Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Bu iletimi değerli https://1000kitap.com/osmanyalciner ' e ithaf ediyorum.
Bu fukara sadece edebiyat değil, sinema hastasıdır aynı zamanda. Dolayısıyla artistlerin de. Evini bilmediğim artist çok azdı bir zamanlar.
Bayramlarda evlerini ziyaret eder el öperdik. Zeki Müren’e Cağaloğlu yokuşunda rastlamıştık. Arabasının önüne attık
Ne kadar pır pır etsen, kanatçıkların hava alamoor. Uçamoorsun Cevriyem!
Fosforlu Galata’da bir fahişe. İstanbul’un kaldırımlarını bilir, köprü altlarını, Barba’nın meyhanesini bilir uyumak için ve tekmil tüm meyhanelerini şehrin, içip göbek atmak için.
Fosforlu’nun aşık olduktan sonra kendini sorguladığı yerlerden namus bacak arasında değil klişesini-çünkü yumurtaya can verdiği gibi klişeye de can veren Allahım-
Bayadır inceleme yapmıyordum. Aslında kitap bile okuyamıyordum. Ekim ayı benim için üstümdeki o ağırlığı attığım ay oldu. Dirilen Mumya. Yazarla tanışma kitabım. Aslında yazarı tanıyormuşum. Bir diğer kitabının adı ‘Fosforlu Cevriye’. Yani hepimiz aslında yazarı biraz tanıyoruz. Bu kitabı Suat Derviş, Son Posta’da 04 Ocak – 09 Nisan 1934 yılında