Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yalnızlık Çağı
Gazetedeki makalelerimin -hatta baska makalelerin de- altina yazilmis cevrimiçi yorumlari okuma gafletinde bulundugumda, yalniz başlarına arabalarina tikilip trafikte kalmış, önlerinden gelip geçen taşıtları bile göremeyen insanlara ait bir imge gözümde canlanip beni derinden sarsiyor. Öfke ve saldırganlıklar önü sira ilerleyen taşıtların sürücülerine yansiyor ve kornaya abanip sebepsizce öttürüyorlar. Yalıtılmışlıkları ve ketlenmişlikleri öyle bir noktaya varyor ki baglama, yani trafik sıkışıklığının ardındaki, öfkelerin ardındaki nedenlere, hüküm süren karmaşanın gözler önüne serebileceği daha geniş sorunlara yabancilasiyorlar. Yabancilasma, ayrılık ve stres duygudaşlığı, kavrayış kabiliyetini, merak duygusunu ve is birligini bastiryor. Derin düsüncüler olanaksiz hale geliyor. Ortak problemlerimizi çözmek üzere hep birlikte müzakere edeceğimize, birbirimize bağırıp yumruk sallyoruz. Tüm bu egilimler zamanimiza egemen olan hikâyeyi pekiştiriyor: öz cikarlarimiz tarafindan yönetiliyor ve itkisel olarak çevremizdekileri saf dışı bırakma arzusu duyuyoruz.
Sosyal Medyanın Yol Açtığı Yalnızlık
Çeşitli çalışmalar 1970'lerin sonundan bu yana gençlerde bencillik ve narsisizm düzeylerinde artış olduğunu ve 2000'den sonra iyice yükselişe geçtiğini gösteriyor. Bu yükselme kısmen teknoloji ve internet kaynaklı olabilir. İnsanlar sosyal etkileşi­me daha az zaman ayırırken çevrimiçi sosyalleşmeye daha fazla zaman harcıyorlar, böylece empati ve sosyal yetenekleri geliştir­mek gittikçe zorlaşıyor. Diğer yetenekler gibi empati de ilginin niteliğinden gelir. Eğer sürekli olarak akıllı telefonunuza bakarak dikkatinizi dağıtıyorsanız, başkalarının duygu ve perspektifleri­ ni anlamada ayaklarınız yere sağlam basamaz. Durmadan ken­di içinize çekilirsiniz, sosyal etkileşimin yüzeyinde dolaşırsınız ama gerçekten ilgi duyamazsınız. Kalabalıkların arasında bile te­melde yalnız olursunuz. ︎ 𒊹︎︎︎İnsanların işlevi özgüvensizliklerinizle bağ kurmak değil, onları dinginleştirmektir.︎𒊹︎︎︎
Sayfa 68 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okuyor
Reklam
Direndiği kadar kırılır insan.
Sayfa 110 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Mesafeler aşka engel. Saydın mi hiç kaç hayat girdi aramıza? On binlerce kilometre var ya , binlerce hayat eder. Yani neresinden tutarsan tut uzağız. Aynı öykünün kahramanları değiliz.
Sayfa 45 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Bazılarının bir sözüne hasret kalırız bazıları cümle kurmasın diye dua ederiz. Sen söyle, haksız mıyım çocuk?
Sayfa 19 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Yalnızlık kalabalık bir otobüs durağında ruhundaki savaşla baş başa kalmak gibi
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Artık gözlerimde birikmiyor yaş taneleri. Yüreğimin kıyılarında biriktiriyorum, hiçbir kasırga, hiçbir şiddetli dalga gözlerime düşüremiyor biriktirdiklerimi. Ben seni sessizce gizli bir şekilde seviyorum. Benden başka kimse yüreğimde çıkarttığın berbat gürültüyü duyamıyor
Sayfa 173Kitabı okudu
Kaç şiir yazdıysam yokluğuna, hepsi de kayboluşumun başlangıcını oluşturdu. Ben sana şiirler yazdıkça kendimden uzaklaştım
Sayfa 171Kitabı okudu
Öfkem, beni görmediğin zaman başlıyor. Yüreğimin başkentini kalabalık bir grup sensizliğe baş kaldırıyor. Yasaklanıyor bütün aşk şarkıları şiirler günaha davet ediyor beni. Sen tebessüm etmiyorsun bütün Kara parçaları coğrafi özelliklerini kaybediyor
Sayfa 144Kitabı okudu
Beni en çok senin geri dönebilme ihtimalinin rivayeti oyalayacaktır prenses. Dünyamın yörüngesi hep sana dönük olacaktır. Saatlerimi hep sana göre ayarlayacağımdır. Yani beni en çok varlığının iyi hali kandıracaktır demek istiyorum. Olur da bir gün sendelersem kıyısında hayatın düşerken düşlerim cebimde durmayacaktır
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Ve günün birinde bir şair hiç şiir bilmeyen bir kıza aşık oldu
Tahammülsüz bir bedenin içine ruhumu sıkıştırdım... .... Aşkı hiç tatmamış bir coğrafyanın insanı gibiyim. Mülteci isyanlarım var, yasaklanmış bir aşk ayinle feda eder gibi kendimi sen de kaybediyorum, beni hayatta tutacak damarlarımdan sızan kan damlalarını
Biz haddimizden fazla birbirimize benziyoruz. Gözyaşlarımız aynı, gözlerimiz aynı. Kaderimiz aynı. Aynı yağmurun altında sırılsıklam ıslanmamızın pek fazla bir önemi yok aslında. Hayatımız çok gürültülü ve çok kalabalık, biz ancak beraberken yalnız kalırız
Her sabah yokluğunda yüz göz olmuş bir şekilde uyanıyorum. Bütün hücrelerime dokunuyor sensizlik. Ahlaksız ve kişiliksiz bir hayat bıraktın bana. Unuturum diye kendimi avutmalarım avutamaz oldu gözyaşlarımı. Sen bir Eylül sabahı, Güneş bize günaydın demeden çekip gittin. Senden sonra aya güneş'e, bilumum bütün yeryüzünün coğrafyasına düşman oldum. Anarşist şiirler yazdım beynim siyasete hiç basmazken
Duyarsızdın bana karşı, ellerimi ellerine yakıştıramadın. Gözlerin gözlerimi göremeyecek kadar yoğundu. Yüreğinin de işi gücü başından aşkındı. Sürekli başka aşkları misafir ediyordu içinde. Ben ise bunu bile bile senin için harcıyordum ceplerimde taşıdığım bütün şiirleri
236 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.