İçinizi dökün, dile gelmeyen acı, zaten dolu olan yüreğe akar, onu parçalanmaya zorlar.
Sayfa 230Kitabı okudu
Kendim hakkında konuştukça
Başkalarını nasıl sevdiğimi anlıyorum.
Sayfa 203Kitabı okudu
Aynadan yansıyan görüntünüz sizin müttefikiniz olmalı, düşmanınız değil.
Sayfa 178
Reader Follow Recommendations
Hasta olan o değildi. Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdu.
Sayfa 158
Sevgi kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi, yine bir kanat çırpışıyla gidiyordu.
Sayfa 101
"Kendini koru, zırhla kapla, hayat zor, dünya acımasız... Seni yaralamalarına, yıpratmalarına izin verme; sen de onlar gibi umursamaz ve sarsılmaz ol."
Sayfa 93
Hayat böyle bir şeydi işte, bazen en karanlık ve en aydınlık zamanları aynı anda yaşatıyordu. Bir yandan alırken, öbür yandan veriyordu.
Sayfa 89
Smita zayıfları, kadınları, çocukları, korunmaya muhtaç olanları korumak yerine onları ezen bu toplumu lanetliyordu!
Sayfa 62
"Özgür bir kadın, hafif bir kadının tam tersidir."
Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Sayfa 150Kitabı okudu
"Hakikati öğrenmek herhalde aldanmaktan daha iyidir."
Sayfa 143Kitabı okudu
"Lakin siz selamünaleyküm der demez sevda konusuna saptınız... Çünkü gözünüzde kadın ancak o bakımdan kendisiyle konuşmaya değerdir."
Sayfa 90Kitabı okudu
"Çünkü sizin arzu ettiğiniz gibi kız çoktur. Benim olmak istediğim gibisi ender, belki yoktur."
Sayfa 88Kitabı okudu