🌹 MÜKEMMEL ÖNERİ 🌹 Çam ağacı dikmeyin!! Meyve ormanları oluşturulmalı! “Çam ağacı ABD’nin Türkiye’ye bir tuzağıdır “ “Marshall yardımlarıyla (Truman anlaşmaları 1947 yılı) Ege ve Akdeniz bölgemizdeki milyonlarca zeytin ağacımız kökünden sökülerek gemilerle Avrupaya götürüldü. ABD bize bu ağaçların yerine milyonlarca kavak ve çam(çıra) fidanı verdi. Kavak ağacı memlekette alerjik hastalıklar başlattı. Çam ağacı ise bildiğimiz yağlı çıra idi. Dağlarımıza ovalarımıza her yere diktik. Hiçbir işe yaramayan bu ağaç, ülkemizin dağına bayırına dikilen saatli bomba oldular. Bu ağaçlar yandığı zaman kozalakları patlayarak yanar halde 200 metre uzağa fırlamakta oradaki çam ağaçlarını da tutuşturmaktadır. Bugüne kadar kimi gördüysem yetkili yetkisiz, beyinli beyinsiz herkese anlattım. "ABD, bizim gibi "haini bol" ülkelerin coğrafyasını çam (ÇIRA) ormanlarıyla dolduruyor, içimizdeki hainlerin sayesinde bir kibrit çakmasıyla 100 savaş uçağının verdiği zararı veriyorlar. Şimdi soruyorum size devletimiz bu çam ağaçlarının yerine zeytin, ceviz, badem, incir, sakız ağacı dikse hem bu ağaçlar kolay kolay yanmaz hem de köylümüze bir gelir olur” 🌹❤🌹
Şehir efsanesi
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
, kaçak olduğu ve polis tarafından aranıldığı günlerden bir gün sevgilisi Piraye ile buluşmak ister. Bu sebeple de güvendiği bir arkadaşı ile haber ulaştırır Piraye’ye. Fakat Hikmet’in arkadaşı sanıldığı gibi güvenilir biri değildir. Öyle ki, bu arkadaş polislere ”Nazım, Gülhane Parkı’nda, en ulu ceviz ağacının altında olacak” diye haber uçurur. Gelgelelim buluşma günü gelip çatar, Piraye’nin hasreti ile yanan Nazım Hikmet, Gülhane Parkı’na gelir. Gelir gelmesine de, her yer polis kaynamaktadır. Derken polislere görünmemek için meşhur ceviz ağacına tırmanıverir. Nazım ağacın tepesindeyken, sevgilisi Piraye ceviz ağacının altında belirir ve kendisini beklemeye başlar. Polisler ise uzaktan Piraye’yi gözetlemekte, Nazım’ın onun yanına gelmesini beklemektedir. Polisler bir köşede, Piraye ağacın altında, Nazım ağacın tepesinde… Herkes birbirini beklemektedir. Bizim şair ne ağaçtan inebilir ne de sesini duyurabilir sevdasına. Ve çaresiz çıkarıp kağıdını kalemini, o meşhur şiirini yazar: Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında. Bu bir şehir efsanesidir. Birincisi şiir Balçik'te yazılmıştır. (Bulgaristan) İkincisi ise Gülhane Parkında ceviz ağacı yoktur. Ama biz millet olarak romantizmi seviyoruz. Uydur babam ha uydur. Böyle bir hikâyeye gerek kalmayacak kadar güzel zaten, ne gerek var ki kurmacalara? O zaman söylesin
Cem Karaca
Cem Karaca
O renk, o zaman dans: youtu.be/xhiqDum5LY8
Reklam
Üstadim yürek harp yeri idi. Senden başka anlamadi kimse savaşının kim olduğunu. Kimsesizdi bakışlarım baktığım her baharda . Kışı görmezdi gözlerim zaten kıştı kar altında gömdüğüm tüm benliğim. Bir ses yukseldi birgun iki kapak arasından cümleler. Evet konuşan hakikat idi. Konuşan yürekteki savaşın asıl sebebiydi ilk okuduğum cümleler;
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Yenilgi Yenilgi, Yenilgim, yalnızlığım ve kimsesizliğim; Binlerce zaferden değerlisin benim için, Ve dünyanın tüm şanından, şöhretinden daha tatlısın yüreğime. Yenilgi, Yenilgim, kendime dair bilgim ve başkaldırım, Senin sayende bilirim hâlâ genç ve çevik olduğumu Ve solmuş defnelerin tuzağına düşmek zorunda olmadığımı. Sende, buldum
ŞAKA GİBİ GELİYOR AMA İNANIN BUNLARIN HEPSİ GERÇEK
DÜŞÜNÜN; Hava buz gibi. Camiye gittiniz. Şadırvan da abdest alacaksınız ama buz gibi su içinizi titretiyor. Tam o anda elinde ibrik yanınızda bir genç bitiyor.
Reklam
85 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.