On yedi yaşında hayalleri ve umutları elinden alınan bir çocuktum. Mutsuzdum. "Mutsuzluğumun sebebi ne olabilir?" diye sürekli düşünüyordum. Liseye başladığım yıl, birçok Türk babasının oğullarını okula motive etme amaçlı söylediği, "Okumazsan seni sanayiye veririm" sözünü babam da beni motive etmek amacıyla söylemişti. Genelde
Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
Cem KARACA (Tamirci Çırağı)
Bir romanda, okumuştum, buna benzer bir şeyi
Çildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa? aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda, tamirci çırağına
Ustama dedim ki bugün, giymeyim tulumları
Arkası puslu aynamda, taradım saçlarımı
Gelecekti bugün geri, arabayı almaya
O romandaki hayali, belki gerçek yapmaya
Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri
Öylece bakakaldım, gözümü ayırmadan
Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Çekti gitti arabayla, egzozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar, ağır ağır doğruldum
Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları
Cem Karaca- Tamirci Çırağı
youtu.be/9KkAtcPku2k
Cem Karaca birçok siyasi nitelikli şarkı yapmış olmasına rağmen en azından benim aklımda içlerinden en çok Tamirci Çırağı kaldı. Şarkının sözleri, sınıfsal bir öyküyü anlatıyordu. Oto tamircisinde çalışan çırak, tamirhaneye arabasıyla gelen bir kapitalist kızına âşık oluyor ve ustası bunu fark ediyordu. Arada sınıfsal uçurumlar varken aşkın aşk olmayacağını düşünen usta çırağı uyarıyor ve şarkıda şöyle deniyordu: “İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları."
Manço siyasete uzak dursa da Hey Koca Topçu ve Genç Osman ile milliyetçi-muhafazakar kesim tarafından sevilirken Cem Karaca ise Tamirci Çırağı ve Parka başta olmak üzere solun sesi olur.
"Herkes, yani sizler, bizler ve bütün insanlık tarihinde bir benzerini asla göremeyeceğimiz acımasız ve korkunç bir baskı düzeninin ayakları altında ezileceğiz. Bu baskı düzenine Demir Ökçe' adını verebiliriz."
Baş karakter Ernest Everhard isimli gencin 1912-1932 yılları arasında emperyalizm ve kapitalizme karşı çıkarak sosyalizmi desteklemesini, patronlara, oligarşiye karşı yaptığı mücadelesini anlatmaktadır.
Cem Karaca ile dipnot (Tamirci Çırağı):
Ustam geldi, sırtıma vurdu, "Unut", dedi, "romanları!"
"İşçisin sen işçi kal, giy" dedi "tulumları!"
Keyifli okumalar dilerim.
Demir ÖkçeJack London · Amfora Yayınları · 014,7bin okunma
Prof. Dr. (Reşit) Emre Kongar'ın 3 kuşak ailesinin (Babası, oğlu ve torunu) kendi bakış açısı, fikirleri ve yorumlamaları ile toplumsal olaylara da yer vererek anlattığı 1900 - 2000 yılları arasına şahit olanların şahidi olduğu eseridir.
Eseri okurken eski, daha eski ve yeni aile yapılarına, insanlar arasındaki ilişkilere, toplumsal algılara ve
Filmi bugün sinemada seyrettim .
Tamirci Çırağı , Namus Belası , Resimdeki Gözyaşları gibi şarkılarını severek dinlediğimiz
Anadolu Rock müziğin sevilen sesi Cem Karaca 'nın sanatçılığı , işçiden emekçiden yana olan duruşu , vatanseverliği , protest kimliği filme iyi yansıtılmış . İsmail Hacıoğlu 'nu özellikle dönem filmi ve biyografi filmlerinde çok başarılı buluyorum . Anısına yakışan bir film olmuş . Ruhu şad olsun 🙏