Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
kitapta "hem konuşmaya ne gerek vardı? insan her şeyi anlatamaz zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez" demiş ama bence kendisi kelimelerle her şeyi anlatabilen bir yazardı
Aytmatovdan okuduğum dördüncü kitaptı bu. Ve tabikide yine çok beğendim. 80 sayfaya o kadar çok şey sığdırmış ki sanırım en çok bu kitabında altını çizdiğim cümleler bu kadar yoğundu. Cemile ve Danyarın aşkı kabul edilemez geliyor bize ki herkese öyle gelecektir ama Aytmatov ve ressam Seyit karakteri bunu normal, kabullenilebilir bir durum gibi gösteriyor. Evet iyi bir aşk hikayesiydi, yalnız durumun normalleştirilmesi hoşuma gitmedi. En sevdiğim alıntıyı da paylaşarak incelememe son vermek istiyorum:
Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Dev yazar Cengiz Aytmatov'un kaleminden soluksuz bir aşk. Üstelik Atymatov'u Aytmatov yapan öykü. Luis Aragones'in "dünyanın en güzel aşk öyküsü" adlandırmasından sonra çok fazla dile çevrilen eser Aytmatov'un köyünde yaşınmış olayın kurgulamasıyla ortaya çıkmıştır.
Seyyit'in gözünden anlatılan hikâyede Cemile alımlı ve güzel bir kadındır. Ancak evlilik konusunda ona seçme hakkı tanınmamış Sadık onu kaçırarak kendine eş yapmıştır. Bir süre sonra eşi savaşa gider Cemile de köye gelen Danyar'la kaçar.
Biraz eleştirel gözle bakmak gerekirse şuan ki Türkiye'de Cemile iffetsiz bir kadın olarak yorumlanır. Ama öze indiğimizde Cemile kendi benliğini tamamlamış, kendi kararlarını alan ve aşkının peşine ne pahasına olursa olsun giden güçlü dirayetli bir kadındır. Evrenin sessizliğinde müziğin ahengiyle renk bulan tutkulu bir aşk. Cemile kendi zamanında, şimdiki zamanda ve gelecekte de sessiz kadınların sesi olarak doğmuş bir başkarakterdir. Her kadının bir erkek kadar özgür olma hakkı vardır. Alınan tüm hakların karşısında duran evrenin dişil unsurudur.
Öncelikle yazarın dili yine çok akıcıydı demeliyim. Daha önce Toprak Ana ve Beyaz Gemi kitaplarını da akıcı bulmuştum. .
.
Kitabın konusuna gelecek olursak pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Cemile karakteri pek bizim kültürümüze uymuyor bence. Kocası askere gitmiş bir kadın olan Cemile, köylerine daha sonradan askerden dönerek gelen uzaktan akrabaları Danyar’a gönlünü kaptırıyor ve sonra Danyar ile köyü terk ediyor. Bu arada öyküyü anlatan da Cemile’nin kocasının ergen erkek kardeşi. İşin garibi oda Cemile’yi seviyor. Dedim ya pek bana hitap etmedi kitap. .
Kısa bir hikâye.Hatta kimisi klişe bulabilir ama yazarın anlatımı ve betimlemeleri oldukça başarılı ve etkileyici hele ki bitirdikten sonraki yoğun his çok güzeldi.Kesinlikle okunulacaklar listesine girmeli.
—> Okuduğum sırada kendimi eski Orta Asya’da, uçsuz bucaksız bozkırlarda buldum. Yaşamın zor olduğu, her ailenin toprakları için büyük fedakarlıkların bulunduğu bir zamamda hissettim. Betimlemeleri, ziyadesiyle Rus Edebiyatının boğucu betimlemelerine benzerliği göze çarpsa da; kimi zaman yazar, okuyucuyu boğmadan olay akışının içine çekmeyi başarabilmiş.
—> Olay, içinde sanat sevgisi olan fakat bunu bastırmak zorunda kalan bir çocuğun gözünden aktarılmış. Kimi yerde vatanseverlik duygusu, kimi yerde ise aşk duygusu anlatımda ağır basıyor.
—> Her ne kadar, kitabı okuduğum sırada aşk hikayesi diye nitelendirsem de, okuyup düşündükten sonra geleneklerin ve zamanın getirdikleri şartlardan dolayı ‘sadık’ bir insanın aldatılma hikayesine kaydı düşüncelerim. Keşke bazı efsanevi görülen kavuşma hikayeleri, geride kalp kırıklıkları ve ihanetler bırakmasa.
—> Yazarla ilk kez, Cemile eseri ile tanıştım. Geç kalınmış bir tanışma olarak düşünüyorum.