—Niçin kaçıyorsunuz? dedi.
—Efendim... Düşman...
—Nerededir düşman?
—İşte! diye bir tepeyi gösterdiler. Düşmanın bir avcı hattı o tepeye erişmek üzere idi. Mustafa Kemal kuvvetlerini istirahat ettiriyordu. Bulunduğu yere göre, düşman ona kendi kuvvetlerinden çok daha yakındı.
—Düşmandan kaçılmaz! diye haykırdı.
—Cephanemiz kalmadı, dediler.
—Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedi.
Sayfa 41