Fikret Mualla, ömrünün son demlerini Paris’te sanat sevicilerin kanatları altında geçirdi. İzlenimcilik, dışavurumculuk gibi popüler akımlardan etkilenmiş olsa da bunlara dâhil olmayı reddetti. Galeri sahipleri ve koleksiyonerler fırçasından büyük paralar kazanırken o, bir tas şarabını önüne koyan herkes için çizmeye devam etti. "Ne isterlerse onu yapıyorum" diye yazmıştı bir defasında, "Bütün akımların dışındayım. ‘Boynunu eğ’ diyorlar. Eğmiyorum, yağma yok. Ne ileri gidiyorum ne geri; orta yerde kalıverdim."
Mualla 1967 Mayıs’ında sinir krizi geçirdikten sonra bir kliniğe yatırıldı. 20 Temmuz 1967’de ölü bulundu ve Paris’te isimsizler mezarlığına defnedildi. Cenazesi vasiyeti üzerine 1974 yılında bir zamanlar ondan resim dersleri almış olan Salah Cimcoz’un kızı ve dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün eşi Emel Korutürk aracılığı ile Türkiye’ye getirtildi ve Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.