"Bu kitap herkes ve hiç kimse içindir." Masadan en son kalkanlar için.
Bu kitap senin için yazıldı kardeşim, üstinsana köprü olacak potansiyeli taşıyan, hakikati damla damla içmeye yeltenen birkaçı için!
Zerdüşt bir sabah tanla kalktı, güneşin karşısına geçerek seslendi:
"Ey ulu yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı, nerede kalırdı
Yazan için de, okuyan için de zor bir inceleme olacak.
1) Kitabın yazarı John Milton kimdir?
1608 yılında Londra’nın Bread kasabasında varlıklı bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Henüz küçük yaşlarından itibaren edebiyata ve şiire ilgi duymuş, kafasında Adem ve Havva yaratılış destanının taslaklarını şekillendirmeye başlamıştı. Yazılarında
1938'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından devlet ve onu yönetenlerin çoğu, "fikri hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek yerine, kazara böyle yetişebilmiş kuşaklara karşı kendilerini koruma kaygısına düştüler.
O zaman, Köy Enstitüleri kapandı
Tercüme bürosu kapandı
Tercüme mecmuası kapandı.
Halkevleri kapandı.
"Anadolu Aydınlanması" son buldu
Kırklı yıllar, "Anadolu Aydınlanması"nın filizlendiği yıllardı.
Ellili yılların başında ise kapısında devletin resmi ya da sivil polisin beklemediği aydın neredeyse kalmamıştı.
Geleceğin aydınlarına yönelik kitlesel kıyımların temeli o yıllarda atıldı.
Kısaca belirtmeye çalıştığım bu yol, "fikri hür, vicdanı hür kuşaklar yetiştirme" idealinden "dindar gençlik yetiştirme" idealine uzanan yoldur.
Yazarın kitapları o kadar surukleyici ki okurken ocaktaki yemeğiniz yanabilir, yolculuktaysaniz varis noktanıza ne ara geldiğinizin farkına varamazsınız, 3-4 sayfa daha okuyayım uyurum derken saat sabah 5'i bulabilir.
Kitabın içeriğine gelecek olursak başlarda 3 bölümden oluşuyor.
Birinci bölüm 17 yaşında bir kız ve dindar amcası (!) tarafından tecavüze uğrar. Tabi ki bunun cezasını alışkın olduğumuz gibi kadın çeker ve günlerce bir kulübeye hapsedilir.
Ikıncı bolum dağda komando olarak 2 yıl boyunca vatani görev yapan Meryem'in amca oğlu Cemal ve yaşadığı olayları anlatır.
Üçüncü bolum ise Istanbulda üniversite ve ülke genelinde tanınan Profesör Irfan Kurudal'in hayatını ve bulunduğu konumundan kurtulmak için Ege sahillerinde denize açılmasını anlatıyor.
Farklı zamanlarda ve tesadüflerle bir araya gelirler ve olaylar gelişir.
Emanetten Mülke Kadın, Beden Siyaset adlı kitabın müellifi Nazife Şişman'a feminizmi, kadın haklarını sorduk.
21. Yüzyıl modern kargaşa içerisinde kadın, "kendini tanımlama" çabaları içerisinde bir çok ideoloji ve felsefe tarafından tartışıldı. Batı'nın kendi içerisinde geçirmiş olduğu sürecin bir sonucu olan feminizmin bugün Müslüman
Merhaba kitapseverler,
Kitabı incelemeye yazarımız Ebu Abdurrahman Sülemi ile başlayalım:Onuncu yüzyıla damgasını vurmuş İslâm büyüklerinden biridir. Anne tarafından da baba tarafından da bilgin ve dindar bir aileden gelir. Dedesi oldukça zengin ve oldukça tanınmış İsmail bin Nüceyd idi ve mutasavvıf Cüneyd-i Bağdadî gibi büyük bir zatın sohbet
Murat Menteş:
Toplumumuzda dindarlık nasıl sizce?
Cemal Süreya:
ülkemizde büyük çoğunluk yalnız kendi çıkarı adına ve başkalarının zararına dindar ve dürüsttür