"Bakın Alman kadını bile Müslüman olunca tepeden tırnağa örtünmüş, oğlu bile örtünmeyen cehenneme diye haykırıyor, ne duruyorsunuz, bu Alman kadından ve çocuğundan utanın, haydi örtünün!" diye haykırıyordu Şule Yüksel Şenler
'Dur, bana ver onıı. Ben bişey söyliyecem şimdi, ' dedi ve hanımlara hitaben şöyle haykırmaya başladı: 'Sen .. ey Müslüman! Sen.. namaz kılmıyoğ? Yazık sana..Sen ey Müslüman!. Sen domuz eti yiyoğ? Haram, cehennem!. Sen ey Müslüman.. Sen içki içiyoğ?..Yazık, çok yazık.. Sen ey Müslüman kadın!. Sen, yüzünü, gözleğini, dudaklağını böyle boyuyoğ, başörtü takmıyoğ, mini etek giyiyoğ, çıplak geziyor..Tuuu!.. Sana lazım cehennem! ... '
İslamcı "mücahid" (kutsal savaşçı) Eygi'ye göre Türk genelevlerinde Türk kadınlarıyla yatmaya gelen Amerikan 6'ncı Filo'nun erleri "kafir" değillerdi, ancak bunları karaya çıkartmamak için direnen Türk öğrencileri "kafir" idiler.
Türkiye'deki Amerikan okullarının 1930'lu yıllarda Atatürk tarafından kapatılmasının intikamını, 1950'li yıllarda Atatürk'e söven imamlar yetiştirilmesini destekleyerek alıyordu Amerika... 1952' de ilk somut belgesini gördüğümüz bu destek, kesintisiz olarak içinde yaşadığımız 2000'li yıllara uzanıyordu.
Bugün bir takım Siyasal İslamalar, "Devlet ve ordu Amerika'yla birlik olup İslam'ı ezdi" yalanını yayarken, Emekli Orgeneral, 1960-1966 arası Genelkurmay Başkanı, 1966-1973 arası Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, 1969'larda şöyle diyordu:
Bugünkü (1968-1969) -laik- okullar birer anarşi yuvası haline geldi. Bu -laik- okullardan yetişen gençlere memleket idaresi teslim edilemez. On yıl sonra bunların hepsi işbaşına geçecekler. Onlara nasıl güvenebiliriz? Hem biz laik okullara karşı İmam-Hatip Okullarını "bir alternatif' olarak düşünüyoruz.
Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu İmam-Hatip- okullarında yetiştireceğiz.