*** "Sistemden korkan, ALLAH'tan korkmaz. ALLAH'tan korkan, sistemden korkmaz." ***
'Milyon Birinci' tanımlaması öylesine iş olsun diye yapılmamıştır. Bu ismin bir hikayesi var: Ona soruyorlar: - Cevher Dudayev! Çeçenlerin kaç generali var? Cevher gülüyor: - Her Çeçen generaldir! İnanmazsanız gidin, bulduğunuz ilk Çeçene 'Sen general misin?' diye sorun. O zaman anlarsınız. Evet her Çeçen generaldir; ben sadece milyon birincisiyim!
Reklam
Komutan Hattab ve Cevher Dudayev'in arasında geçen konuşma
"İslam dünyası Çeçenistan'da olan olayları bilmiyor" dedim. Şöyle söyledi: "Sen, Çeçenistan içinde neler olduğunu bilmek istemiyorsun, farzedelim ki bu olaylar dünyanın herhangi bir noktasında gerçekleşmiş olsun, kim kime karşı savaşıyor ve ne için savaşıyor diye sebebini araştırmak için bir delegasyon ya da komite göndermeleri Müslümanlar üzerine farz değil midir?
*** "Haksız güç zulümdür, güçsüz hak ise mağdurdur. Haksız gücün karşısında, güçsüz hakkın yanında olmak benim inancımdır." ***
*** "Türkiye, hem Türk dünyasının hem de İslâm âleminin ümit ışığıdır. Bu ışığın sönmesi, hem İslâm âleminin hem de Türk dünyasının karanlığa gömülmesi demektir." ***
"Üzerimdeki üniformam kefenim, şehadete talibim. Şehitliği rütbe ve şeref kabul ediyorum. Kanımın son damlasına kadar ülkemin bağımsızlığı ve milletimin hürriyeti için savaşmaya hazırım." Rus mezalimine karşı izzetin sembolü olarak yükselen Dudayev, Sovyetlerin oluşturmayı hedefleyip çaba sarf ettikleri inançsızlık ikliminde dimdik, kavi bir mümin ve samimi bir Müslüman olarak varlık göstermiş bir zümrudü ankadır. Ataları gibi unutulmayacak bir destanın yazılmasında aslan payına sahip bir komutandır. Direnişi nakış nakış işleyerek koca Rus ordularını perişan eden bir yiğittir. Sarp dağlar misali eğilip bükülmeden her ortamda inancının şahitliğini yapan yenilmez bir iradedir. Çeçenlerin diriliş hikâyesini yeniden yazan, iki yüzlü bukalemun gibi renkten renge girenlere inat onurlu ve ahlaklı şahsiyetiyle örneklik oluşturan efsanedir. O cevher Dudayev'dir...
Reklam
Hattab mücadelenin medyaya da taşınması gerektiğine inanıyordu: "Allah bizden kâfirlere karşı onlar bizimle nasıl savaşıyorlarsa öyle savaşmamızı istiyor. Onlar medya ve propaganda yolunu kullanıyorlar, öyleyse bizde kendi medyamızla onlara karşı savaşmalıyız." diyordu.
Moskof, menfaati için kendi vatandaşını bile katleder
Rusya'nın en korkunç ve kanlı baskını olan Grozni baskınından bahsederken Alla Dudeyava, Rusya' nın sadece Çeçenleri değil kendi vatandaşlarını da biçer döver gibi biçip geçtiklerinden bahseder. Alla bu durumu 'Milyon Birinci' şöyle anlatıyor: "Tarihler Aralık 1994'ü gösteriyorken Rusya bütün gücüyle Çeçenistan'ı bombalıyordu. Tanklar ve uçaklarla başkent Grozni'de sivil-asker gözetmeksizin insanlar vuruluyordu. Çeçenistan topraklarında savaş sırasında sadece Çeçenler yaşamıyordu, Ruslar da yaşıyorlardı. Ne acıdır ki bu insanlar, Aralık 1994'teki Grozni kuşatması sırasında kaçacak bir yer bulamadılar. Ruslar bütün şehri bombalarlarken Rusları da katlediyorlardı!"
~~ Osmanlı / Türkiye Medeniyeti ~~
*** "Türk milleti, maddi ve manevî değerlerine bağlı olduğu sürece yücelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düşmüşlerdir." ***
KKTC Ziyareti!
Ankara'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'ya uçan Dudayev burada Türkiye'nin aksine sıcak karşılandı. Havaalanında Dudayev'i karşılayan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş (1924-2012) görüşmeleri sonucunda Çeçenistan ve KKTC'nin karşılıklı birbirlerini tanımaya hazır oldukları açıklamasında bulundular. buradan savaş altındaki Bosna-Hersek'e, sonra da ABD'ye geçti. KKTC, Dudayev'in ziyaretinin ardından Çeçenistan'ın bağımsızlığını tanımadığı gibi Çeçenistan ile herhangi bir ilişki kurma noktasında bir adım da atmadı. Dudayev ve Denktaş'ın ortak açıklamasının ardından Demirel liderliğindeki DYP-SHP hükümetinin Denktaş'a bu konuyu kapatması konusunda baskı yaptığı iddia edildi.
