Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sırılsıklam âşk budur çölde: kapana kısılmış bir aslanın kalbindeki çengelliiğne.
Sayfa 46 - Can Sanat Yayınları, Mart 2013, 3. BasımKitabı okudu
Anayasa değişmedi! Değisemedi! Değişemezdi! Çünkü bunu yapabilmek için önce kafaları değiştirmek gerekliydi, ama kafaları değiştirmek yerine günlük oportünist hesaplarla uğraşıp, yamalıklarla geçiştirip insanları uyutmak kimilerine göre hep en geçerli akçe! Ama aldanıyorlar. Kendilerine ve temsil ettikleri insanlara karşı saygısızlık ediyorlar. Çok yazık! Çok ayıp! 13 Agustos 1995
Sayfa 44 - Aras yay.Kitabı okudu
Reklam
Devlet, kimi insanlar kendi istediği doğrultuda düşünmüyor diye kendi vatandaşlarının düşünme özgürlüğünü gasp edemez. Ettiği takdirde hukuksal bir suç olur ki, bu da devletin devlet olma özelliğini kaybetmesi anlamına gelir... 20 Ağustos 1995
Sayfa 46 - Aras yay.Kitabı okudu
Peki nedir bu bozuk çarkın nedenleri? Neden yıllardan beri gariban halkın kursağına giren lokma hep küçülür de, büyük lokmayi yiyenlerin lokmaları da artık lokma olmaktan çıkar ve giderek şölen sofrasına dönüşür? Neden? Çünkü sosyal adalet kavramı kadar, sosyal adaleti savunmak kadar, ezilen insanlardan yana olmak kadar kötü bir şey yoktur misak-ı milli sınırlarımız içinde!...
Sayfa 88 - Aras yay.Kitabı okudu
Bir Rum'un Türkiye'de veya bir Türk'ün Yunanistan'da, Boşnak'ın Sırbistan'da rahat ve insanca ve onurlu yaşamasının ne kötülüğü olabilir ki? İnsanlar birbirlerinin hayatlarını kolaylaştırdıkları, birbirlerinin acılarını paylaştıkları ölçülerde insandırlar. Giderek, yavaş yavaş da olsa kimi ülkelerin aralarındaki sınırları kaldırmaya başladığı bir dünyada; hala, kendinden olmayanlara(!), kendisi gibi düşünmeyenlere(!), taşlaşmış yüreklerinde yapay sınırlar koyarak "insan sevgisini" dışlayan "insancıklar", eninde sonunda yenilmeye ve utançlarıyla baş başa kalmaya mahkumdurlar... 3 Aralık 1995
Sayfa 96 - Aras yay.Kitabı okudu
ABD Başkan Yardimcısı Al Gore tarafından, CIA'e yaptırılan araştırma sonucunda, ülkemiz "yaşanması en riskli dört ülke"den birisi. Yani Pakistan, Hindistan ve Bangladeş'in yanı sıra bu konuda boy gösterip yarışıyoruz! Neden en riskli ülkeyiz? Çünkü, çocuk ölümleri oranı yüksekmiş, demokrasimiz cılızmış, işsiz genç nüfus çokmus, etnik gerginlikler varmış. Haşa, sümme haşa ve de külliyen yalan! Zaten bu gavurlardan ne beklenir ki! 18 Şubat 1996
Sayfa 124 - Aras yay.Kitabı okudu
Reklam
Sadece İHD Diyarbakır Şubesi'ne ulaşan "kayıp" başvurularınin sayısı şimdilik 209'u bulmuş. Bizim insanlarımız kendi doğup büyüdükleri ülkelerinde yol yordam bulamadıklarından ve de "Asılacak adam Aziz Nesin"in dediği gibi büyük çoğunluğu aptal, embesil, idiot olduklarından dolayı mı aceba yollarını şaşırıp kayboluyorlar? Yoksa sürüden ayrıldıkları için mi hep "kurtlar" onları ham hum şaralop misali afiyetle yiyorlar? 18 Şubat 1996
Sayfa 124 - Aras yay.Kitabı okudu
Molla Meselesi
Bir elinde "Kuran" dilinde ise hep "yalan"la kırk yıllardan beri "gavur" paralarıyla ha babam "cebi dolan", ama ne hikmetse bir türlü de "gözü doymayan", doymadığı için de bir taraftan istiflediği "altın"larla neredeyse Merkez Bankası'nı "sollayan", diğer taraftan "din ve iman" pazarlayarak karşılığında arsa, ev, kat, bağ, bahçe gibi değersiz(!) dünya malları satın alan ve bindiği "mercedes"lerle "Hakk'ın" yolunda koşan bu memleket evladını, iyi tanımak gerekiyor... 19 Mayıs 1996
Sayfa 159 - Aras yay.Kitabı okudu
Bu coğrafyada, bu ülkede yaşayan insanların büyük çoğunluğunun, diğer azınlıklar hakkında olduğu gibi, biz Ermeniler hakkında da pek kayda değer bilgilerinin olmadığı, hatta yalan yanlış bilgilerle donatıldığı acı ama gerçek!
