Kürt kökenli olan yazarımız Zazaca, Kürtçe, Arapça dillerini de bilmektedir. Öğrenim hayatını yazmış olduğu şiirler (Palmiro, 33 Kurşun )tutuklanmasına yol açtığı için yarıda bırakmıştır. Anadolu'ya ve Leyla'ya duyduğu sevgiyi şiirlerinin temeline koyan yazarımızın hayattayken yayınlanan tek kitabıdır.
"Terketmedi sevdan beni, "
diye başlar. Sonra güzel güzel, tane tane anlatır. Aşkın beklentisiz zirvesini yaşatır. Sahi ya Ahmet Arif'ten yola çıkarak günümüzü ele alırsak; var mıydı bizimde terk etmeyen sevdalarımız. Tüm benliğimizle yüreğimizin attığına, var olduğuna inandığımız...
"Aç kaldım, susuz kaldım,"
diye devam eder. Bir nevi ızdıraptır aslında var olan sevgiliye aç kalmak susuz kalmak. Lâkin beklentisiz sevmişse bir yürek, sadece var olduğu için bile binlerce kez şükrediyorsa cefa gelmez çekilen bilâkis hoşluktur, hediyedir yürekten seven için.
"Can garip, can suskun,
Can paramparça..." olur ama
"Terketmedi sevdan beni..."
bunu öyle yürekten ifade etmiştir ki sadece okumakla yetinen bizleri bile alır bambaşka duygulara götürür...
Cemal Süreyya' nın ifadesi ile "Her şairin konuşma tarzıyla ( hatta yüzüyle) şiiri arasında bir yakınlık, bir benzerlik vardır muhakkak; ama konuşmasıyla şiiri arasında bu kadar bir özdeşlik bulunan bir şaire ilk kez Ahmet Arif te rastlıyordum."
Velhasılıkelam Ahmet Arif bizden, içimizden biri. Tüm sıcaklığı ve samimiyetiyle sizi anadolu selamıyla kucaklıyor.