Anlaşılması çok zor olsa da, bazen aynı satırı defalarca okumak gerekse de anlaşılmaya başladıktan sonra okuyucunun elinden tutup, iç dünyasında muhteşem bir seyahate çıkarıyor ve en sonunda karanlık tünelin sonundaki aydınlığa getirip bırakıyor. Bu açıdan bakıldığında aslında Kierlegaard , umutsuzluğun değil umudun kitabını
YouTube kitap kanalımda Hani kitabını önerip en sevdiğim şiirlerden bahsettim: ytbe.one/ZHFew7sBSeE
"Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan
O, işte..." Oruç Aruoba
"Sevdiğiniz için acı çekiyorsunuz, daha
Umut etmek cesaret etmektir, yanlış giden bir şeylerin değişebileceğine ve dünyayı ve ülkemizi bulduğumuzdan daha güzel bırakabileceğimize duyduğumuz inançtır.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
Ümit bize geleceğin güzel şeyler getireceğini fısıldar. Sevilmemiş bir çocuk, ancak ümitle hayata tutunabilir ve geleceğin onun için güzel şeyler sakladığını umabilir. Umut cesaret etmektir, dünyayı bulduğumuzdan daha güzel bırakabileceğimize duyduğumuz inançtır. 🌸