Peki neden kendimizi "olduğu gibi" ifade etmekten çekiniyoruz? Sebep çok: Siyasi baskı, sosyal çevre baskısı, sınıf baskısı, gelenek baskısı... Bir konuda muhalif bir fikir beyan etmek, bir düşünceye ya da uygulamaya itiraz etmek. gene lin beğenmediği bir şeyi beğenmek veya beğendiği bir şeyi beğenmemek çoğu zaman kimliğe, sınıfa, inanca aykırılık sayılıyor, isyan muamelesi görüyor. (Genç dergisi sayı 154/55)
Said Halim Paşa'ya göre, halk ile aydın tabaka arasında doldurulması imkânsız büyük bir uçurum vardır. Halk, ileri gelenleri ve mütefekkirleri ile tam bir tezat halindedir. Halk bu aydın sinifa, ne yaptığını bilmeyen fakat pek tehlikeli ve yıkıcı unsurlar gözü ile bakarak itimat etmez. Halktan beklediği takdir ve itaati göremeyen mütefekkir tabaka ise, vatandaşlarına karşı hor gören bir çehre takınarak kendini teselliye çalışmakta; memleketini, her tarafı kaplayan cehaletten kurtarmaktaki aczinden utanması lâzım gelirken, istediğini yapmayan toplumun sert ve inatçı olduğundan şikâyet edip durmaktadır. Halkı, işinde ve bilgisinde yüksek bir seviyede bulunduğuna inandıramayınca, daha başka çeşitli vasıtalara başvurarak nüfuz elde etmeye çalışmakta, böylece yabancıların baskılarına bir de aydın tabakanın baskısı eklenmiş olmaktadır. Bu hâl ise hayat şartlarını ağırlaştırmakta, düşüşü ve gerilemeyi kat kat tehlikeli bir hâle getirmektedir.
Reklam
"Kayıtsız bir tavırla, kişiliklerimizi çevrenin bozduğunu iddia ederek sürekli şikayet etmenin hiçbir anlamı yoktur. Evet, kabul ediyorum çevre faktörü benim ruhumdan da pek çok şeyi alıp götürdü, fakat her şeyi değil. Kurnaz ve tecrübeli bir serseri, özellikle de ağzı iyi laf yapıyorsa çevre baskını öne sürerek kendi zayıflığını ve rezilliğini kapatabileceğini zanneder, hatta bu şekilde davranarak haklı çıkacağını bile düşünebilir. "
Sayfa 288 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Burada gördük ki çevre üzerindeki hayat baskısı, cinsiyet gözetmeksizin insan beyninde yaratıcı tepkilere sebep olurmuş, dahası, farkındalık sahibi bir anne, çocuğunun iyiliği için sınırlara aldırmadan planlar yapar ve bu planları uygularmış.
Sayfa 150Kitabı okudu
392 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 57 days
Türk modernleşmesi, bizim ilk yenileşme hareketlerimizle başlayan bir süreçtir. Modernleşme tabirine baktığımızda toplumsal, siyasal ve ekonomik alanda görülen değişme ve gelişmelerdir. Türk modernleşmesine, iktisadi anlamda sanayileşme denmektedir. Adına her ne denilirse denilsin görüyoruz ki tek bir kavrama sığdırmak ya da sadece budur demek
Türk Modernleşmesi
Türk ModernleşmesiAbdulkadir İlgen · Dergah Yayınları · 20144 okunma
400 syf.
·
Not rated
Oscar Wilde’nin çok güzel bir sözü var: “Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir; çoğu insan sadece var olur.” Yaşamak; dayatılan, tembelliğe uğrayan hazıra konulmak olmuşsa biz sadece nefes alıyoruzdur. Ama rahatsız oluyor, dayatılanın altındakilerini düşünüyor, gerçeği arıyor, araştırıyor ve üretiyorsak işte yaşama belirtisi veriyoruz
Kendisi Olmayan İnsan
Kendisi Olmayan İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2012556 okunma
Reklam
994 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.