Bir yandan gözlerimde ebediyet uykusu,
Bir yanda seni son kez görememek korkusu.
O güzel ellerinden içersem bir yudum su;
Bütün ızdıraplarım diner diye bekledim..
Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı!
Bir ihtimâl de olsa döner diye bekledim.
Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı;
Bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim…
Şu kışta kıyamette ömrüme düşen karda
Bir dostuma uğrayıp ahvâlimi sorar da
Belki de bir nedamet, bir merhamet duyar da
Yenilmez gururunu yener diye bekledim…
Bir yanda gözlerimde ebediyet uykusu,
Bir yanda seni son kez görememek korkusu.
O güzel ellerinden içersem bir yudum su;
Bütün ızdıraplarım diner diye bekledim…"
Bugün yalan dünya yarın ahiret,
Sen imdat etmezsen kime giderim.
Bu borcun altında kalmak marifet,
Ben senin hakkını nasıl öderim?
Sayende karıldı bu aşkın harcı,
Sabrında örüldü kalesi burcu,
Gözümde büyüyor bir şükran borcu,
Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı!
Bir ihtimal de olsa döner diye bekledim.
Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı;
Bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim...
Dudaklarımda tekbir, ellerim göğe açık,
Sen diye irkilirim, ses duysam en ufacık.
O siyah gözlerini, bir daha, son defacık,
Dünya gözüyle görmek hüner diye bekledim...
Bir yanda gözlerimde ebediyet uykusu,
Bir yanda seni son kez görememek korkusu.
O güzel ellerinden içersem bir yudum su;
Bütün ızdıraplarım diner diye bekledim…
Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı!
Bir ihtimâl de olsa döner diye bekledim.
Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı;
Bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim…