Alı kanda severim
Mutlaka sebebi var
Rakıyı bardakta
Seni koynumda
Aslında avuçlarından içtim ben
Hani derler ya aşk-ı meyi ve sevdayı
Canım demen kulağıma bir ney taksimi
Hami çargah'tan hemi saba'dan sanki.
Alı kanda severim
Mutlaka sebebi var
Rakıyı bardakta
Seni koynumda
Aslında avuçlarından içtim ben
Hani derler ya aşk-ı meyi ve sevdayı
Canım demen kulağıma bir ney taksimi
Hami çargah'tan hemi saba'dan sanki..
1970 yılında çekilen Kralların Öfkesi adlı Yeşilçam filmi, vahşi batıda, bir soygun sonrasında ortadan kaybolan çete reisinin öyküsünü anlatır. Başrolünü Murat Soydan'ın oynadığı filmde, kovboylardan biri film boyunca beyaz çerçeveli gözlüğüyle görülür. Oyuncu, gözlüğünü çıkarmayı unutmadığı gibi, bu yönde yapılan hiçbir uyarıyı dinlememiş ve Amerikan kovboyları arasına, beyaz çerçeveli gözlüğüyle adını yazdırmıştır! Filmdeki adı "Camgöz" olan bu oyuncu Cem Karaca'dan başkası değildir!
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
(Cem Karaca'dan dinleyelim)
Cem Karaca ile saatlerce dertleştim. Sezen Aksu'nun hayat derslerine katıldım. Müzeyyen senar'dan muhabbeti öğrendim. Barış Manço ile çocukluğumu keşfettim. Ahmet Kaya ile ezberci yetişkinlere baş kaldırdım."mazeretim var, asabiyim ben"içime saklanmış tüm Ergen öfkemi çıkarttım."fabrika kızını" ilk dinlediğimde nedenini anlamadım ama çok ağlamıştım."Tuana'yı o salonda bağıra bağıra söyledim."fadime'nin düğününde" çektiğim halayları,"aldığım her nefes bin yıl sayılır"diyerek çektiğim sabırları,"Bir harmanım bu akşam" derken çektiğim acıları bir ben bilirim.
Cahit Berkay:
"Ülke özlemini gidermek için Yunan adalarına gidip karşıdan rüzgar esince 'memleketimin havası' diye içine çeken bir insandan bahsediyoruz,Cem Karaca'dan."
NÂZIM HİKMET ŞARKILARI
MURAT MERİÇ
Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş
"Nâzım Hikmet, şiirleri çok sevilen ve hep bestelenen bir şair oldu. Taş plak döneminden bu zamana hemen her dönemde Nâzım Hikmet şarkıları karşımıza çıktı. Kimi zaman bu şarkılar el altından yayıldı, kimi zaman onları dinlemek moda oldu. Türkiye'nin yükselen siyasi
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Teketmedi sevdan beni...
Namazımın Üsküdar'daki Seyit Ahmet Camii'nde kılınmasını istiyorum.Cenazemde alkış ve tören istemiyorum;sadece dini vecibelerin icrasını istiyorum.
CEM KARACA NIN VASİYETİ...
1402 uygulaması, başlı başına antidemokratiktir, acımasızdır, bilime ve bilim adamlarına karşı amansız bir düşmanlığın göstergesidir.
İstanbul'dan Prof. Dr. Aydın Aybay, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. Nuri Karaca, Prof. Gencay Gürsoy. Ankara'dan Prof. Dr. Bahri Savcı, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Prof. Dr. Cevat Geray, Prof. Dr. Korkut Boratav, Doç. Dr. Cem Eroğul, Prof. Dr. Rona Aybay, Doç. Dr. Tahir Hatipoğlu. Doç. Dr. Nurkut İnan. İzmir'den Prof. Dr. Veli Lök, Prof. Dr. Yavuz Aksu, Prof. Dr. Tayyar Bora, Prof. Dr. Türkân Süer, Prof. Dr. Erol Mavi, Prof. Dr. Cumhur Ertekin, Doç. Dr. Şükrü Bozkurt, Doç. Dr. Hüseyin Yıldırım, Doç. Dr. Hüseyin Turan, Prof. Dr. Ataman Tangör, Doç. Dr. İsmet Öz-kut, Dr. Renan Pekünlü ve Dr. Bülent Pekertem. Trabzon'dan Prof. Dr. Erdem Aksoy, ODTÜ'den Prof. Dr. Yakup Kepenek ve Doç. Dr. Güney Gönenç bu «paşa tasarruflarının adları duyulan kurbanlarıdır.
"Zulümlerin ardından toprağından men edilen Fahrettin ERGEÇ Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştı. Artık yaşadığı toprak için elinden gelen son şey bir türkü çığırmak, bir ağıt yakmaktı. KERKÜK ZİNDANI şiirini yazdı. Cem KARACA bu şiiri okudu ama ne okuyuş. Kerkük katliamı, Türkiye'de yasaklanmıştı o yıllarda. Ajanslar haber yapmadılar, "aman duyulmasın ülkede karmaşa çıkar" diye yasak koyulmuştu. Kimsenin haberi yoktu. Cem KARACA'dan 1999 yılında aldık ilk haberi ve bir daha unutmadık."...