Onu yakından tanımak için Nursel Duruel-Feyza Perinçek 'in yayımladığı "şairin hayatı şiire dahil" kitabını okuyabilirsiniz.
Cemal Süreya kimdir sorusunun cevabını biyografisini ve kendine ait olan dizelerini okuyarak bulabilirsiniz.(tüm yayımlanmış şiirleri Sevda Sözleri adlı kitabında bulunur erişim oldukça basit, sindirmek zor ).
Peki kim değildir ? Sosyal medyada hızla yayılan o basit cümlelerin sahibi değildir . Sandığınız kadar kolay ve anlamsız sözcükleri bir araya getiren kişi değildir. Bir sosyal medya kurbanı olmamalıdır.
"Dört yaşındayım. Bir yaşındaki kardeşim Kemal ölmüş. Babam kollarındaki bir yastığın üstünde taşıyor onu. Ardında bir kalabalık. Ağır ağır ilerliyorlar. Ben penceredeyim. Kış. " (C.Süreya)
Ölümle bu karşılaşma, Cemal Süreya'nın son kitabı Güz Bitiği'ndeki dizelerde uç verir :
"Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm
Yalnız işitme duygusu kalır ortada."
Annesi henüz 23 yaşındayken hayata gözlerini yummuş. Kendisi ise 7 yaşındadır. Annesinden tek bir fotoğraf kalmamış. Belleğindeki resimse teyzesiyle karışır durur Cemal Süreya'nın. Bir dizesinde şöyle geçer:
"Annen miydi? Kesik saçı ve açık ensesi miydi teyzenin ?"
Sevdiği her kadında annesini arar. Sevdiği her kadın öbür yarısıyla annesi olur.:
"Annem çok küçükken öldü,
Beni öp sonra doğur beni."
"Kuyuya sarkıtan kadın
Saçından kavrayıp kız kardeşimi"
Karısı öldükten altı yıl sonra evlenme kararı alan babası ,ki bunu Cemal Süreya da istiyor, Esma ile kötü günlere başlangıç yapar. Yapmadığını bırakmaz evdekilere. Kızkardeşleri sabah erken kalkıp Esma'nın önüne kahvaltısını hazırlar, evi baştan aşağı siler öyle okula giderler.
Bir gün kızkardeşi Perihan kuyudan su çekerken,ip elinden kayar,kovayı suya kaçırır. Esma evde yok. Perihan korku içinde. Bilir ki döndüğünde kovayı yerinde görmezse dayak atacak. Tek çare inip almak. Kuyunun örgü taşlarına tutunarak inmeye çalışır, Ayten bırakmaz ablasını. Perihan inmek zorunda. Hiç bir şey Esma'dan korkunç değil. Tam o sırada kapı açılır , Esma gelir. Perihan'ı saçlarından kavradığı gibi sarkıtır kuyuya. Sonra da döndürüp döndürüp dışarı fırlatır. :
" Bu yüzden kız kardeşlerimin saçları "gür"değildir. "Der Cemal Süreya.
Yürüyerek düşünür, yüksek sesle konuşur. Çadır bekçiliği yaptığı günlerdeki gibi hem konuşur hem sorar kendi kendine: “Delilik mi bu?” Yıllar sonra tanısını koyar:
“Bir de kendi kendime sesli konuşmam var. Ben asıl oradayım işte.” (969.gün)