütlenmeye girmekten ziyade Amerika Birleşik Devletleri'nin resmi güvencesini alacak bir ittifak yapmaktı.”
Sayfa 402Kitabı okudu
21 Haziran 1919, Celal Bayar
“Biraz Güney'e kayan Doğumuzdan kesif silah sesle­ri gelmeğe başladı. Mesele anlaşılmıştı. Kuvayı Milliyeci­ler Erbeyli İstasyonundaki Yunan Bölüğüne baskın yapı­yordu. Tatlı bir heyecan duyuyordum. Peşinde koştuğum hülya hakikat oluyordu. İşittiğim silah sesleri, kurtulu­şumuzu, istikbalimizin, istikbalimizin emniyetini müjde­liyordu. Sevinç içinde idim.”
Sayfa 308Kitabı okudu
191 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitap: Celal Bayar Yazar : İsmet Bozdağ Soner yalçın'ın beyaz Türklerin sırrı kitabından sonra okuduğum bu kitap celal bayar hayranı ismet Bozdağ'ın kaleminden çıkmış bir eser. Celal Bayar'ın eğitim hayatı hakkında bilgi vermemesi hatta iki cümle ile geçiştirmesi beni Şüphelendirdi ama şahsım adına celal Bayar'ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Önem arzettiğini düşündüğüm iki nokta ise 1- celal Bayar'a karşı Atatürk'ün koruyucu tavrı 2- Devlet teşvikli özel girişimlerin bu denli faydalı olabileceğini celal Bayar'dan dinlemek. İsmet İnönü'nün Başvekillikten çekilmesi sonucu Atatürk'ün isteği doğrultusunda başvekil vekili olan Celal Bayar'ın ülke adına gayet faydalı işler yaptığını ve 1960 darbesine kadar ülke siyasetinde etkili bir isim olduğunu söyleyebiliriz. Yazarın ismet inönü ile şahsi yahut fikri olarak bir sıkıntısı olduğu belli çünkü eleştirmekten hiç geri durmamış. Gayet keyif alarak ve severek okudum tüm kitap severlere tavsiyemdir.
Bilinmeyen Yönleriyle Celal Bayar
Bilinmeyen Yönleriyle Celal Bayarİsmet Bozdağ · Emre Yayınları · 20059 okunma
4 Aralık 1945, basın tarihinin en kara günlerinden biri olarak tarihe kazındı. İstanbul Üniversitesi'nin önünde toplanan, ağırlığı Turancı ve İslamcı gençlerden oluşan kalabalık bir grup, yol boyu sloganlar atarak Tan gazetesinin önüne geldi. İki gerekçeyle gelmişti göstericiler Tan'ın önüne: Birincisi, Tan gazetesi Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile ilişkile- rini geliştirmesini istiyordu. İkincisi, CHP'den istifa eden Celal Bayar, Adnan Menderes gibi isimler Tan gazetesi tarafından destekleniyordu. Bu iki nedenle Tan gazetesinin önüne gelen göstericiler "Allah Allah! Komünistlere Ölüm!" diye bağırarak gazeteyi yakıp yıktılar. Hem ofis olarak kullanılan bölümleri hem de matbaa kısmını harap ettiler..
Sayfa 308 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.