Sayfa 161 - Aras yay.Kitabı okudu
Genelde dünyada, özelde de aynı ülke toprakları içinde bir arada yaşayan değişik kültürlere sahip insanların, birbirlerinden alıp veremeyecekleri, paylaşamayacakları neler olabilir ki? Aksine aralarındaki birliktelikten olsa olsa o toplum içinde kültürel zenginlikler doğar. Eh! Kültürel zenginliklerin insanlara zararı olabilir mi? 26 Mayıs 1996
Sayfa 161 - Aras yay.Kitabı okudu
Reklam
"Eller aya, biz yaya", "Eller Mersin'e, biz tersine" misali ha babam de babam takılmışız bir avuç üçkağıtçı umut bezirganının peşine ve yıllardan beri kimi inançsız insanları, kimi ilkesiz kişileri başımıza taç yapıp aynı nakaratlarını dinleyip onlardan medet ummuşuz. Milletin vekili deyip bağrımızdan çıkardığımız, olmayan aşımıza, olmayan ekmeğimize ortak ettiğimiz bu insanları seçip bir yerlere göndermiş, ardından da yıllarca onların yalan ve dolanlarını dinleyip, yıllarca bugün tükürdüklerini yarın yalayan, inkar eden seviyesiz davranışlarını, konuşmalarını izlemişiz, ama onları yine de başımıza hep çoban dikmişiz! 11 Ağustos 1996
Sayfa 185 - Aras yay.Kitabı okudu
"Ulusal onur" kavramından ne anladıklarını bir de kendi doğdugu topraklarda, kendi ülkesinde, kendi vatanında karnı doymadığı için yad ellerde, yabancı diyarlarda, sılada, "Alamanya"da, yıllarca "gavur"un sokaklarını süpürerek, onun çöplerini toplayan "milli" çöpçülerimizi oralara katar katar gönderen, bu tür yaşamı insanlarımıza layık gören, ülkeyi yıllardan beri süluk gibi sömürenlere sormak gerek! 20 Ekim 1996
Sayfa 219 - Aras yay.Kitabı okudu
Evet, tığ gibi bir delikanlı olmalıydım, tıpkı Yeşilçam'ın bir yumrukla dört kişiyi yere seren yakışıklı, filinta başrol oğlanları gibi. Çünkü ve zira ve nitekim benim dış gö­rünüşüm, benim çerçevem. daha doğrusu benim yaldızlı çerçevem çok önemliydi!
Sayfa 7 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Merak ediyordum. Evet, gerçekten merak ediyordum: "Yani"nin illa da "Kani" mi olması gerekiyordu şu kıçı kırık, kavanoz dipli fani dünyada. Oysa; "Kani'nin de illa ki Yani" olmaması, herkesin bir­ birinin kimliğine saygı duyduğu, birbirini sevgiyle kucakladığı "yaJ­ nız benim doğrulanm vardır!
Sayfa 19 - Belge yayınlarıKitabı okudu
"Devletin, memuruna insanca yaşayacak olanaklan vermesi lazım. İşçi ve memuru mukayese etmekle yerden göğe haklısınız. Ça­ lıştırdığı insanı günlük sıkıntılarla kıvrandırmaması gerekir." Yukarıdaki sözleri birileri oturduğu koltuğunda sizin gözlerinizin içine bakarak, hemi de kafası dimdik söylüyorsa, söyleyebiliyorsa onun samimiyetinden şüphe edebilir misiniz? Eğer ederseniz vallhi de billhi de siz bu gemiyi batırmak isteyen moskof gavurunun biri, bir vatan hainisiniz!
Sayfa 35 - Belge yayınlarıKitabı okudu
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.