Hz. Muhammed (sav) bütün mü'minlerin önünde şu hutbeyi okudu. En şerefli kadın, Cennet kadınlarının efendisi olan küçük kızım Fâtıma-i Zehra'nın üzerine amcamın oğlu Ali, Ebû Cehil'in kızını almak istiyormuş. Cenâb-ı Hakka yemin ederim ki, bir şahsın nikâhı altında Resulullah'ın kızı ile Allah düşmanının kızı toplanamaz. Herkesce bilinmeli ve hiç şüphe edilmemelidir ki, Fâtıma-i Zehra, benim vücudumdan ayrılan bir et parçasıdır. Onun sevmediği her şeyi ben de sevmem, onu üzen her şey beni de üzer. Ben bu nikâha izin vermem, izin vermem, izin vermem. Ancak Ebû Tâlib oğlu Ali, bu işi mutlaka yapmak istiyorsa, önce benim kızım Fâtıma'yı boşasın, sonra onların kızını alsın.
Sayfa 336 - bahar yayınlarıKitabı okudu
«Ey sevgili Peygamber, ey herkesin imdadına yetişen Mustafa! Bil yağmurunu kaybetmiş ve bereketten mahrum kalmış toprak gibi biz de seni kaybettik. Seni kaybettiğimizden beri Cenabı Hakk'ın, her ayeti, her suresi ayrı ayrı birer kitap teşhir eden Kur'an-ı Kerim'in vahiy yolu ile gelişini de kaybetmiş bulunuyoruz.»
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Ve o gerdanlık tekrar Fatıma-i Zehrâ'nın eline geçmiş oldu. Yüce Allah'ın hikmetine bakınız ki, o gerdanlık hem bir ihtiyarın ihtiyacını giderdi, hem bir köleyi hürriyetine kavuşturdu, hem de tekrar insanlık hurisi Fatıma-i Zehrâ'ya geri geldi. Ey insan! Elini yumma, çömert ol, Cenâb-ı Hakkın seni mahrum edeceğini mi zannediyorsun? Hayır!.. O, bire on, hatta yediyüz misline kadar verir. Yeter ki, sen O'nun için vermeyi bil. O'nun için ağlayan göz ne gözdür? O'nun aşkıyla yanıp kavrulan yürek nasıl bir yürektir? Cenâb-ı Fatıma'nın haline bak da bir nur elde etmeye çalış. Ağlamak istersen gözyaşı dökenlere acı. Merhamete nail olmayı murad edersen zayıflara şefkat kanadını aç, düşkünlerin elinden tut...
Sayfa 150Kitabı okudu
İmam-ı Beyhaki rivayetiyle sabit olmuştur ki, bizzat Fatime-i Zehra R.A. buyurdular. ( Bir gece sabaha karşı yatmış uyumuş kalmışım, pederim Muhammed A.S. bana uğradı ve beni uykudan kaldırdı ve ey benim ciğer parem Fatımam, sakın gafillerden olma, kalk, Rabbın fazlı ilâhisi olan rızkına hazır ol, zira, Razzak-i Âlem olan Cenab-ı bari teâlâ halkın erzakını tan yeri ağarmağa başladığı vakıt ile güneşin doğduğu zaman arasında kullarına taksim eder.) diye buyurmuştur. Üsdülğabe de Hz. Fatıma-i Zehra'nın tercüme-i hali sırasında der ki ( Hz. Enes R.A. mervi olarak sabittir ki, Sultan-ı enbiya Efendimiz sabah namazlarında alâ rivayetin, beş vakit namazlarda Hz. Fatıma-i Zehraya uğrar ve kapıdan, (Essalat ya ehlel beyti Muhammed) diye çağırır ve -Ahzab sûresi 33- ayeti celilesini okur giderdi ( yani ey ehli beyt, Cenabı hak Celle ve alâ sizden zünubi izale ve sizi ısyan ve kabayıhtan tathir etmek murat buyurur.) demektir.
Sayfa 141
Hz. Ali , İnsanlık hurisi Cenâb-ı Fâtıma ra. nın kabrini ziyaretinde şöyle bir şiir dökülmüştü dudaklarından; “ Dost, öyle bir dosttur ki , ona başka bir denk ve kalbimde ondan başkası için zevk ve nasib yoktur. Gerçi kendisi şahsımdan ve gözümden kayıptır ama, içimden ve gönlümden asla ayrılmamıştır..”
Sayfa 207Kitabı okudu
Hz.Peygamberin neslinden gelmek,Âl-i Beyt'i ibadet mükellefiyetinden kurtarmadığını gösteren rivayetlerden bazıları: Mabîb b. Sinan er-Rûmî (RA) rivayet ediyor ki, Hz.Fâtıma-i Zehra bir gece henüz süt emmekte olan Hz.Hüseyin'in rahatsız olup ağlaması yüzünden bütün gece uykusuz kalmış, nihayet sabah namazı vaktinde Hz.Hüseyin (RA) biraz uyur gibi olunca o da namazı kılmış, başını yastığa koyup dalmıştı. Sabah namazından dönen Peygamber Efendimiz, eskiden olduğu gibi Hz.Fâtıma-i Zehra'nın evine uğramış, Fâtıma sabah namazına kalkmadı diye: "Yâ Fâtıma, canım benim, ben Muhammed Mustafa'nın kızıyım diyerek, sakın namazını terk etme. Zira beni Hak Peygamber olarak gönderen Cenâb-ı Allah'a yemin ederim ki, beş vakit namazını vaktinde kılmadıkça, (yani beynamaz olarak âhirete gidersen) asla Cennet'e gidemezsin" buyurmuşlardı.
Reklam
41 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.