Anlatamıyorum..
Ne kadar yazsam olmuyor.
Bu düzeni bozuk aşka iki satır yazayım diyorum;
Beceremiyorum.
Zulamda üç kırık cigara ,yaksam yanıyorum yakmasam ölüyorum.
Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm..
Sevmek neydi ha söyle?
Senin gibi çekip gitmek mi, yoksa benim gibi arsızca sevmek mi ?
Kokuşmuş küflü ranzamın paslı demirinden soğuk
Lütfen burada ceset fotoğrafı ve çocuk fotoğrafı paylaşmayın ! Burayı sosyal medyaya çevirmeyin ! Yaptığınız suçtur ! Kendi cocugunuzun enkaz altında kaldığını ve salağın birinin de bunu her yerde paylaştığını düşünün ! Ya da annenizin yaralı cesedinin beğeni ve yorum malzemesi yapıldığını dusunun ! Hasta mısınız siz ! Bı kendinize gelin ! Biraz edep ya edep !
2.Çekiliş ile merhaba. Saygıdeğer okur! Dan Brown tadında bir kitap okumaya var mısın? Kitabımı hediye ediyorum ancak lütfen aşağıdaki yönergeleri yerine getir.
Yedi Kollu Şamdanın İzinde
Yapman gerekenler, Sayfamı takibe almak, bu iletiyi paylaşmak ve kitabı okuyacağım diye işaretlemek.
5 hediye kitaptan birini kazan 🤗 Her ay 5 kitap hediye.
Gizemli Keşifler ve
Hiç yaşamamışlar gibi göçüp gitti onlar aramızdan...
#Baba tut elimi
Bu cehennemden kurtar beni
Sıkışıp kaldığım yer belli mi?
Sesim sana geldi mi?
Baba tut elimi
Nefesim tükenmeden kurtar beni...
Ölüm ve Yaşam...Bu ikili birbirine pamuk ipliğiyle bağlı değil mi? Deprem onları bir kaç dakikada bizlerden koparıp aldı...Anneler, babalar, nineler,
Özlediğimden değil de zamanı geldiği içindi bir kere daha okumak istemem...ve hızlı hızlı atlayarak okudum, çünkü okumasam da ne olduğunu artık hatırlıyorum, hatırlamamak elde değil, 33 senedir okuyorum her sene, ve her sene, her okumada, kitabın sonunda, yine ağlıyorum. Şu anda hastayım, daha doğrusu hastalanıyorum; ancak bu beni yazmaktan
Kişi eski alışkanlıklarını yeni fırsatlara tercih ediyorsa yaşlanıyor demektir. Bence yaşlanmanın zihinsel etkileri, alışkanlıklar ve tercihler arasında bir yere sıkışıp kalmada kendini gösterir. Mesela bunun yansımalarını yaşlanan insanların yeni şeylere yüz çevirmelerinden ya da geleneklerine daha sıkı tutunmalarından görebiliriz. Tabii bu
Yüksek müsaadenizle bugün biraz kendinden bahsetmek istiyorum. Sizlere derinin altında sıkışıp kalan bir cam kırığından bahseder gibi, hayatımdan bahsedeceğim. Bu hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Beni anlamayacaksınız, sadece ara sıra bardağınızdaki kadehlerden yudumlar alıp, yüzünüze beni dinlediğinizi belirten mimikler konduracaksınız. Abiler,
Tarih / 13 Mayıs 1992
İsrail askerleri 19 yaşındaki
Filistin'li Bilal Achmed'i
İki bacağından vurarak alıp götürdüler,
Bilal'i 5 gün sonra sarılı bir halde cenazesini getirdiler,
Ailesi Bilal'i mezara koyacakken üzerindeki örtü açılır,
Ceset, göbekten boyuna kadar birbirine dikilmiş haldeydi. Bilal'in Böbrekleri, karaciğeri ve Hayati organları alınmıştı.
1992'de İsrail sağlık bakanı Ehud Olmert organ nakli için kampanyalar yapıyor Gazetelere ilanlar veriyordu, Hastanelerde organ nakli bekleyen yahudiler vardı, Ama İsrail'de organ bağışı yok denecek kadar azdı, Kimse yanaşmıyordu çünkü Musevilikte yasaktı.
Tamda o günlerde Batı Şeria ve Gazze'deki köylerde Filistinli genç erkekler kaybolmaya başladı. Günler sonra İsrail askerleri kimi cesetleri parçalanmış halde ölü olarak geri getiriyordu. Filistinli Bilal o yıl kaybolan ve sonra çeşitli şekillerde öldürülen 133 Filistinliden biriydi. Hepsinin organları çalınmıştı...
Bugün İsrail Dünyanın en büyük organ ve deri bankasına sahip.
Utanıyorum kardeşim;
sen müminlerin ilk kıblesinde, Mescidi Aksa'da namaz kılamazken, Gazze'de bombalar camileri yıkarken, biz cuma namazı bitiminde birbirimizi eziyoruz camiden çıkmak için.
Bana damarlarında ki asil kandan değil, yüreğinde ki imandan haber ver kardeşim.
Eğer kanın siper olamıyorsa zulme uğrayan mümin kardeşine, varsın aksın ceset diye taşıdığın içi boş bedeninde.