Sayfa 51 - Türkiye ve KKTC ZiyaretleriKitabı okudu
Reklam
- Bugüne kadar halen Cevher'in ölümü ile ilgili çok soru var. Gerçekte ne oldu? Alla Dudeyeva: - Cevher'e uydu telefon mekanizmasını Türkiye Başbakanı Erbakan hediye etti. Rusya istihbaratı ile irtibatı olan Türkiyeli solcular, casusları aracılığıyla Türkiye'de, telefona monte esnasında bu cihazı düzenli olarak kontrol eden mikro verici yerleştirdiler. 2001'de bunu Türk internet gazetelerinden biri yazdı. Bunun dışında ABD Merilend eyaletinde bulunan Singnet Super Computer merkezinde Cevher Dudayev'in telefonunu yirmi dört saat gözlemleyen bir sistem kuruldu. ABD National Security Agency idaresi her gün Cevher Dudayev'in nerede olduğu ve telefon görüşmeleri hakkında CIA'ya bilgi verdi. Bu dosyayı Türkiye aldı. Türk sol subaylar ise bu dosyayı Rusya FSB'sine verdiler. Cevher takip edilmeye başlandığını biliyordu. İrtibat kısa bir süreliğine koptuğunda her zaman şakayla: 'Neyse, artık bağlandınız mı?' diyordu. Ama her zaman telefonunun yerinin tayin edilemeyeceğinden emindi.
Komutan Hattab
Afganistan'da düşman ordusu bozguna uğrayınca Komutan Hattab ve bir grup arkadaşı aynı düşmanla mücadele etmek üzere 1993 yılında Tacikistan'a geçti. Komutan Hattab ve arkadaşları, Tacikistan'da 2 yıl boyunca karlı dağlık arazide, cephane ve mühimmat eksikliğine rağmen yılmadan mücadele etti. Burada iki parmağını şehit verdi. Olay şöyle gelişmişti: Düşmanla karşı karşıya gelmişlerdi. Çantasından çıkardığı el bombasının pimini çekip tam atacakken bir talihsizlik yaşandı ve bomba elinde patladı. Bu esnada sağ elinin iki parmağını kaybetti. Tacikistan'da iki yıl mücadele veren Komutan Hattab ve arkadaşları, 1995 yıllarının başında tekrar Afganistan'a döndü. O zamanlar, İslami tavır ve kararlılıkları ile dünyayı şaşırtan Çeçenlerin Ruslara karşı savaşı yeni başlıyordu.
Şeyh Şamil'in esir edilmesiyle o hızlı, amansız mücadele ruhu küllense de zaman zaman devam etmiş ancak Lenin, arkasından Stalin ve daha sonra gelecek komünist dikta ve zalim idarecilerin dönemlerinde sürgün, toplu katliam, asimilasyon politikaları derken Çeçenlerde de SSCB'deki her halkta olduğu gibi bir durgunluk hali vaki oldu. Çalışmalar daha çok siyasi düzlemde, edebi ve düşünsel planda pasif olarak devam etti. Ancak Çeçenlerin bir özelliği var ki ortamını buldukları ilk anda bütün ataleti üzerlerinden atacak bir ruh haline sahipler. Önlerinde güvendikleri bir lider olunca ölümle dans etmek onlar için sıradan bir iş oluyor. Bütün Müslümanların üzerinden adeta bir silindir gibi geçen SSCB'nin çökmesiyle aranan kan bulunuyor. Bağımsız Çeçenistan davası yeniden başlıyor. Haliyle davanın lideri, kilometre taşı, fitili ateşleyen Cevher Dudayev'in hikâyesi...
Sovyetler Birliği döneminde Çeçenistan daha önce verilen sözlerin aksine Çarlık döneminden çok daha büyük baskılarla karşılaştı. 1930'lu yıllarda zirveye ulaşan baskılarla geçmişte Lenin'i destekleyenler de dâhil neredeyse tüm mollalar katledilerek yok edilmeye çalışıldı. Sürek avı başlatılarak muhalifler ve muhalif olabileceğinden şüphelenilenler katledildi. Tüm İslami uygulamalar yasaklandı. Sovyet yönetimi ayrıca Çeçenlerin arazilerine el koyarak bölgeye Rusları yerleştirmeye başladı. 1926'daki Sovyetler Birliği nüfus sayımına göre Çeçenistan'ın %67,3'ü Çeçenlerden %23,5'i Ruslardan oluşurken Çeçenlerin doğal nüfus artışı Ruslarınkinden fazla olmasına rağmen 1939'daki sayımda Çeçenistan'da Çeçenlerin oranı %58'e gerilerken Rusların oranı %34,3'e yükseldi.
Sayfa 26 - SSCB DÖNEMİNDE KAFKASLAR VE ÇEÇENİSTANKitabı okudu
İMAM MANSUR DÖNEMİ
Çeçenistan'ın ilk lideri olarak anılan Uşurma 'Mansur' ismini alarak tarihe Imam Mansur olarak geçti. İmam Mansur'un hedeflediği hususları özetleyecek olursak: -Çeçenistan'ı bir şeriat devleti çatısı altında birleştirmek... - Çeçenler arasındaki son putperestlerin de Müslüman olmasını sağlamak. Çeçenlerin İslami bilgi ve pratiklerini artırmak... - Rusların Çeçenistan'ı ve mümkünse Kafkasya'nın herhangi bir yerini işgalini savaşarak önlemek...
Resim