510 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HAŞHAŞİ = İŞİD = TALİBAN = FETÖ VB = CAHİLLİK, KANDIRILMA
Bu kitap benim için özel bir kitaptır. Sebebi de düzenli okumaya başlarken okuduğum ilk kitap olmasıdır. Ayrıca 2018 yılının aralık ayında okuduğum için üzerinden biraz zaman geçti. Niyetim sadece inceleme yapmak değil. Hafızamın ne kadar şey hatırlayabildiğini görmektir. Tabi o zaman bu kitabı incelemiş olsaydım oldukça basit bir analizden öteye
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,4bin okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
Sensiz içilen şarap haram Ömer Hayyam!
Ömer Hayyam; İranlı matematikçi,şair,filozof ve astronom; İran ve Doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Doğu’da şair kimliğiyle tanınsa da matematik bilgisi ve yeteneği zamanının çok ötesindeydi. Binom açılımını ve bu açılımlardaki katsayıları buldu. ‘’Celali takvimini oluşturdu. Çeşitli bilim dallarıyla ilgili eserler yazdı. En ilginci de,
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,2bin okunma
Reklam
"Geriye ne gibi bir umut kaldı ki?"
Sayfa 391 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Hakkımızı aramalıyız yoksa bu ülke asla değişmeyecek.
Sayfa 404 - Martı YayınlarıKitabı okudu
"Birkaç kez mutluluğu hissettim ama her zaman hüzünle bir aradaydı."
Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kitap okumayan çocuklar, hangi hazinelere sahip olduklarını bilmezler. Bu hazinelerin ne kadar değerli olduğunu bilselerdi, tüm gece uyumayıp mum ışığında okurlardı.
Sayfa 346Kitabı okudu
Ölen kadınlar, Bizim kadınlarımız ..
Ölen kadınlar bizim kadınlarımız Hani uğruna yüzlerce, binlerce şiir yazdığımız Günaydın mesajlarına boğduğumuz İyi geceler demeye doyamadığımız Bir dakka daha fazla konuşsun istediğimiz kadınlar bizim kadınlarımız. Ölmeyi hak etmediler, yaşamak onların hakkıydı. Bu hakkın ellerinden almaya kimsenin hakkı yoktu. Tabi bu kaç kişinin umurunda. Öldürmek, dövmek büyük marifetti değil mi ? Ah nasılda unutmuşum bunu. Kadınlara iyi davranılmaz, kadınlar ölmeye mahkumdu değil mi? Çünkü kadın anneydi, Allah'ın cenneti ayaklarının altına serdiği anne bir kadındı. Nasılda unuttuk değil mi ? Nasılda hiçe saydık kadınları. Öldürmek kolay olandı yaşatmaktı zor olan. Bu pisliklerle dolu dünyada kadını yaşatmak, küçük çocukları pis ellerden koruyup büyütmek, zor geliyor belki de . Zor da değil aslında, kolaydı bir kadını yaşatmak, çiçeklerle büyütmek. Bir kaç güzel sözle mutlu etmek. Ama gel gör ki öldürmek marifet sayıldı, dövmek gurur oldu. Bak nasılda dövdüm gördünüz mü? Ağzı yüzü yer değiştirdi bir daha bana karşı gelemez. Ben insanlığımı unuttum işte, görün bakın işte bu döndüğüm kadın benim eserim. Nasılda gurur verici değil mi? Şimdi kalkıp yüzlerce söz yazsam, içinde tek bir küfürün olmadığı, değer mi ? Aşağılık insanlara bir kelime değer mi? İnsan bunları görünce yalnızca şunu diyebiliyor; Yazıklar olsun, sizide insan kabul eden bizlere yazıklar olsun ... @mehmetbk17
Hatıra
Bazı hatıralar uçup gitmiyordu; zorla geri geliyorlar, rüzgara karşı uçuyorlar ve zihnin içinde inatçı bir şekilde dolanıyorlardı.
Sayfa 454 - Martı
"Cehennem kapıları yerin çok altında değil. Tam burada, dünya üzerindeler."
Sayfa 287 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sen haklıydın, burası kadınlara göre bir ülke değil.
Martı YayınlarıKitabı okudu
Victor Hugo hakkında "bilmediklerimiz"(Alıntıdır)
EDEBİYAT Victor Hugo hakkında az bilinen 10 şey Romantik akıma bağlı şair, romancı ve oyun yazarı, aynı zamanda Fransa'nın en büyük yazarı olarak görülen Victor Hugo kimdir? Peki, edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden olan Victor Hugo'yu gerçekte ne kadar tanıyoruz? İşte Victor Hugo hakkında az bilinenler... ''Öldükten sonra yaşamak
Unutma, öğrenmek bir yük değil zevktir.
Sayfa 372 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Çocukluğumda gördüğüm din dersleri bana kolaylık olsun diye iyilik yapmayı, sonuçlarından korktuğum için, kötülük yapmaktan da kaçınmayı öğretti. Tanrı karşıma cezalar ve ödüllerle çıkıyordu: Beni Cehennem’le tehdit ediyor, bana Cennet’i vaat ediyordu. Ben de korkuyor ve inanıyordum. Aradan zaman geçti. Artık ne korkuyor ne de inanıyorum. Zaten bana öyle geliyor ki şişe geçirilip ateş üstünde sonsuza dek çevrile çevrile kebap olmayı hak ediyorsam, öyle olsun. Böylelikle, sanırım iğrenç, orta tabaka turistlerle dolup taşan arafa gitmekten kurtulmuş olurum ve sonunda hak yerini bulur. Ne yalan söyleyim, sorun hak etmekse ben hak ediyorum bu cezayı. Gerçi evet, ömrümde kimseyi öldürmedim, ama öldürmek içimden gelmediği için değil, yeterli zaman ve yürek bulamadığım için. Ne pazar ayinlerine gidiyorum ne de kutsal törenlere. Komşularımın kadınlarının, çirkin olanlar dışında hemen hemen hepsini canım çekmiş olduğundan, Tanrı’nın, Musa’nın O n Emriyle bizzat kutsadığı özel mülkiyet kavramına, gizlice de olsa, saygısızlık etmiş sayılırım: “Komşunun karısına göz koymayacaksın, ne de öküzüne ve eşeğine...” Bu yetmezmiş gibi ben, tasarlayarak, hem de soğukkanlılıkla, emekçi kitlesini çoğaltmak amacı gütmeksizin sevişme eyleminde bulunmuş bir adamım. Ahrette, tensel günahlara kötü gözle bakıldığının farkındayım, ama gene de, Tanrı bilmediği şeyleri lanetliyormuş gibi geliyor bana.­
Sayfa 94
835 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Marlowe'a ve eserlerine dair inceleme;
29 senelik kısa yaşamına uzun ömürlü 6 oyun sığdırmış dahi, Christopher Marlowe.   Çok zeki birisi olduğu için burslu bir şekilde dönemin şartlarına göre en iyi eğitimi almıştır. Ancak Marlowe dehasını daha çok kötü yönde kullanmıştır hep. Adı bir çok olaylı kavgaya karışmış, usulsüz işlerinden dolayı üniversite bursu kesmek istemiş ancak Marlowe
Bütün Oyunları
Bütün OyunlarıChristopher Marlowe · Yapı Kredi Yayınları · 200664 okunma
Resim