Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yol dönülmüştür. Doruk aşılmıştır. Buhran geçmiştir, ilk zafer ka­zanılmıştır. Mustafa Kemal; vefalı, cesur, dürüst arkadaşının boynuna sarılır. Onu kucaklar, öper.
Sayfa 105Kitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
Nikola, ağabeyi Konstantin'in tahttan feragat etmesi üzerine işte bu kasvetli ve şaibeli ortamda başa geçti. Belki de baskı, acımasızlık ve irticayla dolu uzun saltanatı boyunca uyguladığı zulmün nedeni buydu. Tabii ki yaptıklarını mazur göstermek mümkün değildi. 1840 yılında Avusturyalı bir diplomat, "Rus idare sanatı, şiddet kullanma
Kemal Sayar'ın tarifiyle Erol Olçok...
Mandela'nın meşhur bir sözü var, "Cesaret korkunun yokluğu değildir" der, "cesaret korkuya galip gelmektir. Cesur adam korkmayan adam değildir, o korkuyu fetheden kişidir." Cesaret, sahici insanların bir erdemi. Ne ise o olan, göründüğünden fazlası olmayan, olduğundan fazlasını görünmeyen o sahici insan, günümüzde artık neredeyse tükenmeye yüz tutmuş bir canlı türü. Kendi olarak var olabilen insan. Hayatının sorumluluğunu üstlenen, değer eksenli yaşayan, ruhuna ve fıtratına yabancılaşmamış insan. Erol böyleydi işte, son hücresine kadar sahici bir adamdı, O'nda yapmacıklık yoktu. İçsel gücün doruk noktasıdır sahici olabilmek. İnsanlar da sahici veya sahte olabilirler. Sahte insanlar kendi benliklerini kaybeder, riyakârlık ve yalana başvurur. Oyuncu benlikler. Her kıvamı alabilen, her renge giren, bir süre sonra kendi aslî kıvam ve rengine yabancılaşan insanlar.
Komutanın Rolü
Savaşların tekniği ne kadar gelişirse gelişsin tasarlama, plânlama ve uygulama kaynağı olan komutanın önemi geçerliliğini her zaman muhafaza edecektir. Bu olguyu İngiliz Kuvvetleri Komutanı General Allenby’nin şahsında görmek mümkündür. General Allenby Birinci Dünya Harbi’nde İngiliz Savaş Bakanlığı’nın itimadına mazhar olmuştur. Görüldüğü üzere Üçüncü Gazze Muharebeleri, komutanın değişimi ve yeni komutanın tutumu nedeniyle daha önceki muharebelerden başarılı olmuştur. General Allenby, sürekli olarak kıtaatların arasında dolaşmış sorunları en alt kademeden başlamak üzere teşkilât piramidinin doruk noktasma kadar inceleyerek çözümler getirmiştir. İngiliz kıtaatları için bu tutumundan dolayı adeta bir ümit, güven ve moral kaynağı olmuştur. Karargâhını Kahire’den naklederek muharebe alanına en yakın mevkilerde kurmuştur. Harekâtı bizzat kendisi tedvir etmiştir. Birliklerini yeniden teşkillendirdikten sonra en itimat ettiği generalleri komutan olarak atamıştır. Çok cesur ve azimli bir şahsiyete sahiptir. Bu hususiyetleri mahiyetinde görev yapan tüm birim komutanlarına sirayet etmiştir. Azimli kararlı ve mantıklı tutumları nedeniyle, taarruz inisiyatifini Türklerden almıştır.
_En büyük ustalık, zayıf ve beceriksiz gözükmektir. _Aldatmaca sanatını en iyi bilen kazanır. Zaferin yegane ilacı sürpriz faktörüdür. Karşı tarafı iyi bilin ve bilinmez olun. Rüzgar gibi hızlı, orman gibi yoğun ol. Düşmanı yanıltacak yemler kullanın. Sinirlendirmeye çalışın. Güçlerini bölün. Kontrolünüzü yitirmiş gibi yapıp, vurun. Savaşta
Reklam
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
"Tıpkı annene benziyorsun," dedi beklenmedik şekilde. "Onun kadar kırılgan, onun kadar özgüvensiz görünüyorsun." "Anlamadım." Söyleyebildiğim tek şey bu oldu. Kadının benden hoşlanmadığını ilk anda anlamıştım ama bu kadar sert bir giriş beklemiyordum. "Buraya gelmene bile şaşırdım." Başını hafifçe yana eğip ayakkabılarımdan gözlerime kadar kılık kıyafetimi süzdü. Üzerimdeki hırkanın kollarını avuç içlerime kadar çekiştirdim. "Annemi hiç tanımıyor gibi görünüyorsunuz," diyerek refleksle güldüm. Ve ne yazık ki benim de onu tanımak için yeterince vaktim olmadı. Daha şimdiden tüm bu olanlardan sıkılmıştım ve büyük bir saçmalık olduğundan başka bir şey düşünmüyordum. Kadından hoşlanmamıştım ve Doruk beni, burada, bu şekilde bıraktığı için öfkelenmiştim. Ne olmuştu o, ben her an yanında olacağım naralanı daha ilk dakikadan? "Sen annen hakkında ne biliyorsun ki?" Çenesi öne doğru iyice sivrildi. Tek kaşını kaldırmış, resmen beni küçümsüyordu. Söyleyecek doğru birkaç kelime aradım ama yoktu, mideme taş oturmuştu sanki. "Cesur biri olduğunu." Benim hayatımı kurtaracak kadar cesur
"İkimiz de aynı anda ailemizi kaybettik. Dila her zaman daha cesur ve daha başarılıydı. Doruk yüzünden onu suçlamaya hakkım yok, kimsenin yok. Tıpkı onların da bu saçmalığa seçilen kişi olduğum için beni suçlamaya hakları olmadığı gibi ama merhaba, dünya adaletli bir yer değil ve o kahrolası Akademi'ye gitmeyeceğim."
Sayfa 20 - Maya, Cenk'eKitabı okudu
Emrinizdeyim Paşam
Kazım Karabekir paşa kapıda görünür. Arkasını subaylar çevirmiştir. Sakin görünmeye çalışır. Yüz hatları hiçbir şey ifade etmez. Binanın önünde süvari bölüğü saf nizamı almıştır. Karabekir ilerler. Yaklaşır durur. Askerce selam vaziyetini alır. Selam verir. Önemsiz bir şeymiş gibi, sükunetle bildirir: "Emrinizdeyim Paşam! Ben subaylarım, erlerim, Kolordum, hepimiz Emrinizdeyim!.. Yol dönülmüştür. Doruk aşılmıştır. Buhran geçmiştir. İlk zafer kazanılmıştır. Mustafa Kemal ;vefalı, cesur, dürüst arkadaşının boynuna sarılır. Onu kucaklar,öper.
Sayfa 105 - Kazım Karabekir
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.