Yeni dönemin başladığını ilk ifade eden, İsmet Paşa olmuştur. Demokrasiye geçiş sürecinde önemli bir kırılma noktası olarak tarihi geçen 19 Mayıs 1945 tarihli konuşmasında İsmet Paşa şunları söylemiştir: “Memleketin siyaset ve fikir hayatında demokrasi prensipleri daha geniş ölçüde hüküm sürecektir." Paşa'nın bu konuşmasından cesaret
İSTİDATLAR Cenab-ı Allah’ın zatının tecellisi ile sıfatlar meydana geliyor. Sıfatların tecellisi ile esmalar veya isimler, isimlerin gerektiği hükmü de fiiller icra ediyor. Dolayısıyle bu halkıyet böylece meydana gelmiş oluyor. Sıfatlardan hayat sıfatı başta gelir. Hayatın muhatabı nedir? Hayatın muhatabı zattır. Zat evvela kendini hayatla
Reklam
Yaratılanların bir kısmını da, hem ol sözüyle hem de iki sıfatıyla-celal ve cemal- (kudret elleriyle) var etti. İnsan bu şekilde yaratılmıştır. Hem celal hem cemal sıfatları yaratılışında mevcut olduğu için "insan Allah'ın suretine göre var oldu" denilir.
Sayfa 10
EN BÜYÜK DÜŞMAN NEFİS:
İnsanda bütün günahların ve kötü ahlâkın baş sebebi “nefs-i emmâre”dir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Senin en büyük düşmanın (merkezi iki kaşının arasında olup) bütün vücudunu saran nefsindir.” buyurmuşlardır. Mehmed Şemseddîn Nûrî Hazretleri, Miftâhu’l-Kulûb isimli kitabında nefse dair şöyle buyurmuştur:  İnsanda iki ruh vardır: Birine hayvânî
EN BÜYÜK DÜŞMAN NEFİS: İnsanda bütün günahların ve kötü ahlâkın baş sebebi “nefs-i emmâre”dir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Senin en büyük düşmanın (merkezi iki kaşının arasında olup) bütün vücudunu saran nefsindir.” buyurmuşlardır. Mehmed Şemseddîn Nûrî Hazretleri, Miftâhu’l-Kulûb isimli kitabında nefse dair şöyle buyurmuştur:  İnsanda iki ruh
Ebu'l-Alâ Afîfî'nin Talikat adlı esere Giriş Yazısı
İran ve Türk şairleri, -Hakkın ezelî nûruyla âlemin bütün yönlerini nasıl aydınlattığını; -Hakkın isimlerinin, Varlık ile ezelî yokluk halindeki mevcutların a'yânını nasıl aydınlattığını; -bunlardan her birisinin, aynaların görünen şeylerin sûretlerini yansıttığı gibi, isimlerin kemâllerini nasıl aksettirdiğini; -ilâhî celâl sıfâtlarının cehennem ateşinde ve şeytanlarda, cemâl sıfâtlarının ise, cennet ve meleklerde nasıl tecellî ettiğini; -insanın kendi nefsinde bütün bu sıfâtları toplayıp, büyük âlemde bulunan cemâl ve celâl sıfâtlarının kendisinde bulunduğu küçük bir âlem nasıl olduğunu tavsif etmişlerdir. Bunlar, vahdet-i vücûd mensubu Iran ve Türk şairlerinin ifâde ettiği bazı düşüncelerdir, hepsi de, özü itibarıyla, İbnü'l-Arabi'nin sisteminden ve Fusûsu'l-hikem kitabında ifâde ettiği bir takım görüşleridir. Ebu'l-Alâ Afîfî 20 Ağustos 1946/23 Ramazan 1365 İskenderiye
Sayfa 31 - İZ YAYINCILIK ☪ 2. Baskı İstanbul, 2002Kitabı okudu
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.