Ortadoğu'nun Balzac'ı olarak tanınan ve 1988 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk Müslüman yazar olan Necip Mahfuz'un 1956 - 1957 yıllarında yazdığı Kahire Üçlemesi adlı eserinin 2. kitabıdır Şevk Sarayı.
Yine Ahmet Abdülcevat ve ailesinin hikayesi kaldığı yerden devam ediyor ancak bu sefer ikinci kuşağın yani çocukların yaşamı öne çıkıyor. Tabii arka planda 1920'lerin sonuna gelmiş Mısır ve Kahire'nin de durumunu o masalsı ve eleştirel anlatımıyla gözler önüne seriyor Necib Mahfuz.
Kitaplardan Alıntılar :
Mutsuzluğunun, sık sık rüyalarını takip eden koyu gölgesinin farkına varıncaya dek ne kadar zaman geçtiğini bilemedi. (Şevk Sarayı)
Kendi içinde güzellik, kalbin acıyla sarsılması ve ruhun coşup deliler gibi cennetin peşine düşmesidir. Eğer becerebilirseniz, bana bundan söz edin. (Şevk Sarayı)
Siyah gözlerinin sakin, yumuşak bakışında muhteşem bir şafak söküyordu sanki. (Şevk Sarayı)
Karanlık geceler boyunca göz pınarlarım kurudu. Bana bakıyor olman, beni nasıl da mutlu ediyor... ve ne kadar da perişan! Tıpkı güneş ışıklarıyla tomurcuklanan yaşam gibi, bakışlarınla hayat buluyor, diriliyorum. (Şevk Sarayı)