Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, İstiklal Caddesi'nde oluşan hasarı görünce yanındaki İçişleri Bakanı Namık Gedik'e "Galiba dozu kaçırdık Namık" dediği de bir çok yerde iddia edildi.
Stefan Zweig çok karamsar bir adamdı. Üstüne üstlük oldukça da hiperaktif biriydi. Bu tespitlerimi bir yerlerden kesinlikle okumadım, tamamen benim fikrim. Peki neye mi dayandırıyorum bu savımı? Yazdıklarına elbette.
Kitaplarının çoğu yüz sayfayı bulmaz zira.(Kurmacalarını kastediyorum elbette) Oysa, modern romanlar çağıydı onun yaşadığı
Musa Anter, Nusaybin'de bir köy olan Zivingê(Eski Mağara)de doğdu. Nüfustaki ilk doğum yılı 1924 olarak kayıtlıydı. Ancak ilkokula yazılabilmek için yaşı büyütüldü ve 1920 yapıldı. 1917 ile 1920 yılı arasında doğduğu bilinse de, 1920 yılı onu doğum yılı olarak kabul edilir. Hangi yıl olursa
YouTube kitap kanalımda Bazı Yollar Yalnız Yürünür kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/cZco9tl4rBs
Binlerce kişinin okuduğu ve hatta yüzlerce kişinin epey yüksek puanlar verdiği, kitap fuarında bana sıkça sorulan bir kitabı yorumluyorum bugün, toplaşın. Yine çok acayip yerlere gittim...
Sabah duşunu her gün Ganj
Ben orhan veli
"yazık oldu süleyman efendiye"
mısra-i meşhurunun mübdii..
duydum ki merak ediyormuşsunuz,
hususi hayatımı,
anlatayım:
evvela adamım, yani
sirk hayvanı falan değilim.
NOT : Sabahattin Ali'nin kitaplarını okumadan önce bu kitapla başlangıç yapmak daha güzel olur bence.
NOT : Sabahattin Ali hayranları burayaaaa :)
Sabahattin Ali... Nasıl bir insanmışsın sen, ben seni böyle tanımıyordum. Sırça köşk ile gülerdim bazen sana, Kuyucaklı Yusuf ile düşündürürdün beni, Kürk Mantolu Madonna ile aşka ısındırırdın ya da
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
Adnan Menderes, Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu meclise getirdi. Celal Bayar cumhurbaşkanıydı. Atatürk'ün son Başbakanıydı ve İslam anlayışına göre küfür sayılan bir inanış içindeydi:
"Atatürk seni sevmek milli bir ibadettir! diyordu.
Evde otururum,
Masa başında çalışırım.
Bir anne ile babadan dünyaya geldim.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mührü nübüvvet.
Ne İngiliz kıralı kadar
Mütevazıyım,
Ne de Bay Celal Bayar'ın
Ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Bayılırım.
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Kitabımızda Celal Bayar kendi ağzından önce Atatürk’e dair anılarını daha sonrasında da Atatürk sonrasında kendi yaşadıklarını,en son idam sahnesine kadar gidip son anda idamdan döndüğüne kadar olan başından geçenleri özet niteliğinde yazılmış bir kitap. Maalesef Türkiye’de yapılan hiçbir iyilik ve verilen hiçbir emek kötülüksüz kalmıyor maalesef ne kadar da insanlar bu ülke için ömürlerini verse bile her daim bir kötülükle itham edilip saygısızlık yapılabiliyor. Çok güzel bir kitap dönem kitabı içerisinde Atatürk,İsmet İnönü, Celal Bayar ve Atatürk’ün silah arkadaşlarına dair bir çok bilgi alabilirsiniz.