Sokaktan geçen bir kişiye ne istediğini sorun, şu şekilde cevaplar alırsınız: Daha dolgun maaşlı bir iş, daha sağlıklı bir vücut, anlamlı bir ilişki, daha ferah bir ev, iyi bir tatil, eski bir dostla iletişime geçmek ya da özel hizmet görmek. Daha derine inin ve bunları neden istediğini sorun; sevilmek ve takdir edilmek, güvende hissetmek, toplumla daha iyi ilişki içinde olmak, teşvik edilmek gibi yanıtlar alırsınız.
Sayfa 31 - Serenad / 2022Kitabı okuyor
En kötüsü de buydu işte. Yaşanan acıların, çocukların hafızasında kalıcı bir yer edinmesiydi. Mutluluk bir çocuk için ne ifade ederdi? Dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir çocuk ile Filistinli bir çocuk bu soruya mutlaka farklı cevaplar verirdi. Filistinli çocuk için mutluluk, hiçbir acıya maruz kalmadan ya da şahit olmadan oyun oynayabilmek, okuluna gidip gelebilmek veya en önemlisi, çocukluğunu yaşayabilmekti. Elimde sihirli bir değneğim olsaydı, Filistinli bir çocuğun hafızasına mutluluk aşılayabilmeyi isterdim. Bir çocuğun hafızasındaki tüm acıları yok edebilmek ömrüm boyunca elde edebileceğim en büyük başarım olurdu.
Reklam
Beklediğin tüm cevaplar davranışlarda saklı. Hiçbir söze kendini emanet etme.
Anlatmak istediği şey, içtenlikle yaşanmış kısa bir dostluğun, yıllar sonra, çok kısa bir süre için tazelenmesiydi. Herkesin hayatında buna benzer, garip bir sevince yol açan karşılaşmalar oluyor, ama o sevinç çok kısa sürüyordu. Hayat insanı değiştiriyordu, kimse olduğu gibi kalmıyor, değişiyor, eski arkadaş yeni yola uymuyordu. Tekrar arayacak olursa, telefonda yıllar öncesinde kalmış bir arkadaşının neşeli sesini duyacağını sanıyordu. Görüşmeye karar verecekler, bir yerde buluşacaklardı. Sonra bir zamanlar onları birbirlerine bağlamış olan büyü farkına varmadan solmuş, kaybolmuş olacak; yersiz sorular, kısa ve temkinli cevaplar, karşılıklı birbirini incelemelerle zaman geçip gidecek; iki arkadaş, vaktiyle onları birbirlerine bağlamış olan şeyin ne olduğunu düşünüp duracaklardı havadan sudan konuşurlarken. Eski dostluğun anılarına gölge düşecek ve kurtulmak istedikleri bir tortu kalacaktı geriye.
Sayfa 50 - Can ÇağdaşKitabı okudu
“İnsanları gördükleri şeylerden dolayı yargılamak en kolay olanıydı ama resmin öteki yüzüne bakmak herkesin yapabileceği bir şey değildi. Eğer bunu yaparsa bazı şeyleri sorgulamak zorunda kalırdı ve sorduğu sorulara aldığı cevaplar ise onu beni anlamaya iterdi ancak o anlayarak kolaylık sağlamak yerine yargılayıp zorlaştırmayı seçiyordu.”
Sayfa 104Kitabı okudu
(Âl-i İmrân Suresi 85. Ayet) "Her kim İslam'dan başka bir dini hak kabul ederse ( edinirse veya doğrudur derse), o din asla kendisinden kabul edilmeyecek ve o, âhirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.