Gerçekten ikna etmekten ziyade ikna etmiş gibi gözükmenin amaçlandığı durumların dinamiği biraz farklı oluyor. Huxley’ye hakaret eden piskoposu hatırladınız mı? Mantıksal kurgusu gayet akıcıydı: 1. Tüm insanlar maymundan geldi (doğru farz edelim). 2. Her insanın soyunun anne ve baba tarafı vardır (doğru). 3. Thomas Huxley bir insandır (doğru). 4. Öyleyse Huxley ana ya da baba tarafından maymundur. Huxley’nin cevabı da benzer akıcılıktaydı: 1. Kontrolüm dışındaki şeylerden utanç veya övünç duymam. 2. Maymundan gelmiş olmak kontrolümde değildi. 3. Öyleyse maymundan gelmekten utanmıyorum. Fakat bunun yapıcı bir tartışma olmadığı açık. Taraflar evrimi bir kenara bırakmışlar, birbirlerine laf sokuyorlar. Herkesin önünde restini çekmiş, tüm karizmasını öne sürmüş insanların önceliği doğruya ulaşmak mı olur, kaybetmiş gibi gözükmemek mi?
Sayfa 97 - SAFSATALARI TANI Neden: Tartışmada Niyet, 6. GalibiyetKitabı okudu
Thomas Huxley'in Müthiş Cevabı
Bay Huxley'nin Piskopos Wilberforce'a meydan okuduğu Oxford'daki o unutulmaz anlara tanıklık etmek benim için büyük bir mutluluktu... Sonra Piskopos ayağa kalktı ve gayet umursamaz ve alaycı bir tavırla, o mübalağalı ve akıcı konuşmasıyla evrimin boş bir fikir olduğu konusunda bizleri ikna etmeye çalıştı; kaya güvercinleri her zaman nasılsa şimdi de öyleydi. Sonra küstahça gülümseyerek rakibine döndü ve şu soruyu sordu: "Soyunuzda bulunduğunu iddia ettiğiniz maymunluk büyükannenizin tarafından mı geliyor, büyükbabanızın tarafından mı?" Bunun üzerine Bay Huxley yavaş ama kararlı bir edayla ayağa kalktı. Zayıf ve uzun boylu adamın beti benzi atmış, yüzüne öfkeli bir bakış yerleşmişti. Büyük bir sessizlik ve ciddiyetle karşımızda durmuş ve sonra o tüyler ürpertici kelimeleri sarf etmişti; şu anda kimsenin kelimesi kelimesine tekrarlayamayacağı, hatta o an sorsanız dahi bir araya getiremeyeceği o müthiş sözlerin manası hepimiz için yeterince açıktı ve nefesimizi kesmişti. "Yeteneklerini gerçekleri gizlemek için kullanan bir adamın soyundan gelmektense bir maymunun soyundan gelmeyi tercih ederim." Huxley'nin ne demek istediği herkes için yeterince açık, yarattığı etki ise olağanüstüydü. Kadının teki düşüp bayılmış ve onu dışarı taşımak zorunda kalmışlardı.
Sayfa 105
Reklam
Zemini, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa açtı. 17. Asrın ayaklarımız altına serdiği hezimetler ve felâketler zemini....Halife ve Padişahını dünyanın hiçbir tarihinde görülmedik şekilde şeni zulümlerle öldüren, düşman ülkeleri yerine kendi vatanını işgal altında tutan, «şeriat!» nidasıyla en hayâsız darbeyi şeriata indiren, yapmadığı cinayet, rezalet,
Sonunda belki vakit geçirir, olanları unuturum, uyumama yardım eder diye sosyal medyada gezinmeye başladım. Parmağım rastgele, ne aradığını bilmeden öylece dolaşıp durdu ekranda. Ellerindeki telefonları yeni bir uzuvlarıymış gibi kullananların, bir kitabın sayfalarını çevirirken anında yorulan işaret parmaklarını bir videodan diğerine rahatlıkla
Sayfa 123Kitabı okudu
Allah yolunda infak Etmekten kaçınmamak Hasan el-Müeddib anlatıyor: Nîşâbur'da şeyhin bir hayranı vardı. Adi Ebû Amr Haskû'ydu. Nişâbur tüccarından olup ikramı severdi. Bu zat bir gün beni çağırdı ve, “Ben baştan ayağa şeyhin müridi oldum. Senden ricam şu: Şeyh için gerekli her şey için bana gel, ihtiyaçlar çok bile olsa hiç
Kılık kıyafet ve dış görünüş bakımından bir din eğitimcisi nasıl olmalıdır? "Sorunun cevabı gayet açık ve nettir: O, temizlikte İslâm'ın emrettiğine, görünüşte ise görevi gereği resmi kıyafete uygun giyinmek mecburiyetindedir. Onun hem öğrencilerince, hem de çevrede hoş karşılanacak kıyafeti olmalıdır. Dişleri bakımlı ve görünümü düzenli olmalı, ağzında ve vücudunda pis koku olmamalı ve çevresini rahatsız etmemelidir. Tırnaklar sık sık kesilmeli ve her zaman görülebilen ellerin temiz olmasına da özel bir önem verilmelidir."
Sayfa 26 - Ensar
Reklam
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.