Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KİMLER YALANCI OLABİLİR?
Kimlerin yalancı olabileceğini maddeler halinde görelim. 1. İnsanın gözünün içine bakarak rahatça konuşanlar. 2. Yüzü kızarmayan, utanma duygusu olmayanlar. 3. Sorulara doğrudan cevap vermeyenler, sözü merkezden uzaklaştıranlar. 4. Çok konuşanlar. 5. Çıkarı olanlar. 6. Gerçeği söylediğine dair yemin edenler. (Gerçeği söyleyen birisi
Sayfa 160
Kimler Yalancı Olabilir? Kimlerin yalancı olabileceğini maddeler halinde görelim. 1. İnsanın gözünün içine bakarak rahatça konuşanlar. 2. Yüzü kızarmayan, utanma duygusu olmayanlar. 3. Sorulara doğrudan, cevap vermeyenler, sözü merkezden uzaklaştıranlar. 4. Çok konuşanlar. 5. Çıkarı olanlar. 6. Gerçeği söylediğine dair yemin
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ağaçlar arasındaki İnternet ağı
Ormana baktığınızda birbirlerinden bağımsız çeşitli ağaçların gelişi güzel dağıldığını görseniz de aslında çok fazlası vardı. Bakmayın öyle ağaçların tak başınaymış gibi takıldıklarına, aslında hem toprak üstünde hem toprak altında ağaçlar arasında muazzam bir iletişim söz konusuydu. Ağaçlar birbirleriyle sürekli haberleşiyor, birbirlerine yardım
Sayfa 61 - ELMA YAYINEVİKitabı okudu
Batı ve Irkçılık
Peki demokrat, sivil, özgürlükçü Batı aynı zamanda nasıl bu kadar ırkçı olabiliyor? Yani Batı neden neredeyse genetik olarak ırkçı? Bu sorunun cevabı sadece marjinal bazı gruplara hasredilemez. Cevap, Batılı devlet ve toplum sisteminin oturduğu, merhameti, şefkati, muhabbeti yok eden, insanı robot haline getiren, ruhsuz ve tanrısız felsefesinde yatar. İnsanı "ben"e indirgeyen bu bakış elbette bencil olacaktır. Bencil olan için ise sadece kendi çıkarı ve varlığı önemlidir. Diğeri, öteki aleyhine, onu yok etmek pahasına her şeyi meşru gös- teren bu felsefedir. Mevlâ'yı hakkıyla bilmedikçe bu seküler bakış sadece düşmanlık ve yıkım oluşturur. Bu temel felsefe sadece kapitalist değil, sosyalist Batı için de geçerlidir. O yüzden liberal olanı da, sosyal demokrat olanı da, liberter olanı da, muhafazakâr olanı da ırkçılığa meyyaldir.
_Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Üzülme, kızma, sadece anla. İnsanlara kahkahalarla gülmek ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarf ettim. _Tutkulardan kurtulup özgürleşmek için, eylemlerimizin gerçek nedenlerini anlamalıyız. Anlamak, onları dönüştürür. _Aklın kılavuzluğunda yaşayan insan başkasının kendisine olan nefretine,
Belki her insanın karşısına bir ara, işbirliği yeteneğinin karşılayamayacağı kadar zor, ağır, dayanılmaz bir sınav durumu çıkabilir. Aynca, hayatın çeşitli sorunları karşısında duyarlılık da her insan için değişik olur. Bazıları yanlış cevaplar verirler. Verdikleri cevap toplumsal ilgiye ters düşer. Kimisi başkalarının çıkarı söz konusu olduğu zaman böyle yapar, kimisi de aşk konusunda. Ama toplumsal ilginin aşağı düzeyde olması bize her zaman belli bir durumdaki başarısızlığı gösterir. Bir sınav yeralana kadar, bu konuda kesin bir şey söylenemez. Ama sınavdan sonra, başarısızlığa uğrayan insan tümüyle aşağılık duygusuyla başbaşa kalmış gözükür. Burada bireyi kavrayan ruhsal (psikolojik) gerilim, aşağılık karmaşası (kompleksi) olarak tarif ettiğim fiziksel ve ruhsal ifade şekillerine yol açar. Herkesin kendisine bakmasından utanma, kekeleme, ağlama, yakınma, korku, vb. bunun basit belirtileridir. Bunlar kolayca anlaşılır ve yanlarına da her zaman kalp çarpıntısı gibi, renk solması gibi, yanak kızarması, soluk tıkanması, başağrısı, uykusuzluk, yorgunluk gibi fiziksel durumlar katılır.
Sayfa 77 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Komünizm, artık bütün dünya ve bilhassa bizim için iktisâdi bir fikir veya toplumsal bir düzen olmaktan çıkmıştır. Komünizm bugün, yalnız Moskofçuluk demektir. (O tarihlerde (1950) henüz Maoculuk vs. yoktu) Fransız ve İtalyan komünist partileri şeflerinden Pilipin komünist liderine kadar hepsinin, kendi vatanları aleyhinde en utanmaz ve iğrenç bir
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Huxley reis :)
Ancak olay elektronik devrimi öncesi bir çağda meydana ge­liyordu ve Huxley, Wilberforce'un boru gibi sesine sahip olma­dığını biliyordu. Bu yüzden, dinleyiciler "Huxley, Huxley" diye bağırmaya başlayıncaya kadar bekledi. Daha sonra ayağa kal­karak kısa bir cevap verdi. "Burada sadece bilimin çıkarı için bulunuyorum ve saygıdeğer müvekkilimin davasına halel geti­recek bir şey de duymadım." Darwin'in görüşünü savunan bir­kaç cümleden sonra sözlerini şöyle tamamladı: "Son olarak, maymundan türediğimiz konusuna gelince, böyle bir kökenden gelmiş olmaktan dolayı ben utanç duymam. Ama kültür ve belâgat gibi nitelikleri düşmanlık ve yalanın hizmetinde kullanan bir atadan gelmiş olmak bana göre utanç verici olmalıdır."
Sayfa 96 - Tübitak YayınlarıKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.