İnsanın gördüğü iyilik ve lütuflarını karşılığını ödeme yükümlülüğü,ruhun özgürce dolaşmasını önünde engeldir. tanrının bir parça ekmek verdiği bu ekmek için tanrının kendisinden başka kimse için şükretmek zorunda bırakmadığı insan ne şanslıdır.
Özgürlük Tanrı'nın insanlara bahşettiği en kıymetli armağanlardan biridirmyaşam tıpkı Onur için olduğu gibi,yine ancak özgürlük için yaşanabilir ve yaşanmalıdır. aksi takdirde esaret insanın başına gelebilecek en büyük kötülüktür.
Adaletin yerini bulacağı gün geldiğinde bütün cezayı suçlunun üstüne yükleme. bir Yargıcın müsamasız olarak anılması, yufka yürekli olarak anılmasından daha kötü değildir. Bir gün önüne kendi düşmanlarından birinin davası gelirse sen kendi derdini bir kenara koy, o davanın gerçeklerine eğil.
Yoksulun gözyaşı,zenginin sunduğu iddialardan daha fazla merhamet uyandırsın gönlünde ama içindeki adaleti sarsmasın. Zenginlerin vaatleri ve hediyeleri,yoksulların ise iç çekişleri ve yalvarmaları arasından bak gerçeği kendi gözlerinle görmeye çalış. Eğer verdiğin hükümde kanunun terazisini bir yana kaydırman gerekirse verilen hediyeler değil merhametin ağır bassın.
Salı Pazarı'ndaki, Ayasofya'nın küçük bir kopyası olan Kılıç Ali Paşa Camii...
O caminin inşaatında Don Kişot'un yazarı Cervantes'in amelelik yaptığını biliyor muydunuz?
“Aynı anda hem umut edip hem korkabilir mi acaba insan, ne zaman başlamalı umut etmeye, belki en iyi zaman beden korktuğundan emin olduğun an.
-Miguel de Cervantes
İhtiyatlılık temel üzerine kurulmamış cesaretin adına pervasızlık denir.pervasız kişinin gösterdiği kahramanlıklar da cesaretinden çok,talihinin marifetidir.
Cesaret korkaklıkla fütursuzluk arasında duran bir erdemdir.cesur olanin yükselip fütursuzluk seviyesine varması, korkaklığa kadar alçalmaktan yeğdir. zira müsrif bir kimsenin cömert olması cimriye'ye göre nasıl daha kolaysa, fütursuz bir kimsenin gerçekten cesur birine dönüşmesi de,ödlek olanın gerçek yüreklilige erişmesinden daha kolaydır.